NASA, şimdiye kadar Dünya'ya en çok benzeyen gezegenin bulunduğunu açıkladı.
2009 yılında uzaya yaşanabilir gezegenleri keşfetmesi amacıyla gönderilen Kepler Uzay Teleskobu tarafından bulunan gezegen Kepler-452b, şimdiye kadar bulunan ve gezegen olduğu onaylanan 521 gezegen arasında yıldızına uzaklığı açısından en yaşanabilir gezegen olarak tanımlanıyor.
Dünya ve Kepler-452b karşılaştırması
NASA, Kepler-452b’nin dünyadan yüzde 60 daha büyük ve yaşının dünyaya yakın olduğunu; güneşi Kepler-452’nin ise altı milyarlık yaşıyla Güneş’ten 1,5 milyar yıl daha yaşlı olduğu açıkladı.
Kepler-452b, güneşine uzaklığı nedeniyle, atmosferinin sıcaklığı, sıvı suyun yüzeyde birikebilmesine imkan veriyor. Bu Kepler-452b’nin "yaşanabilir" olmasının en önemli koşulu olarak tanımlanıyor. Kepler-452b yüzeyinin kayalık olabileceği belirten NASA, gezegenin, güneşi Kepler-452 etrafında dönüş süresinin de 385 gün olduğu açıkladı.
Kepler-452b’nin “Dünyanın Kuzeni” olarak adlandırılmasının bir sebebi daha var.
Gezegenin güneşi olan Kepler-452, Güneş ile aynı özellikte gösterilen G tipi özelliğinde ve Güneş’ten yüzde 10 daha parlak.
Kepler veri analizi ekibinin NASA'nın Araştırma Merkezin'deki lideri Jon Jenkins gezegeni "dünyanın büyük kuzeni" olarak tanımlıyor. Jenkins güneş Kepler-452'nin yaşı göz önünde bulundurulduğunda doğal evrimi gereği ısınmaya ve parlaklaşmaya devam ettiğini; bu durumun daha genç olan Güneş’in geleceği hakkında bilgi verebileceğini söyledi.
Kepler-452b'nin keşfiyle birlikte, tespit edilen gezegen sayısı 1030'a yükseldi.
Uzayda yaşam formu arayışları
Kepler-452b’nin bulunması, uzayda yaşam formu tartışmalarını da başlattı.
Ancak, NASA/Uzayda Hayat Araştırmaları Enstitüsü (SETI) araştırma ekibinden Seth Shostak, Kaliforniya'da bulunan Allen teleskop anteninden yaşam formlarını bulmak amacıyla güneş sisteminin dinlendiğini fakat henüz bir bulguya ulaşamadıklarını ifade etti.
Enstitü araştırmalarına 1985 yılından beri devam ediyor.
Kepler-452b'nin açıklamasından birkaç gün önce bilim insanı Stephen Hawking ve Rusyalı yatırımcı Yuri Milner güneş sistemi dışında hayat arayışları yapılması için 100 milyon dolarlık ortak bir yatırım yapılacağı duyurmuştu.
Uzayda akıllı yaşam formu arayışlarının bilimin en önemli çabalarından biri olduğunu belirten Hawking "Evreni anlamak için atomları ve onları bağlayan güçleri, zaman ve mekanın sınırlarını, yıldızların doğum ve ölümlerini, galaksilerin dansını, kara deliklerin sırlarını bilmemiz gerekiyor. Fakat edineceğimiz bu bilgiler bize her şeyi açıklayamaz. Yıldızlardan gelen ışığı anlayabiliyorken, dünyadan parlayan ışığı da anlayabilmemiz gerekiyor. Bu ışıkları anlayabilmenin yolu da hayatı ve aklı anlamaktan geçiyor" dedi.
Çalışmada şimdiye kadar incelenmiş alanın 10 katı genişliğinde bir alanda bulunan 1 milyon yıldız ve 5 katı yoğunluğunda radyo sinyali ağları 100 katı hızla akıllı yaşam formları bulma amacıyla incelenebilecek. (İK/EA)
Bu haberi İdil Kafescioğlu, BBC ve NASA’dan bianet için Türkçeleştirdi.