“Barış Süreçlerini Canlandırmak: Kolombiya, Filipinler, Endonezya” başlıklı konferansın dünkü ikinci günü Kolombiya Barış Süreci oturumuyla başladı.
Sabancı Üniversitesi, Friedrich-Ebert-Stiftung ve Türkiye Ekonomik Ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) düzenlediği iki günlük konferans Taksim’deki Elite World İstanbul Oteli’nde gerçekleşiyor.
Kolombiya Barış Süreci oturumunu, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde doçent olan Dr. Esra Çuhadar moderatörlüğünde başladı.
Kolombiya Barış Süreci’ni Adalet Bakanlığı’nın Geçiş Dönemi Adaleti direktörü Catalina Dîaz, Diasporadaki Kolombiyalı Kadınların Hakikat, Hafıza ve Uzlaşma Komisyonu Koordinatörü Helga Flamtermesky, Stratagern International Direktörü, Birleşik Krallık ve Kolombiya barış anlaşması referandumu danışmanı Quintin Oliver ve Conciliation Resources (Uzlaşma Olanakları) programları direktörü Kristian Herbolzehimer oturumda çeşitli barış süreçlerinden örnek vererek Kolombiya’daki barış sürecini anlattı.
"Süreçlerde dirençli ve ısrarlı olmak gerekiyor"
Esra Çuhadar, barış sürecinde yaşananları kısa bir şekilde açıklamasının ardından Kolombiya’da 1964 yılından itibaren başlayan çatışma sürecini 42 yıl boyunca gelinen evreyi, yaşanan referandumu ve Türkiye’deki süreç hakkında bilgi verdi.
“Kolombiya’daki çatışmalar 1964’yılından itibaren FARC ile hükümet arasında başlayarak günümüze kadar sürdü.
“Türkiye’deki süreç başarılı olamadığı için herkes üzgün, Kolombiya’daki halk da barış süreçlerinin tam başarılı olmadığı için üzgün. Barış süreçlerinde dirençli ve ısrarlı olmak gerekiyor, toplumun bu konuda tekrar ve yeniden ısrar etmesi çok önemlidir. Kolombiya’da ise barış sürecinde bu duruma geldik mi, gelmedik mi bu duruma bakacağız.
“Barış süreçleri bir bütün olarak sonuca ulaştıramaz, parça parça bu değişimler bizi olumla sonuca götürür.
Dîaz: Ülkede 8 milyondan fazla mağdur var
Catalina Dîaz, Kolombiya’daki barış sürecine gelinen aşamaları, tecrübeleri ve hükümetin nasıl ele aldığını anlattı ve ardından soruları cevapladı.
“Temel olarak üç farklı soruya cevap vermek istiyorum. Kolombiya’daki barış sürecinin başarılı ya da başarısız sonuçları, kadınların süreç içerisindeki rolü ve mağdurların hakları nasıl telafi ediliyor.
“Havana barış görüşmeleri çok başarılı geçti. Ve nihai olarak barış sürecine varabildik. İki taraflı ateşkes süreci verildi.
“Marksist, komünist gerillalar, 60’lı yıllarda bir araya geldiler ve giderek güçlendiler. Bu gerillalar, savaşan gerillalar bir daha silaha başvurmayacaklarını, siyasi yaklaşımı geliştireceklerini ve kelimelerle savaşacaklarını söylediler. Nüfusun büyük bir kısmı bunun yararlarını gördü ama 2 Ekim’deki referandumda bunun sonuçlarını alamadık.
“Başarılı barış sürecinde olumlu gelişmeler yaşandı. Barış anlaşmasının imzalanmasında hepimiz beyaz giysiler giydik. Orada çeşitli kesimlerden insanlar vardı; Ban ki Moon, devlet başkanı, Kolombiya’nın en elitleri, bakanlar, siyasi politikacılar, mahkeme başkanları, büyük gazeteciler, tabandan gelen köylüler, işçiler herkes oradaydı. Ve herkes aynı duyguyu paylaşıyorlardı.”
“Bu, altıncı çabaydı”
“Bu barış için altıncı çabaydı ve 30 yılda çok kez başarısızlıkla karşılaştı. 1984’den itibaren her devlet başkanı yeni bir barış süreci başlatmaya çalıştı gerilla gruplarıyla, paramiliter gruplarla…
“Kolombiya barış süreci ilginç vaka çalışmasıdır. Başka barış süreçleri de vardır ama bizimkisi çok daha farklıdır. FARC’la yapılan barış sözleşmesi önce toprakların büyük bir bölümü askerden arındırıldı.
“Askeri formül olarak sekiz yıllık büyük kampanyalar yapıldı. Bu kampanyalar karşı tarafın büyük oranda gücünü yıktı, önemli zaferler kazanıldı. Tabii bu zaferler ABD’nin desteğiyle gerçekleşti.”
"İki taraf da birbirini yenemeyecekti"
“Askeri faaliyetler sürerken devlet FARC’ı yenemeyeceğini biliyordu. FARC da daha fazla büyüyemeyeceğini biliyordu. Sanırım bu iki taraftaki hisler bu yola yöneltti. Daha fazla askeri başarılar elde edilemeyecekti.
“Devlet bir taraftan da paramiliter güçlerle müzakere yapıyordu. Bu savaş sırasında bir diğer güç de paramiliter sağ kanattı ve kendilerine ‘Öz Savunma Kuvvetleri” diyorlardı. Bunlarla da 2002-2010 yılında 32 bin paramiliter savaşçı sivil hayata döndürüldü. Bunların bir kısmı cezalandırıldı. FARC bu süreçte hükümetten talepler bulundu. Paramiliter fonksiyonları elemine edin dedi. Çünkü paramiliter gruplar kendi liderlerine suikast düzenliyordu.
“Havana’daki görüşmelerinde eski ordu generalleri de yer aldı. Tarihi hafıza çalışma grubu, daha önceki barış süreçlerinde 12 madde bulunuyordu. Şimdi ise 6 madde bulunuyor.”
“Kadınlar da delegasyonda yer aldı”
“Toplumsal cinsiyet konusuna bakacak olursak. Barış sürecine göre bir taslak oluşturuldu. Kırsal reform, uyuşturucu sorunu, siyasi konular gibi toplumsal reformu da eklendi.
“Daha önceki barış süreçlerinde yer almayan kadınlar, delegasyonda yer aldılar. Ve hükümet sonrasından toplumsal alt cinsiyet komisyonu oluşturdu.
“Ülke içindeki savaşta 8 milyondan fazla mağdur insan bulunuyor ve bunların yüzde 80’i yerlerinden edilmiş durumda. Kamuya açık tartışmalarda suçluların cezalandırılması ele alındı ve kamuya açık tartışmalara sunuldu.”
Mağdurlar “evet”, etkilenmeyenler “hayır” dedi
“Savaş alanları ya da mağdurları barışa ‘evet’ dediler, zengin bölgelerde kahve yetiştirme kuşakları ise ‘hayır’ dediler.
“Ülkede aşırı sağı dinlerken çok üzüldüm. Bu anlaşmalarda LGBTİ konusunun gündeme gelmesini istemediler. Kolombiya’nın aile, eğitim ve kültürel değerlerine ters diyerek karşı propaganda yaptılar.”
Kolombiya’daki gelişen zorlu sürecin nasıl bu yola geldiğini anlatan Dîaz, sürecin korunmasını ve ilerletilmesi üzerine dikkat çekti.
Flamtermesky: Kadınlar karar alıcı mekanizmaya katılmak istiyor
Helga Flamtermesky, Kolombiya’dan göç eden kadınların ne yaptıklarını, barış sürecine nasıl müdahil olduklarını ve dışarıda nasıl çalıştıklarını anlattı.
“Ben bir göçmen aktivist olarak olarak, kızgın bir kadın olarak hitap ediyorum. Kızgınım çünkü Kolombiya’daki sonuçtan kaynaklı. Her zaman ilerlemek zorundayız tek yolumuz budur barış yolunda…
“Kolombiya’da çeşitli kadın örgütleri var. Siyasi bir manifesto ortaya konuldu ve bizler de karar alıcı mekanizmaya alınmak istiyoruz. Müzakereler boyunda iki kadın yer aldı. Toplumsal alt cinsiyet komisyonu da vardı. Diasporadaki Kolombiyalı kadınlar için Hakikat, Tarihi Bellek, Uzlaşma Komisyonu kuruldu.
“Bu komisyon niye kuruldu? Kolombiya’daki barış sürecine destek olunması ve Kolombiyalıların bulundukları ülkelerde koordinasyon sağlaması için. Barış sürecinin ivme kazanması gerekiyor ve diasporadaki insanların katılım göstermesi gerekiyor.
“Beş milyon diaspora insanı bazıları zorunlu bazıları gönüllü yaşıyor. Hükümetin diasporadaki mağdurları belgelemek için kısıtlamaları vardı. Kolombiya’nın tarihinde biz mağdur olarak değil erişkinler olarak yer almak istiyoruz.
“Sosyal hedefimiz bizim yaşadıklarımızı, tanıklıklarımız üzerinden çalışıyoruz. Bu tanıklıklar belgelere dayanıyor ve belge düzenliyoruz. İleriki zamanlarda kurumsallaşabiliriz. Genel olarak savaşın etkileri nelerdir, kadınların şimdi yaşadıkları ülkelerde katkıları nelerdir, yaşamlarını kurmak için neler yapıyorlar soruları üzerinden veri topluyoruz.”
“Bunun için bellek ajandaları, grup çalışmaları, analizler yapıyoruz. Kadınların savaşa olan tanıklıklarını sanat olarak nasıl yapılabilir onu da düşünüyoruz. Grafik, müzik, resim gibi sanatsal aktiviteler üzerinden üretimler konulması kadınlar için çok önemli.
“Dayanışmayı arttırmak için STK’larla diyaloglar kurmaya çalışıyoruz. Farklı etnik kökenden gelen kadınlar, Kolombiyalı kadınlar bu konuda konuşmak pek istemiyor ama bu durumu aşmak için çalışma yapıyoruz. Göçmenler kendilerini mağdur olarak adlandırmak yerine sadece göçmen olarak adlandırılmak istiyorlar.
“Barış süreci içerisinde diasporadaki yaşayan Kolombiyalılar olarak sembolik olarak ülkeye geri dönüş yapmak istiyoruz. Diasporadakilerle ilgili kısa bir film yaptık. Filmde diasporadaki kadınların barış sürecine katılımlarını nasıl sağlayacağını ve bu komisyona katılanların tecrübelerini anlatıyor.”
Flamtermesky, diasporadaki kadınların durumlarına değinirken barış sürecine yaptıkları katkıları da anlatarak barış sürecinin diasporadakiler için nasıl bir aşamaya gelmesini açıkladı.
Oliver: Referandumlar kişilere bağlı olmamalı
Quintin Oliver, Kolombiya’daki barış referandumunu, İrlanda ve İskoçya’daki referandumuyla karşılaştırarak sonuçları değerlendirdi.
“Ben barış referandumuyla ilk olarak İrlanda’da karşılaştım. Yaşım küçük olduğundan oy verememiştim. Ve o ilk referandumda ulusalcılar boykot ettiğinden kaynaklı katılım az olmuş ve kabul edilmemişti. Daha sonraları İrlanda’da ve İskoçya’da sıkça referandum yapıldı.
“Son iki yılda İskoç referandumu yapıldı ve Britanya yanlış yorumladı halka karşı. Britanya referandumda yaşanacak bağımsızlığın ülkede kötü sonuçları neden olacağını yaparak ‘hayır’ oyunu çıkarttırdı. Ve son olarak AB’den çıkma için yapılan referandumda da insanlarda korku yarattılar.
“Genel olarak referandumlar, seçimlerle karıştırılıyor. Kolombiya’da referandum seçim olarak algılandı. ‘Evet’ diyenler Başkan Santos’un oylarıydı. ‘Hayır’ diyenler muhalefet idi. Bu süreç iki kişi arasında güç savaşıydı. Halbuki referandum insanlar arasında değil konular arasında olmalı. Anlaşma konuları iyiydi, kadın konuları da iyi işlenmişti. Ancak liderler arasında yarışma sanıldı. Bu Santos’un barışı değildi bu Kolombiya’nın barışıydı.
“Dört yıl boyunca Havana’da liderler üzerinde giden süreçler yaşandı. Kıbrıs’ta da ‘Annan planı’ dediler. Kıbrıs’ta neden ‘Kıbrıs referandumu demediler de ‘Annan planı’ dediler. Olacak şey değil. Tabi sonuçları da iyi olmadı. Halkın katılımı yeterli olmadı, olumlu sonuç da çıkmadı.
“Referandumlara partilerden çok STK’lar katılmalı”
“Bir de FARC sorunu var. FARC fevkalede akıllıca bir atılım yaptı. IRA’dan da destek aldılar. Ama FARC’ın siyasi bir kanadı yoktu. Barış müzakerelerinde FARC’a 10 sandalye verilecek denildi. Barış da oyları yüzde 20 arttı. FARC’a mecliste 10 sandalyenin verilmesi muhalefete göre hediyeydi. Bu durumun demokrasiye göre aykırı olduğunu ve çok taviz verildiğini söylediler. Referandum süreçlerinde partilerden çok sivil toplum örgütlerinin dahil olması şarttır.
“Referandumlar sivil toplum örgütleri tarafından kampanyalar şeklinde yürütülmelidir. Seçimlere partiler, referanduma STK’lar katılır. Referandum sürecinde halkın, suçluların cezasız kalması başarısızlığın önemli bir nedeniydi.
“Çatışmanın olduğu yerde adalet ve barış talepleri yükseliyor. Mağdurların, ‘kardeşimi vuranı istiyorum’ dediği yerde ‘evet’ oyu verildi. Çatışmaların olmadığı yerde tartışmalar farklıydı. Biz bunu fark edemedik.
“Bir diğer faktörlerden Katolik kilisesi hala bu konularda endişeli mi? Kolombiya Katolik ülkeler sıralamasında altıncı sırada yer alıyor ve LGBTİ konularına tutumları olumsuz duruyor.”
Herbolzheimer: Uzun çatışmaların sonuçları müzakerelerle bitiyor
Kristian Herbolzheimer, dünyanın çeşitli yerlerinden örnekler vererek FARC ile yapılan barış sürecini ve referandum sonunu yorumladı.
“Kolombiya’yı dışarıdan gözlemliyoruz. Ve Kolombiya’da belgelendirme yapmaya çalışıyoruz. Genel olarak uzun yıllar süren çatışmalar müzakerelerle sonuçlanıyor. Bu müzakereler birkaç hafta da sürebiliyor, 17 yıl da sürebiliyor. Bunu tecrübelerimizle görebiliyoruz.
“Bazı yerlerde Sri Lanka, Peru, Çeçenya siyasi uzlaşma yaşanamayan yerler ve sonuçları çok büyük yıkımlar oluşturdu. Çatışma bölgelerinde askeri yöntemler belli zaferler elde edilebiliyor ancak sorunu çözemiyor. Filipin hükümeti İslamcılara karşı askeri bir zafer elde etti ama problem olduğu gibi devam etti.”
“Dünyada mükemmel bir süreç yoktur”
“FARC’da liderler değişti, Kolombiya’da siyasi ortam değişti. Kolombiya’da eski başkanların bazı kökenleri eski gerilladır. Santos ise şunu gördü, çatışmaların asıl sorunu demokrasinin gelişme sorunuydu.
“Tabii yürütülen süreç kırılgan olabiliyor. Kırılgan süreçte yeni şiddet ürünleri de ortaya çıkabiliyor. Dünyanın her yerinde mükemmel bir süreç yoktur. Her süreç arkasındakinden ders çıkartıyor. Kolombiya’da paramiliter gruplar, insanlara, gerillalardan daha fazla zarar verdiler.
“Barışı demokratikleştirmek gerekir. FARC ve hükümet grubu arasında ilk olarak ateşkes görüşmeleri oldu. Barışı tesis etmek, ateşkesten çok daha farklıdır. Kolombiya’da dikkat çeken hususlardan birisi de suçluların cezalandırılması istemiydi. Bunu her iki kanat da istiyordu.
“Genellikle bu süreçlerde toprak sorunu geride kalır ama toprak sorunu burada önemli bir faktör oynadı. Nepal ve Güney Afrika’da barış süreci işlenirken toprak reformu tam olarak uygulanamadı ve başarısız oldu. Kolombiya’da alt cinsiyet komisyonu oluşturuldu. Bu durum diğer ülkelerdeki barış süreçlerinden de kendisini ayırıyordu.
“Kolombiya tarihi tecrübelerine dayanarak sürece iyi hazırlanmıştı ve sürecin uygulanması hızlı işletilebilmesi rahattı. Ancak yapılan referandumda halkın ‘hayır’ oyu vermesi hükümetin geri kalanları ikna etmesi konusunda geri olduğunu gösterdi. Barış süreci güzel gözükebilir ancak uygulaması zordur. Kolombiya’da şiddet öyle içselleştirilmiş ki insanlarda bu şiddetin silinmesi çok uzun sürecek.”
Esra Çuhadar
Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde doçentlik yapıyor. Cenevre Üniversitesi Lisansüstü Enstitüsü, Kapsayıcı Barış ve Geçiş Girişimi’nin kıdemli üyesi. 2011 yılından bu yana Türkiye ve Kafkaslar’da Dünya Bankası için bölge arabulucusu olarak çalışıyor. Uluslararası Politik Psikolojik Cemiyeti (International Society for Political Psychology) yönetim konseyine seçilip (2010-2012) ve Avrupa Arabuluculuk Ağı Girişimi’nde (Europen Mediation Network Initiative) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.
Catalina Dîaz
Kasım 2012’den bu yana Adalet Bakanlığı’nın Geçiş Dönemi Adaleti direktörlüğünü yapıyor. 2014 Haziran’ından itibaren FARC gerillaları ile Havana’da yürütülen barış görüşmelerinde bulundu. Müzakere sürecinde Toplumsal Cinsiyet Alt Komisyonu’nda yer aldı. Tarihsel Bellek Merkezi’nde bulundu. Rosario Üniversitesi’nde hukuk kuramı dersi veriyor.
Helga Flamtermesky
16 yıldır Avrupa’da yaşayan Kolombiya göçmeni. 2015 yılında çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşayan Kolombiya diasporasından kadınların psiko-sosyal açıdan desteklenmeleri ve politik yönden güçlendirmeleri için girişim başlattı.
Quintin Oliver
Çatışma çözümü uzmanı. Stratagem International’ın çalışmalarını yürütüyor. 1998’de Kuzey İrlanda, 2004’de Kıbrıs, 2014’de İskoçya ve 2016’da Kolombiya üzerine çalıştı.
Kristian Herbolzheimer
Haziran 2009’dan bu yana Conciliation Resources’ta (Uzlaşma Olanakları) tam zamanlı olarak çalışıyor. Filipinler ve Kolombiya programlarının direktörlüğünü yapıyor. (OÜ/AS)