Yaz molası veren domuz gribinin sonbaharda ciddi bir salgına yol açacağı beklenmekteydi; korkulan oldu. Şimdi aşının yan etkileri tartışılıyor. Öğrencileri ve sağlık çalışanlarını aşılamak salgını durdurmaya yetecek mi? Henüz bilinmiyor. Salgının ortaya çıkışı, yayılma koşulları bunun bir hastalıktan daha fazlası olduğunu ve kapitalist uygarlığın nasıl bir çıkmaza girdiğini görmemize imkân sağlıyor.
Endüstriyel çiftliklerin ortaya çıkışı
İkinci Dünya Savaşı'ndan önce Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD), kümes hayvanı ve domuz yetiştiriciliği küçük çiftliklerde yapılıyordu. Çiftlik ürünleri üretiminin düştüğü 1950'li yıllarda maksimum üretim ve kâr elde etmek için bu küçük çiftlikler tek bir çatı altında toplandı; üretim faaliyetleri Holly Farm, Tyson, Purdue gibi şirketlerin kontrolüne geçti. Kümes hayvanları ve domuzlar çok büyük popülasyonlar halinde yetiştirilmeye başlandı, eskiden bir çiftlikte 70 olan kümes havyanı sayısı 30 binlere kadar çıktı. İlk olarak ABD'de ortaya çıkan bu model bütün dünyaya yayıldı.
Endüstriyel (kapitalist) çiftliklerde toplanan hayvanlar yeterli havalandırması olmayan ve hareket alanı neredeyse bulunmayan kafeslerde, çoğu kez gün ışığı görmeden yaşıyor. Bu koşullar hayvanlar arasında hastalıklara neden oluyor. Dar alanlarda, sıkışık bir şekilde yaşayan bu hayvanlarda bulunan virüsler, kolayca birinden diğerine geçerek hızla mutasyona uğruyorlar. Hayvanların kısa sürede maksimum düzeyde büyümeleri için sık sık antibiyotik iğneler yapılıyor. Aşırı antibiyotik kullanımı, hastalıklara yol açan dirençli mikroplar yaratıyor. Çiftlikler, çöp ve dışkılarla çevrili. Çiftliklerin çevresinde yaşayan insanlarda da çeşitli hastalıklar görülüyor. Örneğin salgının ilk çıkış yeri olan Meksika'da, Veracruz eyaletinin Perote belediyesine bağlı La Gloria kasabasında, bu sene 9 Mart'ta ilk ciddi solunum hastalığı vakaları patlak vermiş. Dünyanın en büyük tarım gıda şirketlerinden biri olan ve özellikle dünya domuz eti üretiminde en önde gelen Smithfield Foods şirketi burada bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü on yıl önce uyarmıştı
Bu çiftliklerin olası tehlikeleri daha önceki yıllarda da gündeme gelmişti. 1999 yılında Dünya Sağlık Örgütü 8whO) Meksika'da olası bir domuz gribi dalgası konusunda uyarıda bulunuyor. Science dergisinin Mart 2003 tarihli sayısında yayınlanan bir makale, endüstriyel hayvancılığın hacminin artmasına; aşı ve antibiyotik kullanımının genelleşmesine dayanarak, domuz gribinin hızla gelişmekte olduğunu bildiriyor.
Domuz gribinin ilk ortaya çıktığı yer olduğu belirtilen Granjas Carroll de Mexico (GMC) da bu türden bir endüstriyel domuz çiftliği. GMC dünya domuz ve domuz ürünleri endüstriyel üretimi ve yetiştiriciliğinin yüzde 50'sini elinde bulunduran Smithfield Foods tekeli bünyesinde yer alıyor. Smithfield Foods geçmişte Amerika'daki sivil toplum kuruluşları tarafından sık sık havayı, toprağı ve suyu kirletmekle suçlanmış; 1997 yılında da, içilebilir sulara ilişkin Amerikan yasalarını ihlal ettiği için oldukça yüksek bir para cezasına çarptırılmış.
Smithfield Foods ve benzeri şirketler NAFTA (Meksika, ABD ve Kanada arasındaki Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması) anlaşması imzalandıktan sonra Meksika'ya taşınıyor. Bu anlaşma sayesinde şirketler hem ucuz işgücünden, yabancı sermaye teşviklerinden yararlanıyor, hem de çevre ve sağlık yasaları, Meksika gibi ülkelerde ABD'ye göre daha esnek.
İlaç tekelleri ve sağlık hizmetleri
İlacın hasta insanlar için hayati öneme sahip bir değer olması kapitalizmin ilacı metalaştırmasına engel olmuyor. Tersine bugün en çok kâr edilen alanlardan biri ilaç sektörü. Dünya ilaç piyasasının büyük bölümü çok az sayıda çokuluslu ilaç şirketinin elinde bulunuyor. Domuz gribinin ortaya çıkışının ilaç tekelleriyle bağlantısı olabileceğini, yani bizzat bu şirketler tarafından çıkarılmış olabileceğini savunanlar da var. Bugün için kanıtlanamasa da, ilaç endüstrisinin durumu göz önüne alındığında bu iddia çok da olanak dışı gözükmemekte. Nitekim salgından sonra, kuş gribinde olduğu gibi, en etkili ilaçlardan biri olarak sunulan Tamiflu, merkezi Kaliforniya'daki Foster City'de bulunan Gilead Science İlaç Şirketi tarafından keşfedildi. Gilead, imalat ve ticaret haklarını çokuluslu İsviçre şirketi Roche'a bıraktı.
George W. Bush'un başkanlığı sırasında görev yapan eski Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, 1997 Aralık ayından 2001'de Pentagon'a atanmasına kadar Gilead Science'ın başkanlığını yaptı. Hükümete geldiği zaman Rumsfeld'in yaptığı ilk icraatlardan biri, Tamiflu'nun silahlı kuvvetler içerisinde zorunlu kullanımını ilan etmek oldu. Roche ve Gilead'ın kazançlarının ve sonuç olarak Donald Rumsfeld'in kişisel kârlarının ibresi yükseldi. 2003 yılından sonra Asya'da kuş gribi, H5N1 virüsü ve şiddetli solunum hastalığı (SARS) tehditleri ortaya çıktığı zaman, şirket borsada da yükselişler kaydetti.
Domuz gribinin ortaya çıkışından sorumlu olsun veya olmasın, mevcut koşullarda ilaç tekelleri en çok kazananlar tarafında yer almakta. Sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesi, yoksulluk, yetersiz beslenme, kötü çalışma ve barınma koşulları, sağlıklı içme ve kullanma suyuna ulaşmanın zorlaşması bu tür salgınların etkisini ve yayılma hızını arttırıyor. Domuz gribi ve benzerlerinin ortaya çıkışı ve tüm insanlığı tehdit eden boyutlara ulaşması kapitalizmin kâra dayalı işleyişinin sonuçları. İnsanlık, kapitalizm onu yok etmeden ondan kurtulmalıdır.(NA/EÜ)
_____________________________________________
* Bu yazı Ekmek ve Özgürlük dergisinin Kasım 2009 sayısında yer alacak. Derginin eski sayılarına ulaşmak için buraya tıklayın.