Anayasa Mahkemesi'nin Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında aldığı kapatma kararı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM). Parti kapatılınca Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) geçen Hasip Kaplan üç ayrı dosyayla başvurduklarını açıkladı. Dosyalar DTP tüzel kişiliği ve eşbaşkanlar Ahmet Türk'le Aysel Tuğluk'un durumunu kapsıyor.
Anayasa Mahkemesi 11 Aralık 2009'da oybirliğiyle DTP'nin "terör eylemlerinin odağı olduğunu" söyleyerek partiyi kapamıştı. 37 partiliye beş yıl siyaset yasağı getirilmiş, Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk'un milletvekillikleri düşürülmüştü. Karar 14 Aralık'ta Resmi Gazete'de yayınlandı.
Kaplan, siyaset yasağı getirilen parti üyelerininse ayrıca kendilerinin AİHM'ye başvuracağını ekledi. Kaplan, başvurularının öncelikli ve acil olarak görüşülmesini talep ettiklerini de belirtti.
Başvuru
Kaplan dünkü başvurunun ardından yaptığı açıklamada Anayasa Mahkemesi'nin gerekçelerinin maddi temelden yoksun olduğunu belirterek bunların çeşitli zamanlarda yapılmış olan konuşmalar ve açıklamalardan ibaret olduğunu söyledi.
Eski DTP'liler başvurularını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) şu maddelerinin ihlal edildiği iddiasıyla yaptı:
Adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. madde, ifade özgürlüğünü güvence altına alan 10. madde, örgütlenme ve toplantı özgürlüğünün güvence altına alan 11. madde ve ayrımcılık yasağını düzenleyen 14. madde.
Kaplan ayrıca AİHS'ye ek 1. protokolün gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyet hakkını koruyan birinci maddesi ve serbest seçim hakkını güvence altına alan üçüncü maddesinin de ihlal edildiğini söyledi. Mahkemenin kapatma kararıyla DTP'nin malları da Hazine'ye devredilmişti.
"Batasuna'yla benzerlik yok"
Kaplan, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve hükümet yetkililerinin de AİHM'nin İspanya, Herri Batasuna kararıyla karşılaştırma yapmasıyla ilgili olarak da şunu söyledi:
"Eğer bir benzetme yapılacak ise bu 1978 öncesi faşist Franko rejimi ile 12 Eylül rejimi arasında yapılabilir, ama Franko sonrası rejim değişmiş, başta Bask ülkesi olmak üzere bölgelere geniş otonomi tanımış. Bununla yetinmeyen Herri Batasuna yanlıları ise ayrılık istemişlerdir. Halbuki biz DTP olarak ne ayrılık istedik, ne de şiddeti tasvip ettik.”(EÜ)