Zafer Üskül: "Milletvekili dokunulmazlığı" özünde gereklidir. Hiç yararsız değildir dokunulmazlık... Anlamı da şuradadır: Milletvekili dokunulmazlığı olmasa, iktidar partileri, kolaylıkla muhalefeti engelleyici çabalar içine girebilirler.
Buna karşılık, "dokunulmazlık", suç işleyen bir milletvekilini koruma altına anlamına gelmez, gelmemelidir.
* Peki dokunmazlığın sınırları, nerede başlayıp nerede bitmeli?
Zafer Üskül: Hakkında "suçlama" olan bir milletvekili, göz altına alınamamalı ve tutuklanmamalı. Ama ifadesi alınabilmeli, yargılanabilmeli. Çünkü, suç kesinlik kazanmadan milletvekilinin gözaltına alınması yolunu açık tutarsanız şu olur: İktidar partileri, sırf bazı milletvekillerinin Meclis toplantılarına katılmasını ve Meclis kararlarını etkilemesini engellemek için "yersiz suçlamalarla" o milletvekillerinin göz altına alınmasını sağlayabilirler.
Milletvekillerinin Meclis'te, düşüncelerini ve görüşlerini hiçbir sınırlama olmaksızın dile getirebilmelerini sağlayacak ortamın bulunması ve oluşturulması çok önemli. Milletvekili, Meclis'te, özgürce her şeyi söyleyebilmelidir.
Ama bu demek değildir ki, milletvekilini yargılama yolu tamamen kapatılacak ya da kapatılmalı.
* Meclis gündemine giren 37 maddelik Anayasa değişikliği paketi açısından "milletvekili dokunulmazlığı" konusunda neler söylemek istersiniz?
Zafer Üskül: 37 Maddelik Anayasa değişikliği paketinde "üç madde" kabul edilmedi. Kabul edilmeyen maddelerden biri de "milletvekili dokunulmazlığı" ile ilgili olanıydı.
* Milletvekili dokunulmazlığı alanında, dikkat çekilmesi gereken birkaç noktadan biri şu: Diyelim ki, bir milletvekili ard arda 20 yıl seçilerek Meclis'e girdi. "20 yıl" süreli dokunulmazlık demek; bir milletvekilinin "zaman aşımından" yararlanarak işlediği bir suçtan ceza görmekten kurtulabilmesi demek. İşte bu olmamalı. İşlenmiş bir suç varsa ortada, milletvekilleri için "zaman aşımı" çalışmamalı.
* Bir başka "eksiklik" de şu noktada beliriyor: Milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili düzenlemenin "bütün suçlarla" ilgili olması gerektiği noktasında... Oysa, Meclis'ten geçirilmek istenen, Anayasa değişikliği paketi, sadece "sayılan suçlarla" ilgili olarak milletvekilinin yargılanmasına kapı açıyor. Böyle olmamalı. Düzenlemenin "bütün suçlara" yayılması lazım. Örneğin, milletvekili, trafik suçu işlemişse, neden cezalandırılmayacak ki?
* "Milletvekili dokunulmazlığı" konusunda kamuoyunun yaklaşımı sizce nedir?
Zafer Üskül: Kamuoyu, milletvekilleri için "mutlak" bir dokunulmazlık sözkonusu olmasını bence kabullenmiyor. Ortada işlenmiş bir suç varsa ve milletvekili yargılanamıyorsa, bu kamu vicdanını rahatsız ediyor. Susurluk Davası'nda olduğu gibi, bazı davalarda iddialar milletvekillerine uzanmışsa, sanıklardan milletvekili olanlarının yargılanamaması sonucu ortaya çıkıyor. Bu durum, toplumun adalet duygularını zedeliyor. Meclis ise, bu rahatsızlığa karşı duyarsız. Meclis gündemine mutlaka "milletvekili dokunulmazlığı" konusu gelmeli. Milletvekillerinin düşüncelerini hiçbir sınır sözkonusu olmaksızın Meclis'te dile getirilmesini ön planda tutan, ancak, yargılanabilmeleri kapısını da açan bir düzenlemeye ihtiyaç var.(NU)