Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Amerika Birleşik Devletleri’nden 1395, diğer ülkelerden 206 akademisyen barış için “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza veren akademisyenlere desteklerini açıkladı.
1601 akademisyenin imzaladığı metinde bildiriye imza veren akademisyenlere yönelik başlatılan tüm soruşturma ve incelemelerin sona erdirilmesi, yurtdışına çıkış yasaklarının kaldırılması istendi.
Dayanışma açıklamasının yapıldığı toplantı 29 Ocak’ta New York Üniversitesi Hagop Kevorkian Yakın Doğu Çalışmaları Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantıya Uluslararası Af Örgütü, Orta Doğu Çalışmaları Birliği (MESA), Risk Altındaki Akademisyenler (Scholars At Risk), Research Institute on Turkey, GIT North America örgütlerinin yanı sıra ABD’de çalışan Türkiyeli akademisyen ve aktivistlerin yanı sıra Columbia Üniversitesi, New York Üniversitesi ve The Grad Center CUNY’den akademisyenler katıldı.
Toplantıda bildiri imzaladıkları için hedef haline getirilen ve haklarında soruşturma başlatılan akademisyenlerle dayanışma mesajları paylaşıldı.
Basın toplantısında Research Institute on Turkey’den bağımsız araştırmacı Eylem Delikanlı, Uluslararası Af Örgütü direktörü T. Kumar, Colorado Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden Dr. Chad Kautzer, Amerikan Üniverisite Profesörleri Birliği - New York ofisi direktörü ve New York Üniversitesi öğretim görevlisi Paula Chakravartty, Columbia Üniversitesi İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı Edebiyat Profesörü Marianne Hirsch, Orta Doğu Çalışmaları Birliği Başkanı ve Orta Doğu Amerika Merkezi Direktörü Beth Baron, Risk Altındaki Akademisyenler’den Jesse Levine konuşma yaptı. Noam Chomsky de video mesajıyla toplantıya katıldı.
Kumar: Tek suçları endişelerini dile getirmek
Toplantıda konuşan Delikanlı, akademisyenlerin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi nedeniyle hedef gösterildiğini hatırlatarak “Öğrendiğimize göre imzacılar ‘terör örgütü propagandası’ ve Türklüğü aşağılamak’ suçlamalarıyla karşı karşıya” diye ekledi.
Kumar ise akademisyenlerin suçlarının Türkiye’nin bir bölgesinde vahim insan hakları ihlallerinden endişe duymak olduğunu ifade etti.
“Akademisyenlerinki her ne kadar barışçıl bir çağrı olsa da aldıkları cevap çok şiddetliydi” diyen Kumar şöyle konuştu:
“Umarım ABD ve diğer ülkelerden kişiler de tepki gösterir. Türkiye ya da başka bir hükümet akademisyenlere dokunmadan önce iki defa düşünmek zorunda kalır.”
Chakravartty: Öfkeliyiz
Doç. Dr. Kautzer Türkiye hükümetine imzacılar hakkında açılan soruşturmaların sona erdirilmesi çağrısı yaptı. Doç. Dr. Kautzer “Bu cesur akademisyenlerle dayanışıyor, kamusla ve özel alanlarda desteklerimizi sunuyoruz” diye konuştu.
Chakravartty’nin “Meslektaşlarımız, arkadaşlarımız ve öğrencilerim hedef gösterildi. Öfkeliyiz” diye konuştuğu toplantıda Hirsch ise şunları söyledi:
“Akademik özgürlük ve ifade özgürlüğüne yönelik bu saldırı karşısındaki şaşkınlığımı ve korkumu dile getirmek için buradayım. Bir bildiri imzalamak en temel ifade özgürlüğüdür, üniversiteler ve hükümetler tarafından korunması gerekir.”
Baron: Derin rahatsızlık duyuyoruz
Orta Doğu Çalışmaları Birliği Başkanı ve Orta Doğu Amerika Merkezi Direktörü Baron da Akademik Özgürlük Komitesi’nin Türkiye’yi yakından takip ettiğini belirterek “Savcılar ve YÖK eliyle Akademik eleştiriler üzerinde kurulan bu baskıdan derin rahatsızlık duyuyoruz” dedi.
Akademisyenlere destek veren imzacıların listesine şuradan ulaşabilirsiniz. (EA)
Fotoğraf: Daniel Loick