Doç Dr. Mesut Yeğen'e göre, 29 Mart yerel seçimleri, Kürt sorunu açısından iki noktayı açık bir şekilde ortaya koyuyor:
1. Kürtler Kürt sorununda devletin yaklaşımından memnun değil.
2. DTP Kürt sorunundaki birincil aktör.
Türkiye Barış Meclisi'nin çağrıcılarından ve "Devlet Söyleminde Kürt Sorunu" kitabının yazarı Yeğen, sonuçların daha önce söylediği gibi, seçimlerin "referandum" niteliğini doğruladığı kanısında.
"AKP'nin 'utangaç tanıması'yla Kürt sorunu çözülemeyecek"
Yeğen, AKP'nin –ordunun ve Milli Güvenlik Kurulu'nun da onayıyla- TRT 6 gibi, "cılız" birkaç kültürel hakkı tanıması ve Kürt sorununu "kalkınmaya" indirgemesini "utangaç tanıma" diye nitelendiriyor.
"Sonuçlar, Kürt sorununun nasıl halledilemeyeceğini de gösteriyor. 90'ların baskıya, dışlamaya dayanan anlayışı da, AKP'nin 'utangaç tanıması' da iflas etti."
"Rejim aklını başına toplamak zorunda"
Ancak bu durumun geniş bir anlamı daha var Yeğen'e göre:
"AKP Kürt sorununda böylesi bir 'sorumluluk' almış olmanın, Kürtlerce de Türklerce de kabul görmediğini anlıyor. Bundan sonra, AKP'den Kürt sorununda daha inisiyatif alıcı tavır beklemek zor. Artık Kürt sorununda takip edilecek siyaset, genel bir Türkiye siyaseti olmak zorunda.
"Rejimin bir bütün olarak aklını başına toplayıp çözüm sorumluluğunu tek başına hiçbir aktöre bırakmaması gerekiyor. Güvenlik bürokrasisi, ordu, Meclis, siyasi aktörelerin birlikte üreteceği, özgürlükçü siyasete dayanan bir çözüm gerekiyor."
Burada Meclis'e çok iş düşüyor. Daha önce Türkiye Barış Meclisi'nin ve DTP'li milletvekillerinin önerdiği, Meclis içinde Kürt sorununa çözüm için çalışma yapılması, özel oturum düzenlenmesi gibi adımlar söz konusu olabilir.
"Eşikte kamplaşma var"
Böylesi adımlar atılmadıkça, Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde DTP çizgisinin yükseleceğini öngören Yeğen, "DTP, yalnızca yeni belediyeler almakla kalmadı; alamadığı yerlerde de oylarını yükseltti. Bu kısa vadede DTP için olumlu görünebilir, ama Türkiye'nin genel siyaseti açısından kamplaşma, kutuplaşma demektir" diyor.
AKP nasıl oy kaybetti?
Yeğen, ekonomik krizin arkaplanını oluşturduğu seçimlerde, AKP'nin oy kaybını ayrıca birkaç nedene dayandırıyor.
2007 yükselişindeki faktörler kayboldu: AKP'nin 22 Temmuz 2007'deki oy yükselişi sorunluydu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, e-muhtıra gibi gelişmelerle yükselmişti. Şimdi olağanüstü durum ortadan kalktı."
Seçmen AKP'nin reformist siyasetten uzaklaşmasına onay vermedi: "AKP'nin reformist siyasetinden uzaklaşıp çekirdek siyasetini öne çıkarmasına, Türkiye demokrasisinin genel sorunlarından ziyade kendi kadrolarını bürokrasiye yerleştirmek gibi uygulamalarına seçmen onay vermedi. Takip ettiği, uzlaşmaz, sert çizgi de onay görmedi. AKP'nin Türkiye'deki yaşam tarzına bir 'tehlike' olduğuna dair imaj da güçlenmiş görünüyor."
Muhalefet sorunu sürüyor: "AKP'nin yenilgisi bariz olmakla beraber, seçimler bir muhalefet sorununun da sürdüğünü gösteriyor. CHP'nin de MHP'nin de güçlü muhalefet olmadığı belli."
İstanbul'da CHP: "İstanbul sonuçları, CHP'nin ilerideki muhalefet çizgisinin nasıl olabileceğine dair ipuçları veriyor. Laiklik üzerinden muhalefet CHP'yi büyütmüyor. Yolsuzluk karşıtı, sosyal politikaları, yoksulluğu vurgulayan, şehirlerin güncel sorunlarını öne çıkaran siyasete ihtiyacı var." (TK)