İstanbul, İzmit ve Ankara’dan asistanlar ile Eğitim-Sen üyeleri “Güvenceli iş ve akademik özgürlük” çağrısıyla bugün saat 12.00’de Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü önünde biraraya geldi.
“Senet baskısıyla bilim olmaz”, “Mevsimlik asistan mıyız?”, “Doktoralı işsiz olmayacağız” yazılı dövizler taşıyan asistanlar buradan Sakarya Caddesi’ne yürüdü.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Ünsal Yıldız da asistanlara destek verenler arasındaydı.
Kurt: Her türlü baskıyı reddediyoruz
Sakarya Caddesi’ne gelindiğinde, basın açıklaması öncesi, Reyhanlı katliamında yaşamını yitirenler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşunun ardından asistanlar adına basın açıklamasını okuyan Orta Doğu Teknik Üniversite’sinden (ODTÜ) Ömür Kurt toplum yararına, özgürce bilimsel üretim yapmanın ön koşulunun iş güvencesi olduğunu belirtti.
Kurt asistanlar adına şu talepleri dile getirdi:
* YÖK, İTÜ rektörlüğünün hukuksuzca işten attığı araştırma görevlilerinin işe iadeleri için genel kurul kararıyla çıkaracağını ilan ettiği yönetmeliği, Başbakanlığın bürokratik engellerini bahane ederek yayınlamıyor. İşten atılan arkadaşlarımızın, kıdem ve maaşları eksiksiz bir şekilde korunarak işe iade edilmeleri için YÖK’ün sözünü tutması ve gerekli hukuksal düzenlemeleri yapması.
* Vakıf üniversitelerinde çalışan araştırma görevlileri “bursiyer” sıfatıyla sosyal güvenlik haklarından yoksun, kayıt dışı çalıştırılmakta ve son derece muğlak görev tanımlarından ötürü her türlü angaryaya maruz bırakılmakta. Vakıf üniversitelerindeki “merdivenaltı asistanlık” düzenine son verilmesi.
* Üniversitelerde güvencesizliğe en fazla maruz bırakılan, akademik dünyanın taşeron işçileri haline getirilen araştırma görevlilerini intihara sürükleyecek kadar yoğun bir şekilde uygulanan her türlü mobbing ve ayrımcı davranışın son bulmasını ve sorumluların hakkında gerekli işlemlerin yapılması.
* Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’ndaki (ÖYP) araştırma görevlilerine uygulanan senet baskısının ortadan kaldırılması.
* Kurulduğu tarihten bu yana üniversitelerde baskı ve denetim aracı olan, güvencesizliği ve eleştirel düşünce ve özgür bilim karşıtı uygulamaları dayatan YÖK'ün kapatılması. YÖK'e benzer yetkilere sahip olacak ve bu uygulamaların tabanını genişletecek herhangi bir kurumu kabul etmeyeceğiz.
* Akademik özgürlüğü, özgür düşünceyi ve bilimi ortadan kaldırmayı amaçlayan her türlü baskı ve dayatmayı reddediyor, üniversiteleri piyasacı bir anlayışla yönetmeyi hedefleyen, toplumu yanıltan ve kamu yararını hiçe sayan girişimlere son verilmesini talep ediyoruz.
Kızmaz: İş güvencesi olmadan bilim olmaz
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Asistan Dayanışması adına konuşan İlke Kızmaz ülkenin karanlık günlerden geçtiğini belirtti ve ekledi: “Bu karanlığı azaltmanın yolu daha fazla bilim ve sanat üretmekten geçiyor. Fakat ‘İş güvencesi olmadan bilim olmaz’ diyoruz.”
Penbecioğlu: Güvenceli çalışanlar atılmamıza ses çıkarmıyor
ODTÜ’den Mehmet Penbecioğlu da “Kendileri güvenceli çalışmış, hiçbir gelecek kaygısı yaşamamış öğretim üyeleri üniversitemizden atılmamıza ses çıkarmamaktadır” dedi.
“Sizler yükseköğretimin, ODTÜ’nün tarihinde sözde başarılarınızla, yüksek bütçeli projelerinizle, teşvik ettiğiniz rekabetçilik ve performansla hatırlanmayacaksınız. Çünkü bizler böyle bir ODTÜ’nün parçası olmamak için mücadele edeceğiz.”
“Bugün burada bir araya gelmek onurludur” diyen Ünsal Yıldız ise asistanların yaşam koşullarına sahip çıkmasının önemli olduğunu belirtti.
Katılımcılar: Orta Doğu Teknik Üniversitesi Asistan Dayanışması, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Asistan Dayanışması, Gazi Asistan Girişimi, Hacettepe Asistan Platformu, Boğaziçi Üniversitesi Asistan Dayanışması, Marmara Üniversitesi Asistan Dayanışması, Yeditepe Asistan Dayanışması, Eğitim-Sen Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şubesi, Eğitim-Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi, Eğitim-Sen İzmir 3 Nolu Üniversiteler Şubesi, Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi, Eğitim-Sen Kocaeli Üniversitesi Temsilciliği, Eğitim-Sen Yüksek Öğretim Bürosu. (SK/HK)