Karantina Atlası’nın bugünkü durağı İsrail. Kudüs’teki Van Leer Jerusalem Enstitüsü’nden tarihçi, akademisyen Dr. Ümit Kurt bu bölümde hem İsrail ve Filistin’de Korona Virüs salgını ile mücadeleyi, hem de ikinci kez girdiği karantinada geçirdiği günleri anlatıyor.
Daha önce Belgrad ve Türkiye üzeriden İsrail’e giden Kurt, Kudüs’te ev karantinasına girdi. Kendisini İsrail’den Türkiye’ye döndükten sonra zorunlu karantina için götürüldüğü Ankara Gölbaşı’ndaki bir öğrenci yurdunda bulduk.
Zaman zaman internet bağlantısının zayıflaması, görüntü ve ses kalitesinin düşmesi gibi sorunlar bu yüzden. Söyleşi sırasında Kurt’un tek başına kaldığı odanın kapısı çalındı, sağlık görevlilerince ateşi ölçüldü ve öğle yemeği verildi.
Kurt, şimdiden pandemiye karşı İsrail’de alınan önlemler sona erdiğinde İsrail’e döndüğünde bir karantinaya daha alınıp alınmayacağını merak ediyor.
Dr. Kurt'tan satır başları
İsrail nasıl başa çıkılıyor: Hiçbir vaka yokken tespitlerde bulundular ve insanları iki hafta karantinaya aldılar. Ölüm sayısını da vaka sayısını da düşük tutmayı başardılar. Çok erken, çok sayıda test yapıldı. Ekipman, lojistik, teknik araçlar, antilatörler sağlandı. Sokağa çıkma yasağı, sosyal mesafe uygulaması kondu. Restoranlar, kafeler daha vaka sayısı çok az iken kapatıldı.
Filistin: Maalesef Gazze’de, Ramallah’da durum felaket, gerçekten felaket. Mahmut Abbas da çok önceden olağanüstü hal ve sokağa çıkma yasağı ilan etmişti. İsrail “Önce kendimizi bir toparlayalım, kendimizle bir ilgilenelim ondan sonra duruma bakarız” anlayışıyla kayıtsız kaldı. Daha sonra İsrail muhalefeti ve İsrail Parlamentosu'ndaki Arap milletvekillerinin içinde yer aldığı bir hareket İsrail hükümetini baskıladılar, “En azından şu dönemde var olan mevcut kriz ya da problemleri bir kenara bırakıp ortak hareket etmemiz gerekiyor. Bu insanlara yardımcı olmamız gerekiyor” dediler.
Ortodoks Yahudiler/Mea Shearim: Ultra Ortodoks Yahudilerinde bulunduğu bölgelerde devletin ultra Ortodokslara söz geçirmesi de bazen çok zor olabiliyor. İsrail dinsel olarak çok parçalı bir toplum. Muhafazakâr, seküler muhafazakâr, liberal muhafazakâr, Ortodoks, Ultra Ortodoks, revizyonist Ortodoks ve tabii Hasidik Yahudiler. Hasidizim de zaten devlet fikrine karşı bir gelenekten geliyorlar. Tabi ki koronaymış, ebolaymış yani hiçbir virüs bu gruba kar etmedi. Şabat, sünnet ve evlilik düğünleri yapmaya devam ettiler. Vakaların çoğu da Hasidik Yahudiler arasında.
Türkiye’ye dönüş: Kudüs’teki Konsolosluğu aradım, uçak olup olmadığını ya da nasıl buradan ayrılma şansımız olup olamayacağını sordum. Üç hafta sonra kargo uçağıyla Türkiye’ye döndük. İsrail’le çalışan bir Türk inşaat firması çalışanlarıyla birlikte geldik.
Host ve hostesler astronot gibiydi, beyazlar içinde. Maske maske üstüne takılmış, her şey kat kat giyilmiş gibi. Kurşungeçirmez bir kıyafet gibiydi. Çok dikkatlilerdi, son derece titizlerdi. 30-35 kişi vardı uçakta. Üçlü koltuklarda herkes tek kişi oturdu, koridor ve cam kenarı oturuşu şeklinde.
Üçüncü Karantina: Şimdi karantinadayım, Ankara’da bir yurtta. İsrail’e dönüşte yine karantinaya alınacağım, İsrail’de de bir karantinaya alınmıştım. Dolayısıyla üçüncü karantinaya da gireceğim.
TIKLAYIN / Avustralya'da Günlük Yaşam ve İkinci Dalga Beklentisi
Karantina AtlasıPandemi çağındayız, Korona virüs ile mücadele ederken bir yandan da bundan böyle hayatımızı nasıl sürdüreceğimizi, eski normale dönmenin mümkün olup olmadığını düşünüyoruz, yeni normalin ne olacağını da hiç kestiremiyoruz. Bazılarımız karantina altındayız, evlerimizde çalışıyor, yaşamlarımızı türlü kısıtlamalar altında sürdürüyoruz, bazılarımız ise salgına rağmen işyerlerine gitmek, üretmek, ya da hasta tedavi etmek zorunda. "Karantina Atlası"nda, korona virüs salgını sırasında dünyanın pek çok ülkesinde yaşayan Türkiyelilerin bu yeni durum ile nasıl baş ettiklerini konuşuyor, onların hikayelerini anlatıyoruz. | |