Son 1 yıldır DSP içerisindeki "Parti içi demokrasi istiyoruz diyerek başkaldıran "Dokuzlar"da yer alan ancak asıl MHP'ye geçmesiyle dikkat çeken Ertuğrul Kumcuoğlu Gözlem Gazetesi'nin sorularını yanıtladı.
Kumcuoğlu, siyaset sahnesinin bilinen isimlerinden biri. Aslında maliyeci. Uzun yıllar maliye bürokrasisinde etkin görevler üstlendi. Bir dönem Lefkoşe Büyükelçiliği görevi yaptı. Birçok şirkette "CEO düzeyinde" çalışmalarda bulundu, Toprakbank'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı yaptı.
Kumcuoğlu tüm kırgınlıklara karşın Başbakan Bülent Ecevit'in Kemal Derviş'in ayrılmasından sonra ekonominin başına geçmesini istediği isim oldu. Özellikle son bir yıldır DSP'de "Dokuzlar" içerisinde yer alması ile biliniyor. MHP'ye geçmesinin ise kendi seçmeninde kızgınlık değil, üzüntü yarattığını belirtiyor.
MHP ile flört dönemi ne zaman başladı?
DSP milletvekili olduğum sürece başka herhangi bir parti ile teması uygun bulmadım. Ben bağımsız milletvekili sıfatını elde ettikten sonra böyle bir öneri aldım.
DSP sol bir partiyken, MHP gibi sağ bir partiye neden geçtiniz?
Bakın, Türkiye'de sağ ve sol kavramları son zamanlarda çok iç içe girmeye başladı. Mesala tek başına iktidara aday olduğunu söyleyen sosyal demokrat bir partimizin seçimler için kapısını çalmadığı ticaret odası başkanı bırakmadı. Oysa bir parti sosyal demokratsa, daha çok emekçilere dayanır, fakir fukaraya, ezilmişlere dayanır. Ancak onlar sermaye kesimine dayanmaya çalışıyor. Burada gözden kaçan benim karar vermemde de etkili olan bir nokta var: Bugün MHP açısından milliyetçilik olan kavram DSP'de ise kendini "ulusal sol" olarak gösteriyor. Dikkat ederseniz, bir yerde zaten görüşler kesişiyor.
Bir de benim için en önemlisi MHP'nin dışındaki tüm partiler ülkenin içinde bulunduğu durumda umudu yalnızca dış dinamiklere bağlıyor.
Dış dinamik derken akla ilk olarak IMF geliyor. IMF'siz bir Türkiye nasıl olacak?
Nedense sözlerimiz hemen böyle algılanıyor. Bakın, dış dinamikleri ihmal etmeden diyorum. IMF'ye, AB'ye belli şartlarla hayır demeden iç dinamiklere yönelmesi gerekiyor.
Dış destek olmadan iç dinamikleri harekete geçirmek bu kadar kolay mı?
Tamam IMF'siz gitmez. Ama IMF'yle stand-by anlaşmasının başından beri MHP zaten olayların içinde var. Ayrıca IMF bir doktor gibi. Doktorlar için ne denir; Allah muhtaç etmesin ama doktorsuz da bırakmasın.
Ayrıca MHP'ye geçmemin 2. nedeni; MHP siyasi bir organizasyon olarak son 3 yılda çok iyi bir sınav verdi. Bakın MHP sayesinde Türkiye'nin en büyük anayasal reform paketi hazırlandı ve geçti. Bu paket MHP'nin rızası katkısı olmadan geçemezdi. Özellikle çeşitli siyasi partilerin son birkaç haftadır, ne kadar yalpaladıklarını bocaladıklarını gördükçe MHP'nin tutarlılığı daha çok ortaya çıkıyor. Açıkçası bu da beni etkiledi.
MHP'nin Avrupa Birliği'ne bakış açısı etkili oldu mu?
AB'nin bakış açışında MHP'ye haksızlık ediliyor. MHP hiçbir zaman kapıları kapatmadı. Sadece "gelin tartışalım" dedi. Ardından "11 maddeden 9'una evet diyeceğiz şu 2 maddeyi de bizsiz yapın" dedi. Eğer Murat Sökmenoğlu o Meclis'i yönetmeseydi AB maddeleri geçer miydi ? Tüm bunlar görmezlikten geliniyor. Hukuk düzeninde hak aramanın neresi yanlış?..
Dokuzlar Grubu'ndaki arkadaşlarınız tepki gösterdi mi?
İşte burada çok önemli bir nokta var; Dokuzlar DSP içinde çok özel bir mücadele örneği gösterdiler. En sonunda artık Dokuzlar kendi başlarına ayrı ayrı karar alabilirler noktasına geldik. O noktaya kadar çeşitli yerlerden "bize gelin" şeklinde yaklaşımlar alıyordum ancak biz DSP'de kaldığımız sürece böyle şeylere sıcak bakmamaya kararlıydık. Fakat başından beri ben arkadaşlarıma ileride yollarımız ayrılırsa benim farklı tercihlerim olabileceğini ve kendilerine sürpriz olmaması gerektiğini söylüyordum. Yalnız inanın, eğer MHP'den teklif almasaydım, Aydın'a gelip MHP'yi desteklemeyi düşünüyordum. Çünkü aklı selim ile düşündüğümüz zaman MHP'nin göz ardı edilmemesi gerektiği anlaşılır. MHP seçim sonrası koalisyonun ortağı olacaktır.
Genç tiyatrocu Şehnaz Çakıralp'e tepkinizden dolayı MHP'ye girdiğiniz söyleniyor?
Hiç öyle şey olur mu, ben bu genç kızımızın CHP'ye geçtiğini, benim de ona tepki gösterdiğim için MHP'ye geçtiğimi aynı anda gazeteden okudum. Herhalde insanlar "Ertuğrul Bey'i bu kadar sert karar almaya, tepki göstermeye iten ne olabilir?" diye düşündü. Üstelik ben bugüne kadar politikada hep gençlerin önü açılsın diye mücadele ettim.
Size CHP'den teklif geldi mi?
Yorum yok, ancak şunu söylemem lazım; Bugün Türkiye'de tam 1 senedir, 9 adam DSP içinde mücadele veriyor. Bu bir demokrasi mücadelesi oldu. Bir gün bile kimse bize yanlış yapıyorsunuz demedi. Hep "Bravo Kaptano" dediler. Şimdi yeni bir seçime çok yaklaştık ve muhtemelen bu 9 kişiden hiçbirisi belki ben de dahil, seçimlerden sonra Meclis'te yer almayacak. Bu seçimlerde 19 partiden 10 bin aday gösterildi. Hiçbir köşe yazarı, hiçbir aydın ve hiçbir sivil toplum kuruluşu bu insanlara sahip çıkmadı. Hani lider sultasına hayır diyorduk, hani parti içi demokrasi istiyorduk. Son 1 aydır Türkiye'de inanılmaz şeyler yaşanıyor ve kimse sesini çıkaramıyor... "İnsan hiç olmazsa takdir eder, ama takdir bile yok.." Geçen gün bir haber var. Kemal Derviş "dokuzların sosyal demokratlığını sınadık" demiş. Umarım dememiştir ama eğer dediyse "adama sen kimsin" diye sorarlar.
Peki bu kırgınlığın ardından bir dönem ara verip milletvekilliğinden vazgeçmeyi hiç düşündünüz mü?
Benim hayatıma bir bakın, sinema yok, televizyon yok, tiyatro yok, tatil yok. Bakın ben bu yıl daha denize giremedim. Eğer gerçek anlamda memlekete hizmet için çalışıyorsanız, milletvekilliği çok zor, yorucu, yıpratıcı bir iştir. Ancak Türkiye'de, 4 Kasım sabahı siyaset yeniden yapılanacak. Hatta pek çok sivil toplum kuruluşu da yeniden örgütlenecek. Bu durumda ben seçmene şöyle sordum: "Beni gelecek dönemde parlamentoda görmek ister misiniz?" Tabanımdan gelen yanıt "her halükarda Meclis'te bulunman daha doğru olur" şeklinde olduğu için ben bu dönemde de varım.
MHP'ye geçişinizden dolayı tepki alıyor musunuz?
Bana Aydın'da oy vermiş olan seçmenimde hafif bir burukluk var ama bana kızmıyorlar, yalnızca kaybettikleri için üzgünler. Ancak genellikle 68 kuşağı tepki gösteriyor. Onlar beni değil MHP'yi affedemiyorlar, MHP'yi hazmedemiyorlar. Onlara göre MHP her zaman kötü çocuk olarak ayrı bir yerde durmak zorunda, o yüzden de tepki gösteriyorlar.(NK)