Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır milletvekili Gültan Kışanak, Diyarbakır'daki saldırının sonuçları, DTP'nin nasıl konumlandığı ve siyasi alanda kendilerine yöneltilen taleplerle ilgili, bianet'in sorularını yanıtladı.
DTP bir komisyon kurup Diyarbakır'daki patlamayla ilgili incelemelerde bulunacak mı?
Biz parti olarak bir komisyon kurup olayı araştırma girişiminde bulunmadık şu aşamada...
Neden?
Bu ülkede bu tür olayların sağlıklı araştırılması için demokratik bir yaklaşıma ihtiyaç var. Biz milletvekili olarak Diyarbakır'a gittiğimizde kentin mülki amirinden bile konuyla ilgili bilgi alamadık. Bu koşullar nedeniyle "Böyle bir komisyon kursak ne yapabiliriz?" sorusu ortada duruyor. Öncelikle işin kriminal boyutu ya da polisiye boyutunun ötesinde bir yaklaşımla bu ülkenin gündeminden şiddetin çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Son bir yıl içinde bu ülkede yaşanan olaylara bir bakın, ülkedeki zihniyet ve ortaya çıkan kriminal olaylar ortada... Polis Vazife ve Salahiyet Yasası (PVSK) çıkartıldı, güvenlik güçleri doğru düzgün yargılanmıyor,"dur" ihtarına uymadı diye insanlar vuruluyor...
Devlet politikalarının kaçınılmaz sonucu diyorsunuz...
Kürt sorunu açısından da durum aynı. Eğer "vurarak kırarak, daha çok uçak kaldırırarak" topluma bu anlayışı yayarsanız, bu durumda yaşanacak kriminal olaylar buna paralel olacaktır. Devlet demokratik kuralların mantığını topluma sirayet ettirmezse bunun sonuçları üzerinden siyaset yapmak ahlaki olmaz. "Savaş politikaları olmasaydı bu da olmazdı" demek istemiyorum ama bu gerçeği de görmezlikten gelemeyiz.
"PKK'yi tasfiye etme siyasetine alet edilmek isteniyoruz"
Erdoğan Meclis'teki grup toplantısında bugün DTP'yi kastederek "PKK siyasi bir örgütse size ne gerek var?" diye konuştu...
Karakol baskınında da herkesten önce en insani duyarlığımızı gösterip olayı kınadığımızı, şiddetin bu toplumdan yaklaşım olarak uzaklaştırılması gerektiğini söylemiştik. Ama Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bizden başka bir şey istiyor. Ona göre bu ülkede bir cephe kurulmuş. AKP kendini, AB, ABD ve toplumun diğer tüm kesimleri bir cephede, biz ve kendisince tanımladığı güçleri bir diğer cephede görmek istiyor. Bize tabii cepheleşme mantığı içinde yaklaşılmasını istemeyiz. PKK'yi tasfiye etme siyasetine alet edilmek isteniyoruz. Bizim yanlış bulduğumuz nokta bu.
Bu Kürt sorunu; bir güvenlik sorunu değil. AKP ise "Ortada bir PKK sorunu vardır. Herkes PKK'ye karşı cephe alırsa bu sorun çözülür" diyor. Oysa senelerce imha-inkar politikalarından başka bir politika geliştirmediniz. Bu marifet değildir. Bugün 29. operasyonu düzenlersiniz yarın 30'uncusu çıkar. Kürt sorunu çözülmeli. Burada siyasetçiyi bir cepheye sürme mantığı var.
Sizi böyle bir cepheleşmeye çekme derdinde olmayanlar, Kürt sorununda demokratik çözümden yana olanlar da sizden "Şiddet nereden gelirse gelsin kınıyoruz"dan başka bir şeyler duymak istiyorlar...
Biz eğer siyaseten Kürt sorunun çözümüne dair yaklaşımlarımızı ortaya koymasak, şiddet karşıtı görüşlerimizi dile getirmesek bu eleştiriler haklı olabilirler, ama biz mutlaka tepkimiz gösteriyoruz.
HPG'nin İnternet sitesindeki saldırıyı olumlayan yazıları nasıl yorumluyorsunuz?
Biz kimsenin ne açıklama yapacağına bakmadan şiddeti kınadık. Bu anlamlı bulunmuyor. Kimin ne dediğine bakarak mı siyaset yürüteceğiz? Bu ülkede çözüm adına bir şeyler yapmak isteyenler varsa bu yaklaşımın kendisine değer biçmeliler. Yaşanan olayların insan hakkı ihlali olup olmadığıyla ilgiliyiz. Bu bile kendi başına kıymetlidir. Biz Diyarbakır'a gittik, halkımızın acısını paylaştık. (NZ/TK)