Düzce'de 10 yıl önce yaşanan depremde ölenler anılırken, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütleri Türkiye'nin depreme hazırlık konusunda yeterince adım atmadığını bir kez daha vurguladı.
Düzce Depremzedeler Derneği başkanı Ayşegül Şenol Can, "10 yıl herkes için çok zordu ve yaşanan bu kadar acının bilince dönüşmesi gerektiğini düşünmekteyiz" dedi.
"Yeniden yapılanma sürecinde yeni imar planları, yeni yerleşim alanları ve depremde hasar alan mevcut yapı stoğu ile Düzce'nin mekansal gelişimi depremden ders alınmadığını göstermektedir." Bugün saat 18.58'de Anıtpark'ta bir anma töreni gerçekleştirilecek. Dernekten yapılan açıklamaya göre, 12 Kasım ve aynı yıl 17 Ağustos'ta yaşanan iki depremde ilde 1 052 kişi yaşamını yitirdi; 3 bin 800 kişi yaralandı. 16 bin 666 konut ağır hasar aldı.
İnşaat Mühendisleri Odası, "Türkiye gibi topraklarının yüzde 93'ünün aktif deprem kuşağı üzerinde bulunduğu ve nüfusunun yüzde 98'inin deprem riski altında yaşadığı bir ülkede, acilen nitelikli ve işlevsel bir yapı denetim sistemi kurulmalı" dedi.
"Deprem Şurası kararları hayata geçirilmeli, yenileme ve güçlendirme çalışmaları tamamlanmalı, ihtiyaç duyulan mevzuat değişiklikleri bir an önce gerçekleştirilmeli."
"Hastaneler hazırlıksız"
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de hastanelerin depreme hazırlık konusunda eksiklerini gündeme getirdi.
Ağustosta açıkladıkları "Hekimlerin Çalıştıkları Yataklı Tedavi Kurumlarının Olağandışı Durumlara Yönelik Hazırlıklılığını Değerlendirmeleri Araştırması"na atıfta bulunan örgüt, şu noktaları vurguladı:
* Çalışmaya katılan hekimlerin çoğunluğu çalıştıkları kurumda "Hastane Afet Planı Eğitimi" verilmediğini bildirmişlerdir. Hastanelerinin hazırlıklılık sürecinin ve afet planlarının önemli aşamaları olan risk analizi, afet planı, afet planı eğitimi, afet planı tatbikatı, kitlesel yaralanma hazırlık planı, alternatif muayene ve tedavi alanları, tahliye planı ile ilgili çalışmaların araştırmaya katılan hekimler tarafından yeterli bulunmadığı anlaşılmaktadır.
* Çalışmaya katılan hekimlerin önemli bir kısmı çalıştıkları hastanenin "Olağandışı Durum Risk Analizi"nin yapılıp yapılmadığını ve afet planı olup olmadığını bilmemektedir. Çalıştıkları hastanede afet planı olduğunu belirten hekimlerin yarıdan fazlası, olmadığını belirtenlerin tamamı hastanelerini hazır bulmamaktadırlar. Bu durum, afet planlarının etkinliği ve uygulanabilirliğinin sorgulanmasını gerektirmektedir.
* Hastane binalarının güçlendirilmesi, afet planlarının hazırlanması ve tatbikatlarının yapılması, yeni can kayıplarının önlenmesi konusunda hükümete bir kez daha sorumluluklarını hatırlatıyoruz.(EÜ)