İnsan Hakları Derneği (İHD) 1 Eylül Dünya barış Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yayınladı.
İHD açıklamaya, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun "Halkların Barış Hakkına Dair Bildiri”sinin 1. maddesini hatırlattarak başladı:
"Gezegenimizde yaşayan halkların kutsal barış hakları bulunduğunu ilan eder."
İHD 1 Eylül Barış Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada 25 Ağustos 2017 tarihinde açıkladığı OHAL dönemi hak ihlallerini hatırlattı ve "barış"ın gerekliliğinin altını bir kez daha çizdi.
Tıklayın - 1 Eylül Hangi Dünyanın Barış Günü
OHAL'de hak ihlalleri
İHD'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilciliklerinin raporuna göre 20 Temmuz 2016 tarihinde tüm Türkiye'de ilan edilen olahanüstü hal yönetiminde yaşananları şöyle özetledi:
* Türkiye genelinde; yaşanan çatışmalarda 477 asker, 251 polis ve 43 köy korucusu yaşamını yitirirken, 978 asker, 773 polis ve 79 köy korucusu yaralandı.
* Türkiye genelinde yaşanan çatışmalarda bin 55 HPG’li, 243 YPS/YPS-JİN üyesi ve 9 TAK üyesi yaşamını yitirirken, 23 HPG’li yaralandı.
* Çatışmaların ortasında kalan 53 sivil yurttaş yaşamını yitirirken, 80 sivil yurttaş ise yaralandı.
* Sokağa çıkma yasakları ilan edilerek kentler abluka altına alındı ve Şırnak il merkezi başta olmak üzere birçok ilçe çok büyük yıkımlara maruz kaldı.
Sokağa çıkma yasakları
İHD sokağa çıkma yasakları boyunca yaşanan hak ihlallerini ise Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın 17 Ağustos 2017 tarihinde açıkladığı rapora dayanarak aktardı:
* 16 Ağustos 2015’ten bu yana devam eden 2 yıllık süre içerisinde toplam 11 il ve en az 45 ilçede resmi olarak tespit edilebilen en az 252 süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasağı ilanı gerçekleşmiştir.
* Yasaklar başlamadan yapılan 2014 nüfus sayımına göre en az 1 milyon 809 bin kişi bu yasaklardan etkilendi.
* Bu kentlerden zorla yerinden edilen insan sayısının en az 500 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu süreçte ayrıca İHD’nin yıllık raporlarından da anlaşılacağı gibi sadece 2016 yılında yargısız infaza tabi tutulan insan sayısı 536’dır. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde yaşayan kişilerdir.
"Barış hakkını savunmak görevdir"
İHD açıklamasında bu raporların ışığında "barış hakkını savunmanın" bir görev olduğunu belirtti.
"Çatışmanın en yoğun olduğu dönemde dahi barışı hatırlatmak hepimizin görevidir.
"Türkiye tarihinde defalarca tekrarladığı çatışma politikalarını terk etmeli, barış için Kürt sorununu demokratik temelde ve müzakere yoluyla çözmeyi başarabilmelidir. İnsan hakları savunucuları bu konuda her türlü katkıyı sunmaya hazırdır.
"OHAL rejimine, silaha, şiddete, savaş kışkırtıcılığına, ırkçılığa, ayrımcılığa dur diyelim." (HK)