Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, Lice'de kız çocuğu Ceylan Önkol'un patlayıcı nedeniyle ölümüyle ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Kışanak, önergede Önkol'un cesedinin altı saat olay yerinde bırakıldığını, savcının "can güvenliği yok" diyerek olay yerine gitmemesini, üç gün sonra gitmesini, adli muayene tutanağınınsa bir pratisyen hekim ve iki temizlik işçisi tarafından hazırlandığını, delillerin usulüne uygun toplanmadığını anımsattı.
28 Eylül'de ölen Önkol'un yaşadığı Şenlik köyündeki mezranın, askeri tesisler olan Yayla Karakolu'na kuş uçuşu 10, Abalı Karakoluna 12 ve Tapantepe Taburuna 3 kilometre mesafede olduğunu, "tamamen askerin kontrolünde ve hiçbir güvenlik sorununun da söz konusu olmadığını" belirten Kışanak, Başbakan'a şu soruları sordu:
1. Ceylan Önkol, gündüz vakti, 2 karakol ve bir askeri taburun yakınında yer alan bir yerleşim yerinde ölmüştür. Bu koşullarda savcının "güvenlik" gerekçesiyle olay yerine gitmemesi mantıklı mıdır?
2. Savcıya, her hangi bir makamdan, olay yerine gitmemesi için bir telkinde bulunulmuş mudur?
3. Olay yerinin güvenli olmadığına kim, hangi gerekçeyle karar vermiştir?
4. Olayın yaşandığı mezraya birkaç kilometre mesafede olan ve emrinde zırhlı araçlar, patlayıcı tarama cihazları bulunan Tapantepe Taburu, Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerine gidip, gerekli incelemeyi yapması için güvenlik önlemleri alamaz mıydı?
5. Olayın kamuoyunda yankı bulması üzerine, olaydan üç gün sonra Cumhuriyet Savcısı, olay yerine gidebilmiştir, aynı koşullar olay günü de sağlanamaz mıydı?
6. Cumhuriyet Savcısı'nın Ceylan Önkol'un öldüğü gün, olay yerine gitmemesi, olay yeri inceleme tutanağının tutulmaması, delillerin usulüne uygun olarak toplanmaması, olayı karanlıkta bırakmaya yönelik bir yaklaşım değil midir?
7. Diyarbakır il merkezinde donanımlı adli tıp kurumu olmasına rağmen, Abalı Karakolu Nizamiyesinde, pratisyen hekim ve temizlik işçileri eşliğinde otopsi yapılmasının sebebi nedir?
8. Ceylan Önkol'un cesedinin 6 saat olay yerinde bırakılması, savcının olay yerine gitmemesi, otopsinin bir karakolun nizamiyesinde, usul yerini bulsun diye yapılması, görev ihmali değil midir?
9. Konuyla ilgili soruşturma başlatılmış mıdır?
10. Ceylan Önkol'un yaşamını yitirdiği gün, Tapantepe Taburu'ndan atış yapılmış mıdır? Yapılmışsa hangi gerekçeyle, hangi istikamete ve kimler tarafından yapılmıştır?
11. Son günlerde bölgede sivillerin yaşamını yitirdiği birçok olay yaşanmaktadır, sivil yerleşim alanlarını hedef alan askeri atışların ve bunun yol açtığı ölümlerin önlenebilmesi amacıyla ne tür tedbirler almayı düşünüyorsunuz?
"Ölümü hedef alındığını gösteriyor"
Kışanak, Önkol'un hedef gözetilerek vurulmuş olma ihtimalini de gündeme getirdi:
"Adli Muayene Tutanağı'na göre Ceylan Önkol'un başında, kollarında ve bacaklarında ciddi bir yaralanma söz konusu değildir. Mayın veya başka bir patlayıcıya basma durumunda öncelikle bacaklarda ağır yaralanma meydana gelirdi. Bulunan bir patlayıcının kurcalanması sonucu meydana gelen bir patlamada ise öncelikle kollarda ağır yaralanma meydana gelirdi. Oysa Adli Muayene Tutanağı'nda yer alan bilgilere göre Ceylan Önkol'un batın (karın) bölgesinde meydana gelen ağır tahribat ölüme yol açmıştır.
"Bu ancak bir patlayıcının karın bölgesine isabet etmesiyle mümkün olabilir. Yani patlayıcının bir yerden, Ceylan Önkol hedef alınarak atılmış olması gerekir.
"Ayrıca köylüler Tapantepe Taburu'nun gözetleme tepelerinden birinin, Paşaciya Mezrası'na hakim bir tepe olduğunu ve mezranın, bu tepenin atış menzilinde olduğunu ifade etmektedir. Ceylan Önkol'un ölümüne neden olan patlayıcının da bu tepeden atıldığını iddia etmektedirler." (TK)