Vakit yazarı Hüseyin Üzmez'in çocuğa cinsel istismar suçlamasıyla altı ay süren tutukluluğu ardından 40 günde hazırlanan Adli Tıp Kurumu "beden ve ruh sağlığı bozulmamıştır" raporuyla tahliye olması üzerine bir yılı aşkın süredir hekimler, kadınlar, avukatlar, meslek örgütleri mücadele yürütüyor.
Üzmez'in tahliyesi ardından yaşanan tartışma üzerine Adli Tıp Kurumu'nun 6. İhtisas Kurulu'nda çocuk psikiyatrı olmadığı, kurul üyelerinin aynı ortamda çocukla görüşme yaptıkları adli tıp uzmanlarınca açıklandı.
İstanbul Barosu, Üzmez'in korunduğu B.Ç.'nin mağdur edildiğini öne sürerek rapora itirazlarını dile getirdiler, "Rapor inandırıcı değil" dediler.
İstanbul Tabip Odası, raporun tüm çocuklar için gözdağı anlamına geldiğini söyledi, Türkiye'nin de taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni hatırlattı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Başkanı Zübeyde Kılıç gelişmeyi şöyle yorumladı:
"Kadına yönelik şiddeti önleme ve cinsiyet eşitliğini sağlamaya ilişkin yasal reformlar yapmakla övünen AKP'nin samimiyetsizliği ve adli tıp dahil her alana yayılan kadrolaşmanın olabilecek çirkin bir göstergesi."
Eğitim Sen'li kadınlar "Üzmezleri Üzün" pankartıyla eylem düzenledi.
Adalet Bakanlığı raporu hazırlayanlar hakkında inceleme başlattı. Konu Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nca da ele alındı.
Vakit gazetesi genel olarak sessizliğini korurken "Kartel medyasının başını çektiği bu kampanyanın, dikkatleri gündemdeki Ergenekon davasından başka noktalara çekme ve Üzmez'in şahsında mütedeyyin insanlara saldırma maksatlı bir organizasyon olduğuna inanıyoruz" açıklamasında bulundu.
Türkiye Psikiyatri Derneği'nden Prof. Dr. Şahika Yüksel travma etkilerinin ilk etapta ya da on yıl sonra bile görülebileceğini söyledi, Üzmez'in tahliyesine dayanak olan raporu "üstünkörü" diye yorumladı.
Türk Psikologlar Derneği "Cinsel istismar ve tecavüz, evrensel bir insanlık suçu. 14 yaşında bir çocuğa karşı işlendiğinde, yıkıcı etkisinin olmadığı savları kabul edilemez" dedi.
CHP'li kadınlar Üzmez'i Vakit Gazetesi önünde protesto etti. Vakit yazarı Selahaddin Çakırgil de yazısında gazetesini eleştirdi. davaya müdahil olmak isteyen Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü dilekçesinde, kemik yaşı da 14 olarak saptanan B.Ç.'nin istismardan olumsuz etkilendiğini belirtti.
TTB çağrısıyla biraraya gelen hekimler "beden ve ruh sağlığı bozulmamıştır" raporunu değerlendirip "bilimsel olmadığını" açıkladı.
Hekimler Bakanlığın soruşturmasını eleştirerek "Adli Tıp tepeden tırnağa yenilenmeli" dediler.
http://bianet.org/bianet/toplum/110859-ttb-uzmez-raporunu-elestiren-uzmanlarin-sorusturulmasina-tepkili
6. İhtisas Kurulu'na çocuk psikiyatrı olarak Doç. Dr. Ayten Erdoğan getirildi.
Üzmez 4. kez hakim karşısına çıktı. Bursa Kadın Platformu "Üzmez, onu koruyan AKP'nin gericiliğinin sembolüdür" derken Halkevleri üyesi kadınlar Üzmez'e şemsiye fırlattı.
Halkevleri üyesi Pınar Koyuncular ve Nergis Şimşek bu eylemlerinden dolayı gözaltına alındı.
Davaya bakan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu üyesi Doç. Dr. Ayten Erdoğan, B.Ç.'nin gelişiyle aynı gün istifa dilekçesi verdi. Erdoğan kuruldaki tek çocuk psikiyatrıydı.
İstifasını açıklarken şu ifadeleri de kullandı:
"B.Ç.'nin cinsel istismara uğradığı açık. Ruh sağlığının bozulmaması imkânsız. Ama bu görüşümü belirtince, kurulun diğer üyelerinden baskı gördüm... B.Ç, hakkında yine öncekinin aynı raporun verileceği izlenimi edindim... B.Ç. dışında yüzlerce olayda yanlış raporlar verildi... Yanlış raporlar sayesinde serbest bırakılan tutuklular, yeniden çocukları istismar ederken yakalandı."
Kadınlar Adli Tıp Kurumu önünde eylem gerçekleştirdiler.
Adli Tıp Kurumu üç kez muayene ettiği B.Ç. için son raporunda "beden ve ruh sağlığı bozulmuştur" raporu verdi. (EZÖ)