Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun sorularını cevapladı. Vediği yazılı yanıtta özetle şu noktalara değindi:
Dolmabahçe görüşmesi
"Kamuoyunda 'Dolmabahçe görüşmesi' olarak adlandırılan, dönemin Genelkurmay Başkanı ile yaptığımız görüşme, haftalık olağan ve sıradan bir görüşmedir."
Başbakan Erdoğan’ın “Benimle mezara gidecek” dediği Dolmabahçe görüşmesinin kendisi açısından sır olmadığını vurgulayan eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, darbe komisyonuna verdiği yanıtta “Benim için sır da diyemem sır değildir de diyemem” demişti.
27 Nisan bildirisi
"Bildiri karşısındaki tavrımız net ve kararlıydı. 27 Nisan bildirisi sonrasında yaşananlar, Türkiye'de samimi ve kararlı bir sivil irade bulunması halinde, demokrasiye yönelik tehlikelerin demokratik sistemin kendi dinamikleri ile bertaraf edilebileceğini göstermiştir."
"27 Nisan bildirisindeki haddi aşan ifadeler, hükümetimizin net ve güçlü tavrıyla anlamsız hale getirilmiş, sergilediğimiz demokratik duruş sayesinde muhtemel oyunlar boşa çıkarılmıştır. 'Bildirinin danışıklı dövüş olduğu' iddiaları, dönemi yaşayanlar için, insafsız laflardır. 27 Nisan'da geçmiş hükümetler gibi boyun eğmedik."
28 Şubat
"Meclis'i, seçilmiş Hükümeti, millet iradesini, sivil siyaseti hedef aldığı kadar, doğrudan şahsımı da hedef aldı. Biz, bu dönemde hedef alındık, engellendik, mağdur edildik, hatta zorlama gerekçelerle görevden alındık, cezaevine ve siyaset yasağına mahkum edildik.''
"28 Şubat süreci ile AK Parti ve bizim siyasi çalışmalarımız arasında kurulan spekülatif ilişkiler haksız, insafsız ve mesnetsizdir."
"Kronik sorunların çözülmesine yönelik girişimlerin sabote edilmesi, terör ve şiddetin tırmandırılması, laik-antilaik, Alevi-Sünni gibi yapay gerilim alanları oluşturulması, darbeci zihniyetin kullandığı enstrümanlardır."
12 Eylül
"Hükümetimiz döneminde 12 Eylül müdahalesinin yargılanmasının önü açılmıştır. Yapılan Anayasa değişikliği sürecinde, statüko partileri güç birliği yaparak bu süreci engellemeye çalışmış, ancak millet iradesi ve milletin tercihleri galip gelmiştir."
"12 Eylül'ün mağduru olduklarını, müdahalelere karşı olduklarını, parti kapatmalara, siyasi yasaklara, sivil siyasetin alanının daraltılmasına karşı olduklarını söyleyen partiler, ne yazık ki bu demokratikleşme adımlarımız karşısında direnç göstermişlerdir."
Davalar
"2003 sonrasında gündeme getirilen darbe planları ve hazırlıklarıyla ilgili somut bilgiler, belgeler, iddialar yargıya ulaştığında, savcılarımız ve hakimlerimiz üzerlerine düşeni cesaretle yapmışlar, iddianameleri hazırlayıp davaları görmeye başlamışlardır."
"Bizim hükümet olarak bu süreçte yaptığımız, yargının işleyişini kolaylaştıracak imkanları sağlamaktan ve adaletin tecelli etmesini sabırla izlemekten ibarettir."
"Ayrıca AK Parti, 'AK Parti'yi ve Gülen Cemaatini Bitirme Planı' şeklinde kamuoyunun gündemine gelen internet andıcı konusunda davaya müdahil olmuştur." (AS)
* Yazılı yanıtın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.