"İkitelli'de bir yük aracında taşınan kadınların ölümünden işveren doğrudan sorumlu. Trafik kuralları açısından Emniyet Müdürlüğünün de ihmali söz konusu. İş kazası statüsünde değerlendireceğimiz bu durumun bir diğer sorumlusu da o firmayı denetlemeyen belediyedir. Ayrıca denetim mekanizmasının çalışmıyor olmasında devletin de payı vardır."
Kayıtlı işçi 600 bin kayıt dışı işçi 4 milyon
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (DİSK) bağlı Tekstil İşçileri Sendikası'nın Merkez Yönetim Kurulu üyesi Kazım Doğan'ın verdiği bilgiye göre tekstil sektöründe Türkiye'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın kayıtlarında Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı çalışan işçi sayısı 560 bin-600 bin arasında görünüyor. Bu işçiler içinde sendikalılaşma oranı ise sadece yüzde 10.
Türkiye'de Tekstil İşçileri Sendikası, Türkiye İşçi Sendikaları'na (Türk İş) bağlı Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (Hak İş) bağlı Tüm Dokuma İplik Trikotaj ve Giyim Sanayii İşçileri Sendikası'nın (Öz İplik İş) toplam sendikalı işçi üye sayısı yani toplu iş sözleşmesi hakkı olan işçi sayısı sadece 50 bin.
Ayda 700 TL'ye çalışıyorlar
Sendikanın Eğitim Dairesi Başkanı da olan Doğan "Diğer yandan en mühimi kayıt dışı çalışan işçi sayısı dört milyonu aşıyor" diyor.
Doğan kayıt dışı çalışan işçilerin çalışma koşullarını sıralıyor:
"Günde 14 saat çalışıyorlar. Merdiven altı dediğimiz bu işyerleri gerçekten bodrumlarda bulunuyor. Güvencesiz ve köle gibi çalıştırılmalarına rağmen ayda ellerine 700 TL, eğer çok kıdemli işçiyse bin TL geçiyor. İşçi sağlığı yok sayılıyor. İş güvenliği kurallarına uyulmuyor."
"Kadın tekstil işçilerinin hakları ihlal ediliyor"
Kayıtlı işyerlerinde de durumun çok değişiklik göstermediğini söyleyen Doğan bu iş yerlerinde hekim bulundurulması zorunluluğuna uyulmadığını, iş güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının denetlenmediğini söylüyor.
"İşçilerin duş almasını sağlayacak fiziksel şartları bir kenara bırakın yüz kişi aynı tuvaleti kullanıyor. Tekstil sektörü çok katmanlı bir iş kolu. Kumaş boyamacıları da makinede dikiş dikenler de kumaşı kesenler de onu taşıyanlar da kot taşlayanlar da... Hepsi tekstil işçisi. Dolayısıyla her bir iş kolunda ayrı ayrı önlemlerin alınması şart. Kot taşlama işçilerinin sağlık haklarının ihlalinden tüm kamuoyu haberdar zaten."
Doğan'a göre işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili sağlanması gereken koşulların denetlenmesinden sorumlu olan belediyelere çok iş düşüyor.
Ayrıca Tekstil kolunda kadın işçilerin erkeklere oranla daha çok çalıştırıldığını söyleyen Doğan ekliyor:
"Hamilelik vs. gibi durumlardan dolayı işten önce çıkarılan ya da hamileyken bile çalıştırılan bir statüdeler. Doğum izni, emzirme izni, kreş gibi hakların hepsi sorun" diyor.
Sendikalardan kadınların ailelerine hukuki yardım
Ölen yedi kadının çalıştığı Pameks Tekstil'le ilgiliyse Doğan şöyle diyor:
"İşverenin ihmali çok büyük. Biz iş kazasında ölen işçi kadınların ailelerine ulaşmaya çalışıyoruz. Yasal destek vermeyi teklif edeceğiz, onları haklarını aramaları konusunda harekete geçireceğiz." (EZÖ)