Dünya Eğitim Günü kapsamında bu hafta Londra'da gerçekleşen Dünya Eğitim Forumu'nda okul içi şiddet tartışıldı.
Dün Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), okul içi şiddet ve zorbalık ile ilgili şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı çalışmayı paylaştı, gençlik aktivistleri Khuthadzo Silima ve Jonathan Franca ise #ŞiddeteSon Gençlik Manifestosu'nu (#ENDviolence) okudu.
UNESCO'nun kapsayıcı ve adil eğitime ve yaşam boyu öğrenime erişimini desteklemeyi amaçlayan 2030 hedefleri çerçevesinde hazırladığı araştırma, okul içi şiddet ve zorbalığa karşı öğrencilerin eğitim ve sağlık haklarının ihlalini önlemek için veri sunuyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, geçen aralık ayında 24 Ocak'ı Dünya Eğitim Günü olarak ilan etmişti.
Araştırmada, zorbalığa maruz kaldığını belirten öğrencilerin cinsiyet, yaş, yaygın görülen zorbalık türleri ve etmenleri, ülke veya bölgeye göre yaygınlığı üzerinden de sayısal veriler bulunuyor.
Türkiye de listede yer alıyor. Zorbalığa maruz kalan öğrencilerin ortalama yaygınlığı toplamda yüzde 55.5. Bunun yüzde 56.8'i oğlan çocuklarını, yüzde 54.1'i kız çocuklarını kapsıyor.
Okul içi şiddet üç öğrenciden birini etkiliyor
144 ülkeden veri sunan rapor okul içi şiddet ve zorbalık hakkında şunları bulguluyor:
- Son bir ayda her üç öğrenciden biri (yüzde 32) diğer öğrenciler tarafından en az bir kez zorbalığa uğradı.
- Avrupa ve Kuzey Amerika dışındaki tüm bölgelerde fiziksel zorbalık en yaygın, cinsel zorbalık ikinci en yaygın zorbalık türü.
- 96 ülkede çocukların yüzde 11.2'si cinsel zorbalığa maruz kalıyor.
- Çevrimiçi zorbalık on çocuktan birini etkiliyor, internet kullanımı arttıkça çevrimiçi zorbalık da artıyor.
- Son bir yılda her üç öğrenciden en az biri (yüzde 36) başka bir öğrenciyle fiziksel kavga yaşadı, neredeyse üçte biri de (yüzde 32.4) fiziksel saldırıya uğradı.
88 ülkede bedensel cezalara izin veriliyor
Dünyada okul içi şiddet genellikle öğrenciler arasında gerçekleşiyor. Ancak belli ülkelerde öğretmenler tarafından uygulanan fiziksel şiddet de yaygın. Fiziksel şiddet kapsamına giren bedensel cezalara hâlâ 88 ülkenin okullarında izin veriliyor.
Zorbalık en yaygın olarak dış görünüş, bedensel özellikler, ırk, milliyet ve ten rengi üzerinden yapılıyor.
Çocuklar büyüdükçe zorbalığa uğrama ihtimalleri azalıyor. Ancak daha büyük öğrencilerin çevrimiçi zorbalığa uğrama ihtimali daha yüksek.
Sosyoekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar ve göçmen çocuklar daha sık zorbalığa uğruyor.
Oğlan çocukları fiziksel, kız çocukları duygusal şiddet görüyor
UNESCO raporu, okul içi şiddeti fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet başlıkları altında değerlendiriyor.
- Fiziksel şiddet; fiziksel saldırılar, kavgalar, bedensel cezalar ve eşyalara zarar vermeyi,
- Psikolojik şiddet; sözlü taciz, duygusal taciz ve sosyal dışlamayı,
- Cinsel şiddet; cinsel içerikli yorum ve şakaları, cinsiyet ayrımcılığını içeriyor.
Zorbalık, hem fiziksel hem psikolojik şiddeti, cinsel saldırı fiziksel ve cinsel şiddeti, cinsel taciz her üç şiddet türünü içeriyor.
Rapora göre çocukların okul içinde maruz kaldığı şiddet biçimleri cinsiyete göre değişiyor:
- Oğlan çocuklarının fiziksel kavgaya girme ya da fiziksel saldırıya uğrama ihtimali kız çocuklarına göre daha yüksek.
- Kız çocuklarının duygusal şiddet görme oranı oğlan çocuklarına göre daha yüksek.
- Kız çocuklarının dış görünüşleri nedeniyle zorbalığa uğrama ihtimali daha yüksek.
- İkili cinsiyet sistemine dahil olmayan çocukların şiddet ve zorbalığa maruz kalma riski kız ve oğlan çocuklarından daha yüksek.
Zorbalık başarıyı da etkiliyor
Zorbalık, çocukların akıl sağlığı, yaşam kalitesi, risk davranışları ve okul başarısı üzerinde önemli etkilere sahip. Zorbalığa uğrayan çocukların okula yabancılık hissetme ihtimali zorbalığa uğramayan çocuklarınkinden üç kat, okula gitmeme ihtimalleri iki kat daha fazla.
Zorbalığa uğrayan çocukların derslerdeki başarıları daha düşük. Disiplinsiz ve güvensiz okul ortamlarındaki öğrenciler de genel olarak daha düşük akademik başarı oranları gösteriyor.
Ne yapmalı?
UNESCO ulusal seviyede politik liderlik ve bağlılık gösterilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Raporda çocuklara karşı şiddet, okul içi şiddet ve zorbalığa karşı ulusal politikalar geliştirerek güvenli bir eğitim ortamının oluşturulabileceği açıklanıyor.
Aynı zamanda eğitim sektörü ve bakanlıklar, sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar, meslek birlikleri ve medya arasında işbirliği öneriliyor.
Araştırmada UNESCO, okul içi şiddetle mücadelede başarılı olan Hollanda ve İsveç gibi ülkelerde öğretmenler için eğitim ve destek, şiddetten etkilenen öğrenciler için ise bakım ve destek sunulduğunun altını çiziyor.
Stefania Gianni raporun önsözünde şunları söylüyor:
"Okul bağlantılı şiddetin her biçimi çocukların ve ergenlerin eğitim ve sağlık haklarının ihlalidir. Öğrencileri şiddet ve zorbalıkla karşılaşıyorsa, hiçbir ülke kapsayıcı ve adil eğitim sağlayamaz."
#ŞiddeteSON Gençlik Manifestosu2018'in Aralık ayında dünyanın dört bir yanından bir araya gelen yüzden fazla gencin yazdığı #ŞiddeteSon Gençlik Manifestosu ise gençlerin "kavga dövüş, çetelere katılma baskısı, fiziksel olarak ya da çevrimiçi zorbalık, cinsel taciz ve silahlı şiddet dâhil olmak üzere okullarda gündelik olarak karşılaştıkları tehlikelere" dikkat çekiyor. |
UNESCO raporunun tamamına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
#ŞiddeteSON Gençlik Manifestosu'nun tamamına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
(EÖ/AÖ)
Çeviri: Ege Öztokat