Savcı, PKK'ye yönelik operasyonları geçen yıl Roj TV'deki bir söyleşide eleştiren ve Türk ile Kürt aydınları bir Özgürlük Kongresi düzenlemeye çağıran Demokratik Toplum Partisi (DTP) Kars İl Başkanı Mahmut Alınak ile ilgili esas hakkında mütalaasını hazırlayacak.
Kars 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla yargılanan ve dün (20 Mayıs) davasına devam edilen Alınak'ın 4,5 yıla kadar hapsi isteniyor.
Alınak: İnanın artık davalara yetişemiyorum
Roj TV'de 16 Aralık 2007 tarihinde yayımlanan "Selasor" Programı'na katılan Alınak, Kürt sorunu temelli taleplerin yetkililerce kabul görmemesi halinde her türlü sosyal ve ekonomik boykot yapılması gerektiğini savunduğu için Ceza Yasası'nın (TCK) 216. maddesi uyarınca yargılanıyor.
Hukukçu olan Alınak, bianet'in "Duruşmaya katılmadınız mı?" soruna, "Artık inanın davalara yetişemiyorum. Zaten devamlı mahkumiyet veriyorlar" şeklinde yanıtladı. Duruşma savcısına esas hakkında mütalaasını hazırlaması için süre veren mahkeme, yargılamaya 15 Temmuz'da devam edecek.
Boykot çağrısına 4,5 yıl hapis istemi
"İmralı ve F Tipi Cezaevlerinde yaşam koşullarıyla ilgili bir genel görüşme talebinin Meclise iletilmesini" öneri olarak dile getirdiği için sanık olan Alınak'ın, 26 Mart'ta görülmeye başlayan davada "Abdullah Öcalan'ın insanlık dışı yaşam koşullarında yaşayıp yaşamadığının tespit edilmesi için keşif yapılsın" yönündeki talebi "dosyayla bağlantısı olmadığı" gerekçesiyle reddedilmişti.
AİHM'ye göre şiddete teşvik yoksa ceza gereksiz
20 Nisan'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kürt Sorunu'yla ilgili bir konuşmasında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle yazar Yalçın Küçük'ü mahkum ettiği için Türkiye'yi 3 bin avro tazminata (yaklaşık 6 bin YTL) mahkum etmişti.
Küçük'ü eski TCK'nin 312. maddesi dışında "bölücülük propagandası" ve "yardım ve yataklık" iddiasıyla yargılayan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), 4 Kasım 1999 tarihinde yazarı 6 yıl 6 ay hapse ve para cezasına mahkum etmişti.
AİHM, konuşmada şiddet kullanımına özendirilmediği, silahlı direniş ve isyan çağrısı yapılmadığını vurgulayarak, oybirliğiyle cezayı "meşru hedefe göre orantısız" ve "demokratik bir toplumda gereksiz" bulmuştu. (EÖ/GG)