Dolar tasarrufu büyüdü
Türkiye'de tasarruf sahiplerinin dövize olan ilgisi, her geçen yıl giderek arttı ve 1993 yılında Türkiye tarihinde ilk defa döviz cinsinden tasarrufların TL cinsinden tasarrufları geçtiği bir yeni süreç ile tanıştı.
1993 yılı yaz aylarında başlayan bu süreç, aynı zamanda 1994 yılında patlak verecek bir krizin de habercisiydi. Nitekim, kriz patlak verdikten sonra '94 yılının yaz aylarına kadar döviz cinsinden tasarruflar tepe noktasını gördü ve Hazine'nin '94 Mayıs sonunda halka arz ettiği yüzde 50 süper dönem faizli bonolar ile tasarruf sahiplerini yeniden TL cinsinden yatırım araçlarına itibar etmeye başlayınca, dolarizasyon süreci yavaşladı.
Merkez Bankası ve ekonomi yönetimine duyulan güvensizlik bugün Türkiye'yi bir kez daha 'dolarizasyon'da 1993-1994 seviyelerine getirmiş durumda. Bakan Kemal Derviş'in başkanlığında ekonomi yönetiminin çabaları halkın dövize olan ilgisinin durmasına yetmiyor.
Döviz yastıkta bekliyor
Umutlar bir ölçüde, geçen hafta gerçekleştirilen iki TL cinsinden ve bir döviz cinsinden halka arza bağlanmıştı. Hazine, umutları doğrular şekilde TL cinsinden 58 gün vadeli kağıtta iyi bir satış yapmasına rağmen, dövize endeksli kağıtlara yeterli ilgi gösterilmemesi, vatandaşın yastık altındaki dövizi Hazine'ye vermeye pek gönüllü olmadığı gösterdi.
Merkez Bankası'nın Dalgalı Kur Politikası'nda müdahalede bulunmaması yararlı. Çünkü, kasım ve şubat krizlerinin hemen öncesi ve sonrasında Merkez Bankası'nın kuru piyasaya rağmen belirli bir seviyede tutabilmek için gösterdiği çabalar 14 milyar dolarlık bir rezerv kaybına neden oldu ve kurun bugün olduğu nokta dikkate alındığında, keşke bu 14 milyar dolarlık müdahale yapılmasaymış ve Merkez Bankası'nın rezervi harcanmasaymış diyesi geliyor, insanın...
Sonbahar zorlu geçecek
Bu noktada, halkın dövize olan ilgisinin iyi analiz edilmesi gerekiyor. Tasarruf sahipleri, başka bankaların da Fon'a devredilmesinden endişe duyuyor. Faizlerin makul bir seviyeye düşürülmemesi halinde Hazine'nin sonbaharda iç borç geri ödemelerini gerçekleştirmekte çok zorlanacağı tahminleri yapılıyor.
Meclis'in açılması ile birlikte Anayasa değişikliği ve İhale Kanun Tasarısı koalisyonu oluşturan üç parti arasında yeni gerginliklerin, hatta bu defa koalisyonun dahi dağılmasına neden olabilecek gerginliklerin doğmasından endişe duyuluyor. Bu durumda dövize ilginin "doğal" karşılanması lazım.
İç pazardaki talep daralmasını ihracat ile aşmaya çalışan Türk sanayisi, kaliteli mal üretebilmek için ithal hammadde, ara mamul ve yatırım malı talep etmeyi sürdürüyor. Bu koşullarda dış ticaret açığındaki daralma ise istenilen düzeyde olamayacak.
Kışlık dövizi yazdan aldılar
Bu yıl cari işlemler dengesi içinde yer alan döviz girişi kalemlerindeki iyileşme, halkın ve kurumların dövize olan talebini karşılayamıyor. Döviz cinsinden ödemesi olan birey ve kurumlar sonbaharda kurun daha yüksek olacağı endişesi ile, gelecekteki döviz taleplerini bugüne çektiler.
Bu nedenle, ekonomi yönetiminin beklediği döviz arz fazlalığı talebin temposu yavaşlamadığından devam ediyor. Bu durumda, Türkiye'nin sonbaharda endişelere yol açan yeni bir kriz ile karşılaşmayacağını göstermek açısından, ekonomi yönetiminin çabalarını yoğunlaştırmasında sonsuz yarar var.
Çözüm çabaların yoğunlaştırılması ile sorunların daha şeffaf bir şekilde toplumun önüne konmasından geçiyor. Aksi taktirde bu dolarizasyon hayra alamet bir görüntü vermeyecek.(NA)