Tıp Bayramı, tıp çalışanlarının bilime katkılarının ödüllendirildiği bir anma ve kutlama günü. Bir de "çalışanların hizmet sorunlarının tartışıldığı gün" olarak geçiyor kaynaklarda.
Çalışma hayatında sosyal güvenliğe sahip azınlıktan biri olduğunuzu, sigorta primlerinizin sektirmeden ödendiğini düşünseniz bile işin aslı böyle olmayabilir.
14 Mart Tıp Bayramı'nın arifesinde, kamuoyunda büyük bir ismi olan, hatta ziyadesiyle “göz önünde bulunan” Dünya Göz Hastanesi, adının bizde saklı kalmasını isteyen eski çalışanlarından bir radyoloji uzmanının (RU) iddiasına göre kendisini böyle bir haksızlığa uğrattı.
RU’nun ifadelerine göre, hastane kendisinin haberi olmaksızın, imzasını taklit ederek sigortasını işe giriş tarihinden yaklaşık dört yıl sonra başlattı.
"Sigortasız çalıştırmak suçtur"
RU ancak Sosyal Sigortalar Kurumu’na emekliliğini istemeye gidince olaydan haberdar oldu. RU, 1996’da ihtisasını tamamladıktan sonra Dünya Göz Hastanesi’yle 2000 yılında anlaşmasının ardından beş yıl boyunca sigorta primlerinin düzenli olarak ödendiğini düşünerek bu işyerinde çalışmış.
Hastanenin 2005 yılında anlaşmayı tek taraflı olarak fesh etmesinin ardından tazminatını bile sormadan işyerinden ayrılmış, zaten sonradan kendisine tazminatla ilgili herhangi bir şey söylenmemiş.
RU, emekliliği gelince 2008’in başında Sosyal Sigortalar Kurumu’na başvurduğunda kendisini şaşırtan bir durumla karşılaşmış:
“Üç buçuk sene Dünya Göz Hastanesi tarafından sigortamın ödenmediğini gördüm. Bunu kendilerine bildirdim, sapma gösteren cevaplarla karşılaştım, konuyu netleştirmediler, tam gün çalışmadığımı söylediler. Daha sonra konuyu avukatıma bildirdim, işe giriş çıkış tarihlerimi almak için Sağlık Grup Başkanlığı’na ve Sağlık Genel Müdürlüğü’ne danıştığımda her iki kurumdaki belgenin de imzam taklit edilerek paraf atılmak suretiyle düzenlenen bir anlaşma olduğunu ve işe girişimden sonraki bir tarihten, 2004’den itibaren sigortamın başlatıldığını gördüm.”
Emekliliği isteme nedeni yurtdışında aldığı bir iş teklifiymiş, fakat emekliliği olmadığı için bu teklifi değerlendirememiş.
Hastanede çalıştığı dönemde sigorta primlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek üzere muhasebeye her gidişinde, kendisine primlerin düzenli ödendiği söylenmiş.
RU Dünya Göz Hastanesi’ne durumu bildirip yüz yüze görüşmeyi ve anlaşmayı teklif edince yine bulanık cevaplar almış, geriye dönüşlü ödeme teklifinde bile bulunulmamış, ifade ettiğine göre eksik primleri kendisinin ödemesini söylemişler.
Hastaneden maddi talepte bulunmuş, ama anlaşmaya varılamamış. Piyasada Dünya Göz Hastanesi’yle ihtilaflı olduğu haberleri yayılınca da rahatsız olmuş.
RU’nun imzasının taklit edilmesi kamuya karşı işlenmiş bir suç olduğu için dava şu anda savcılıkta, imzaların tahlili aşamasında.
RU hastanede bir muhatap bulamıyor ve davanın sonucunu bekliyor. RU, henüz herhangi bir sağlık örgütüne başvurmamış, olayın tıp camiası açısından büyük bir ayıp olduğunu düşünüyor.
Avukatı Oktay Doğan bianet'e başlattıkları yargı sürecinin devam ettiğini ve sonucu beklediklerini söyleyerek "En basit anlamda sigortasız çalıştırmak yasalara göre suçtur" diyor.
Her Mart'ın 14. günü kutlanan Tıp Bayramı, bu yıl özel bir hastanenin mağdur ettiği iddia edilen çalışanının hikayesiyle başlıyor. (ÇÖ-EZÖ)