Başbakan Erdoğan, kürtajın yasal süresini dört haftaya indirecek bir yasal düzenleme üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Ancak kadın doğum uzmanları başbakana katılmıyor.
bianet'e konuşan jinekolog Gülnihal Bülbül, dört haftalık gebelikte kürtaj yapılamayacağını, bahsedilen düzenlemenin kürtajı yasaklama anlamına geldiğini söylüyor.
"Dört hafta ne doktor ne kadın için yeterli"
Bülbül, dört haftalık gebeliklerde cenin çok küçük olduğu için kürtajın başarılı olmayacağını belirtiyor.
"Bahsedilen düzenleme yasaklamanın başka bir formülü. Dört haftada gebeliği tespit edemeyiz ve bu sürede kürtaj yapmayı tercih etmiyoruz. Kürtaj için gebeliğin beşinci veya altıncı haftasına kadar bekliyoruz.
"Kürtaj görülerek yapılmıyor. Negatif basınçla rahim içi boşaltılıyor. Çok küçük gebeliklerin alınmama riski çok yüksektir. Yani hem tespiti zordur, hem biz tercih etmeyiz."
Bülbül, dört haftalık sürenin kadınların hamile olduklarını fark etmeleri için bile yetersiz olduğunu dile getiriyor.
"Adet gecikmesi olacak, kadının aklına gelecek ve doktora gidecek. Bazı kadınların adeti gecikir, herkes 30 günde bir adet görmez. Günü geçen her kadın da gebelikten şüphelenmez."
"12 haftayı savunmamız gerek"
"Türkiye'de zaten kürtaj yasası çık kısıtlı. Gelişmiş ülkelerde kürtaj 12 haftaya kadar yapılıyor. Bizim yasal sürenin 12 hafta olmasını savunmamız gerekirken, dört haftaya indiriyoruz.
"Kadınlar on haftayı bile kaçırabiliyor. Ruhsal gerginlikten kaynaklandığını düşünebiliyorlar. İki ayda bir adet gören kadınlar gebeliği fark etmiyor.
"Kesinlikle dört haftalık kürtaj diye bir şey olmaz. Bu yasaklamakla eşdeğerdir."
Gülnihal Bülbül, doktorların gebeliği anlaması için de dört haftanın yeterli olmadığının altını çiziyor.
"Ultrasonda ancak 5-6 haftalık gebelik tespit edilir, testte bile çıkmayabilir. Kürtajın başarısız olma ihtimali çok yüksektir. Sağlık bakanı bunu bilmeyebilir ama her kadın doğumcu bunu bilir."
"Esas konu kadın hakları"
Bülbül, kürtajın bir kadın hakları meselesi olduğuna dikkat çekiyor ve kürtajın yasak olduğu ülkelerin anne ölümlerinin en yüksek olduğu ülkeler olduğunu söylüyor.
"Kürtaj bir kadın hakları meselesidir. Gelişmiş ülkelerde kadınlar üreme haklarına sahiptir. Üreme hakları çerçevesinde Türkiye'nin de 1994'te imzaladığı bir sözleşme var. Kazanılmış hakların da kaybedilmesi çok üzücü.
"Üreme sağlığı hakları, kadınların yaşama hakkıdır. Kürtaj kaldırıldığında, anne ölümleri artar. Bu bilimsel bir veridir.
"Güney Amerika'da pek çok ülkede Katolik dininden dolayı kürtaj yasaktır ve bu ülkeler dünya genelinde anne ölümlerinin en yüksek olduğu ülkelerdir." (ÇT)