Avukat Özlem Selek Koç, omurgasında yaşadığı sorun nedeniyle yaşadığı Denizli'de doktora gitti. Doktorlar açık ameliyat yapılması gerektiğini ve vida takılması gerektiğini söyledi. Bu kez internet araması sonucu ulaştığı İzmir'deki Murat Sayın'dan randevu aldı. Avukat Koç, geçirdiği ameliyat sonrası felç oldu ve şimdi kendi gibi avukat olan eşi ile birlikte hukuk mücadelesi veriyor.
2021 yılının Nisan ayında bel fıtığı ve omurga kanal daralması teşhisi konulan Özlem Selek Koç'a Denizli'de üç ayrı doktor açık ameliyat ile vida takılması önerisinde bulundu. Koç arayışını sürdürürken sosyal medya aracılığıyla İzmir'de Doktor Murat Sayın'a ulaştı. Sayın paylaşımlarında kapalı ameliyat yaptığını ve hastalarının kısa sürede normal yaşamına döndüğünü ifade ediyordu. Kısa süre önce sezaryen doğum yapan avukat bir kez daha açık ameliyat olmak yerine kapalı ameliyatı tercih etti.
Murat Sayın ilk kontrolü kendi muayenehanesinde yaptı. Özlem Selek Koç'un yaşadıklarını en yakından takip eden eşi Oğuzhan Koç bugün Sayın'a yönelik açılan davanın hem tanığı hem de avukatı. Oğuzhan Koç yaşananları şöyle aktarıyor:
Denizli’de ikisi doçent biri profesör 3 farklı cerrah açık ameliyat olman lazım daralma temizlenecek vida takılacak diyor, eşim İzmir’de Murat Sayın isimli doktora instagramdan ulaşıp fiyat bilgisi de alıp İzmir’e geliyoruz, doktor sadece kapalı ameliyat yaptığını, açığa gerek olmadığını açık tercih eden cerrahların vida başına komisyon aldıkları gerekçesiyle sırf daha fazla kar amacı güdülerek hastalara önerildiğini, kendi tekniği ile ameliyattan 5-10 dk sonra hastanın şikayetlerinin giderildiği ve yürütüldüğünü aynı gün taburcu olunduğunu söylüyor, iki farklı teknikle yapacağı ameliyatlar için 22.04.2021 tarihinde 33.000 TL ye anlaşıyoruz.

24.04.2021 tarihinde yapılan ameliyat 2,5-3 saat sürecek denmesine rağmen 6 saat sürüyor, iki farklı ameliyat yapacağım ilki lokal anestezi ile uyanık yapılacak ve o bitince seni kaldırıp yürüterek muayene edeceğim denmesine rağmen bu işlem bitiminde eşim ayağa kaldırılamıyor ve apar topar ikinci aşamaya genel anestezi altında başlanıyor, ameliyatlar bitiminde eşim hasta odasına belden aşağısı tamamen felç halde geliyor, doktor "durum tamamen ödem kaynaklı, daralma olan bölge beklediğimden çok daha sıkışıktı ilerleyebildiğim kadar kemik traşlayarak ilerledim ama anestezi uzadıkça sıkıntı olacağı için sonlandırdım ama planlanan şekilde temizliği yaptım her şey yolunda, sabaha düzelirsin" diyerek ayrılıyor.
Koç ailesi hastanede geçen bir günün ardından bir düzelme olmadığını doktora aktardığında, sorunun ödemden kaynaklanmış olabileceği yanıtını alıyor. Ancak hastanın ameliyattan itibaren idrar, gaita yapamadığının söylenmesi üzerine önce sonda takılıyor. Özlem Selek Koç'un ısrarı karşısında çekilen tomografide sorunun temizlenmeyen 'azıcık' bir darlığın kalmasından kaynaklandığı bilgisi veriliyor. Doktor durumun önemli olmadığını, fizik tedavi ile sorunun giderilebileceğini söyleyerek Koç ailesini evine gönderiyor.
Oğuzhan Koç, eve dönmelerinin ardından yaşananları "25.04.2021-30.04.2021 tarihleri arasında uygulanan fizik tedavi hiçbir sonuç vermeyince burada danıştığımız Prof Dr Mehmet Erdal Coşkun durumun kauda equina denilen bir sendrom oldğunu, ilk andan itibaren 24 saat içinde müdahale edilmezse kalıcı felç görüleceğini ve kesinlikle fizik tedavi ile iyileşme olmayacağını, derhal açık bir cerrahi ile acil müdahalenin zorunlu olduğunu söylüyor, tam bir hafta sonra 01.05.2021 de açık cerrahi ile eşim yeniden ameliyata alınıyor, ameliyat sonrası belden aşağıdaki felç durumunda bariz düzelmeler görülüyor ancak ayak bileklerinden itibaren felcin kalıcı olduğu zaman içerisinde anlaşılıyor, eşim şu an %83 kalıcı engelli durumunda." diyerek anlatıyor.
Özlem Selek Koç'un felç olmasının ardından Oğuzhan Koç hukuk mücadelesini başlattı. Ameliyattan 6 ay kadar sonra İzmir'de Cumhuriyet Başsavcılığı'na "taksirle yaralama" suçlaması ile şikayetini iletiyor. Soruşturma nedeniyle ameliyatın yapıldığı Medicana hastanesi de tıbbi belgeleri savcılığa gönderdi.
Oğuzhan Koç bu süreçte yaşananları ise "Fark ediyoruz ki; taburculuk sırasında elimize verilen epikriz belgesi ile savcılığa sunulan belgeler
birbirinden farklı. Hekim ve hastane işbirliği içerisinde taburculuktan bir hafta, iki hafta ve yaklaşık bir ay sonra belge üzerinde 5-6 kere değişiklik yapmış. Hastaya 'acil' ameliyat önerildiği ve 'hastanın kabul etmemesi üzerine' taburcu edildiği izlenimi için eklemeler yapılmış. Ameliyatta kullanılan 'kerrison' isimli tıbbi alet kullanılmadığı izlenimi yaratmak için sonradan belgeden çıkarılmış. Değişiklikleri hekimle beraber Medicana hastanesi başhekim sekreteri ve diğer belge sorumlusu arşivciler gerçekleştirmiş. Belgede sahtecilik soruşturmasında önce Medicana İzmir’e CMK 134 kapsamında arama işlemi yapıldı,
İzmir’dekiler belgeler bizde değil diye işlem yapınca İstanbul genel merkeze aynı işlem uygulandı, bu sefer de İstanbul’dakiler belge bizde değil İzmir’de diyerek arama işlemine engel oldular, açık açık delil sakladılar. Ama nihayetinde avukatları aracılığıyla da olsa söz konusu HBYS veri tabanı dosyaya getirildi. Biz bununla ilgili adli bilişim bilirkişisinden rapor aldırdık ve her bir değişiklik tek tek ortaya çıktı. Dosyada alınan İzmir Siber Şube ve adli bilirkişi raporları ile de değişiklikler bir bir tespit edildi. Böylelikle İzmir 54. Asliye Ceza Mahkemesi 2024/555 Esas sayılı dosyada Murat Sayın özel belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 6 ay ertelemesiz ve HAGB olmaksızın hapis cezası aldı. Aynı celsede değişiklik eylemine iştirak eden Medicana İzmir çalışanları hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Taksirle yaralama eylemine ilişkin yargılama da İzmir 32.ASCM de devam etmektedir. Bu dosyada tanık olarak dinlenen ve Denizli’de Murat SAYIN’ın ameliyatlarından sonraki revizyon cerrahisini açık teknikle yapan Prof. Dr. Erdal Coşkun ilk ameliyatların hiçbir işe yaramadığını, önceki ve sonraki filmler arasında hiçbir fark olmadığını, Murat Sayın’ın ameliyatları neticesinde hastada felç geliştiğini ifade etmiştir." şeklinde anlattı.
Koç ailesi bir yandan kazandıkları davada verilen kararın kesinleşmesini beklerken bir yandan da tazminat davasını sürdürüyor
(Mİ)







