ABD Başkanı Donald Trump, cuma günü imzaladığı Başkanlık kararnamesiyle Savunma Bakanlığının adını “Savaş Bakanlığı” olarak değiştirmek üzere ilk adımı attı. Trump’ın hamlesi, Amerika’nın askerî kudretini güçlü bir imajla yansıtma çabası kapsamında gerçekleştirildi.
Trump: "Asıl mesele 'woke ideolojisi'nden kurtulmak"
Trump, tüm idari açıklamalarda Savunma Bakanlığı'nın adının Savaş Bakanlığı olarak değiştirilmesini öngören bir kararnameyi imzaladı. Cuma günü Oval Ofis'te düzenlenen imza töreninde Trump, ad değişikliğinin bakanlıktaki asıl büyük hamle olan "woke ideolojisi"nden uzaklaşma kapsamı içinde gerçekleştiğini söyledi. ”Bunun yeni bir askeri zafer çağını başlatacağını" da sözlerine ekledi.
Trump, Oval Ofis'teki açıklamasında "Böylece Birinci Dünya Savaşı'nı kazandık. İkinci Dünya Savaşı'nı kazandık. Ondan önce ve sonra her şeyi kazandık. Sonra "woke olmaya" karar verdik ve adını Savunma Bakanlığı olarak değiştirdik," dedi.
"Her yerde kazanmalıydık. Her savaşı kazanabilirdik, ama biz siyaseten doğrucu veya 'woke' olmayı seçtik." diyerek ABD'deki askeri işlerin yönetiminin İkinci Dünya Savaşı sonrasında "Savunma Bakanlığı" altında toplanmasına kinayede bulundu.
Kararname esasen ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) adını -bu bir Kongre kararı gerektirdiğinden- doğrudan doğruya değiştirmeyecek ama ABD Savunma Bakanlığına ikinci ad olarak "Savaş Bakanlığı"nı kullanma yetkisi verecek ve Savunma Bakanı Pete Hegseth resmi yazışmalarında “Savaş Bakanı (Secretary of War)” unvanını da kullanabilecek. Ancak bakanlığın adının yasal olarak kalıcı bir şekilde değiştirilmesi için Kongre'nin yeni yasalar çıkarması gerekecek.
Trump, bu amaçla Kongre'den ismi yasalaştırmasını isteyeceğini de sözlerine ekledi.
Trump hem Nobel Barış Ödülü'nü hem "savaşçı imajını" istiyor
ABD Başkanı iktidara geldiğinden bu yana kendisinin süren bütün savaşları durdurmakla görevli olarak gördüğünü ilan etmiş ve selefi Joe Biden'ı Ukrayna'daki savaşı önleyememek ve ülke kaynaklarını Ukrayna'nın kazanması imkanı olmayan bir savaşa boşuna akıtmakla suçlamıştı.
Trump henüz Başkan seçilmeden, ağustos 2025’te, önceki NATO Genel Sekreteri şimdiki Norveç Maliye Bakanı Jens Stoltenberg'i telefonla arayarak “Nobel Ödülü istiyorum” demişti. Trump Başkan olduktan sonra da bu hevesini saklamaya gayret etmemiş ama ödülü alabileceğinden umudunu kestiğini dile getirmekten de kaçınmamıştı. Trump 2025 başlarında Başkanlık Ofisi'nde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşürken “Hiçbir zaman bana Nobel Barış Ödülü vermeyecekler. Çok üzücü. Hak ediyorum, ama asla vermeyecekler.” demişti.
Trump'ın ABD'nin ve kendisinin savaşçı bir imaja bürünme hevesinin Barış Ödülü'ne talip oluşu kadar gerçek olduğu iç işlerini ele alır almaz görüldü. Düzensiz göçmenleri sınır dışı etme işlerini eyaletlerin kendi güvenlik örgütleri ve yerel güçlerle sürdürmenin mümkün olmadığını görünce ülkeyi demir yumrukla yönetme iddiası eşliğinde, ABD silahlı kuvvetlerini yurttaşlarının üzerine sürmek için olağanüstü hal ve savaş dönemlerinde geçerli olabilecek yetkilerini devreye sokmaya girişti.

KALİFORNİYA VALİSİ: "TRUMP KIŞKIRTIYOR"
ABD: Trump Los Angeles'ta göstericilerin üzerine asker gönderiyor
Trump, Savunma Bakanlığının adının değiştirilmesini Savunma (“Defense") ifadesinin çok pasif olduğu, Savaş ("War") ifadesinin ise bu hükümet fonksiyonuna daha güçlü ve saldırgan bir imaj verdiği gerekçesiyle savunuyor. Trump, ağustosta gazetecilere yaptığı açıklamada, “Herkes, [Pentagon'un] adının Savaş Bakanlığı olduğu dönemde inanılmaz zaferlerle dolu bir tarihimiz olduğunu biliyor ve bundan hoşlanıyordu. Sonra adı Savunma Bakanlığı olarak değişti,” demişti.
Planları Fox News sızdırdı
Planlar, medyaya adının saklı tutulmasını isteyen bir Beyaz Saray yetkilisi tarafından kamuoyuna açıklama yapılması öncesinde sızdırıldı. Ayrıntılar, Beyaz Saray’ın yayımladığı bilgi notunda da yer aldı.
Fox News’un söz konusu kararname planlarını duyurmasının ardından Pentagon şefi sosyal medyadan “Department of War (Savaş Bakanlığı)” ifadesini paylaşarak gelişmeyi doğruladı.
Bu değişiklik Trump yönetimi açısından bir sürpriz değil. Hem Trump hem de Savunma Bakanı Pete Hegseth, bakanlığın adının değiştirilmesi konusunu defalarca gündeme getirdiler. Hegseth, martta konuyla ilgili bir sosyal medya anketi bile düzenlemişti.
Ad değişikliğinin Kongre onayı gerektirebileceği hatırlatıldığında ise Trump, “Biz bunu yapacağız,” diyerek rest çekti. Ardından, “Gerekirse Kongrenin de onay vereceğinden eminim,” diye ekledi.
Eskiden Savaş Bakanlığı olarak biliniyordu
Trump'ın yürütme emri siyasi ve hukuki bir tartışma başlatmış olsa da, Savunma Bakanlığı aslında 1789'da kurulduğunda Savaş Bakanlığı olarak adlandırılmış, aynı yıl ABD Anayasası da yürürlüğe girmişti.
Bakanlık, bu adı 1947'ye kadar korudu. İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Başkan Harry Truman Ulusal Güvenlik Yasası'nı imzalayarak daha önce ayrı olan Ordu, Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri'ni birleştirdi. Truman, bakanlığın adını da değiştirerek kurumu Ulusal Askerî Teşkilat (National Military Establishment) olarak yeniden adlandırdı.
Ancak bu ad kısa ömürlü oldu. İki yıl sonra, 1949’da kurum yeniden yapılandırıldı ve bugüne kadar gelen adıyla Savunma Bakanlığı (Department of Defense) olarak anılmaya başlandı.
Trump yönetimi tarafından desteklenen bir dizi değişiklik
Bu adım, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in yılın başında göreve gelmesinden bu yana Pentagon’da yaptığı değişikliklerin son halkası oldu.
Görev süresinin başlarında Hegseth, orduda “woke kültürünün” etkileri olarak gördüğü uygulamaları ortadan kaldırmak için yoğun çaba sarf etti.
Bu kapsamda yalnızca çeşitlilik programlarını kaldırmakla kalmadı, aynı zamanda “bölücü” olarak değerlendirilen materyalleri barındıran kütüphane ve internet sitelerini de kapattı.
Bu süreçte, Holokost üzerine yazılmış eserler de dahil yüzlerce kitap askerî akademilerden ayıklanarak kaldırıldı.
Kadınlar ve azınlıklarla ilgili içerikler silindi
Süreçte, kadınların ve azınlık gruplarının orduya katkılarını onurlandıran binlerce internet sitesi de yayından kaldırıldı.
Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, martta gazetecilerin kararlarla ilgili sorularını yanıtlarken, “Bence başkan ve bakan bu konuda çok netti — Savunma Bakanlığında çeşitliliğin bizim gücümüz olduğunu söyleyen herkes açıkça yanılıyor,” ifadelerini kullandı.
(AEK)


