Türkiye Barış Meclisi sözcüsü ve araştırmacı-yazar Hakan Tahmaz, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) gerçekleştirdiği kongre ve PKK'nin çatı örgütü Koma Civaken Kurdistan (KCK) yöneticisi Cemil Bayık'ın son açıklamalarının çatışmadan uzaklaşıldığına işaret ettiğini düşünüyor.
"Genelkurmay Başkanı nasıl "son terörist yok edilene kadar savaşacağız' şeklinde konuşuyorsa, Bayık'ın 'Süreç giderek hızla bir savaşa doğru gelişmektedir' sözleri de o anlamda değerlendirilmeli."
"DTP'de sorun, esaslı bir vizyon eksikliği..."
Parlamento içi muhalefetin hükümeti "açılım" siyaseti nedeniyle sıkıştırdığı ortamda toplanan DTP kongresinde Tahmaz'a göre esaslı bir vizyon geliştirilmedi.
"Çözüm içim diyalog sağlanmış değil, bir temas sağlandı sadece. Ama masaya DTP Kürtlerin tarafı olarak oturmadı. Hükümet de böyle görmedi. DTP de zaten adres söylemleriyle olarak başka bir yeri gösteriyor. DTP neden net politika şekillendiremiyor? AKP'nin DTP'ye yönelik operasyonları bunda önemli bir rolü var. Doğal olarak, bu operasyonlar Kürt demokratik siyasetinin tasfiyesi olarak algılanıyor."
Aktif siyaset politik vizyonla gerçekleşebilir
Tahmaz'a göre, Kürtlerin siyasi mücadelesini son üç yıldır güvenlik ve yargı aracılığıyla çözmeye çalışan hükümet, CHP ve MHP'nin etkisiyle kendi politikalarında belirsizliğe doğru gidiyor. DTP'nin de bu süreci geliştirecek taktik adımları şu ana kadar netleşmedi.
Tahmaz, muhataplıkla ilgili de bir sorun olduğunu da ifade ediyor: "Öcalan DTP muhatap alınabilir diyor; DTP de, çözümün adresi Öcalan'dır' diyor. Bence toplumsal bir güce sahip olan bir siyasal parti, esaslı olarak bir politik vizyona sahip olabilirse, aktif siyaset oluşturabilir."
Kongreyle gelen tek yenilik, "yönetim"
DTP Kongresi'nde yeni olarak algılanabilecek tek şeyin "bugüne kadar Kürt siyasetinde kenarda kalan, küskün izleyenlerin yönetime girmesi" olduğunu kaydeden Tahmaz, bunun da "yeni sürecin farklı olduğuna ilişkin düşüncenin güçlü olmasından" kaynaklandığını söyledi.
"Dahaönce Kürt siyasetine emek vermiş ve 10 yıldır Kürt demokratik siyasetinin herhangi bir yerinde yer alamayan Kemal Parlak, son üç yıldır parti içi tartışmalar farklı yerinde duran Tuncer Bakırhan, 22 Temmuz seçimlerinde DTP'nin hiçbir etkinliğe katılmayan Murat Bozlak, Şerafettin Elçi gibi isimler kongreye katıldılar; yönetime yeni isimler girdi. Ama bunu bir örgüte ve politikalarına yansıtmadığınız zaman sonuç almak zorlaşır. Evet, yönetim değişti, yeni insanlar girdi ama bu kadar. Vizyon eksikliği var, esas sorun bu."
"Çatışmayı derinleştirmeye dönük eğilim yok..."
Tahmaz, Cemil Bayık'ın açıklamasını da PKK'nin eylemsizlik sürecini belirsiz bir tarihe ertelemesinin ardından gelecek gelişmeleri değerlendirecekleri şeklinde anladığını söyledi. "Bunu da pozitif bir şey. Kanımca ana eğilim de bu olacak. Sonuçta çatışmayı derinleştirmeye dönük eğilim taşımadıkları, temkinli davrandıklarını düşünüyorum."
Tahmaz'a göre, gerginliğin tercih edilmediğinin diğer bir göstergesi de, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı'nın elinde olan yol haritasını Öcalan'ın avukatlarına hala verilmemesine karşın bu durumun gerginliğe dönüşmemesi.
"Hükümet her yolu deniyor, operasyonları yoğunlaştırıyor, bir taraftan da DTP'yi sıkıştırıyor. Ancak hükümetin gelecekte çok daha fazla DTP'yi sıkıştırma işini yürütemeyeceğini düşünüyorum. Biz yendik imajı yaratmakla birlikte, iyileştirmelerle yaraları daha fazla sarmaya çalışacaklar." (EÖ)