Banka dördüncü çeyrekteki toparlanmanın daha önce öngörülenden daha zayıf çıkması sebebiyle 2016 yılına ilişkin büyüme tahminini yüzde 2,1 olarak revize etti.
2017 yılında ise, iyileşen net ihracat sayesinde Türkiye’nin büyüme performansının toparlanarak yüzde 2,7’ye yükselmesi bekleniyor.
Banka 10 Ocak günü Küresel Ekonomik Görünüm raporunda, “Türkiye’de darbe girişiminin geçici etkilerinin azalmasıyla 2017’de ekonomik büyümenin yüzde 3, 2018-19 yıllarında da ortalama yüzde 3.6 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz” açıklaması yapmıştı.
Böylece Dünya Bankası büyüme tahminini yüzde 0;3 oranında düşürmüş oldu.
Türkiye ekonomisinin başat sorunları
Dünya Bankası’na göre Türkiye ekonomisi geçici siyasi çalkantılar ve azalan turizm gelirleri karşısında üçüncü çeyrekte daraldı.
Bankanın notuna göre yavaşlayan Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) artışı, yükselen enflasyon ve artan cari açık yatırımcıların endişelerini daha artırıyor ve Merkez Bankası’nın eylemleri beklentilerin gerisinde kalıyor.
Bankacılık sektörü için uyarı
Banka’nın analizinde bankacılık sektörüne de dikkat çekiliyor.
Dün (1 Şubat) Standard&Poor's İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası ve Garanti Bankası’nın kredi görünümü notlarını düşürmüştü.
TIKLAYIN - S&P 4 TÜRKİYE BANKASININ DA NOTUNU DÜŞÜRDÜ
Dünya Bankası da bankacılık sektörünün çevirme oranının Haziran ayından bu yana düşmekte olduğunun altını çizdi. 12 aylık bankacılık sektörü çevirme oranı Haziran ayında yüzde 187 iken, yabancı bankaların Türk bankalarına kredi vermede daha temkinli davranmaya başlaması ve Türk bankaların dış finansman talebinin azalması ile birlikte Kasım itibariyle yüzde 111’e düştü.
Dünya Bankası Türkiye Ofisi Ekonomisti Ayberk Yılmaz’ın bu konudaki görüşleri şöyle: “Bankalar verdikleri kredilerde yurt dışından temin etikleri kredilere ağır bir şekilde bağımlı olduklarından dolayı, bu eğilimin devam etmesi yurt içi piyasada kredi artışının yavaşlaması anlamına gelebilir. Anlamlı bir faiz artışı Merkez Bankası’na duyulan güveni artırarak, kurdaki değer kaybı eğilimini durdurabilir ve fiyat istikrarı ile finansal istikrarı koruyabilir.” (HK)
* Kaynak: worldbank.org/tr