Almanya'nın Leipzig şehrinde, 31 Ekim - 6 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek belgesel ve anime film festivalinde Türkiye'den eserlerin katılacağı özel bir bölüm yer alıyor.
Avrupa'nın önde gelen festivallerinin bağlı bulunduğu ve bu sene 10. yılını dolduran Doc Alliance'ın üyelerinden DOK Leipzig, geniş kapsamlı seçkisiyle sinema seyircisini doyuracak.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 3.Axtamara Wan Film Festivalinde olduğu gibi Türkiye'deki rejimin sansürlemeye veya gösterimini engellemeye çalıştığı birçok eser, Özge Calafato'nun değerli küratörlüğünde DOK Leipzig'in programını zenginleştiriyor.
Festivale Türkiye'den katılacak birçok sinemacı bu coğrafyada film çekmenin zorluklarını ortaya dökecek, ülkede sürmekte olan baskı düzenini anlatacak.
3 Kasım Perşembe günü gerçekleşecek Dok Talk Special, sanatın desteklediği siyasi mücadelenin tartışıldığı bir sinema platformuna dönüşecek.
Bîra Mi' Têtin
Ordunun, PKK gerillaları "sanılarak" sınır kaçakçılarına yönelik olarak gerçekleştirdiği Roboski katliamı hakkındaki Bîra Mi' Têtin (Hatırlıyorum/ I remeber) adlı belgeselin yönetmeni Selim Yıldız. Filmde hava saldırısı sırasında hayatını kaybeden 16 yaşındaki abisinin izindeki Sinan'a odaklanıyor. 14 yaşındaki Sinan ailesini geçindirmeye çalışırken, annesi korku ve keder içinde oğlunun eve sağ salim dönmesini beklemektedir.
Belgeselin Ankara film festivalindeki gösterimi ülkede keyfi olarak işleyen sansür politikasının bir yansıması halinde son anda iptal edilmişti. Bazı eserler ülkenin bazı şehirlerinde serbestçe seyircisiyle buluşurken, aynı yapımların perdeye yansıtılması nedense bazı yerlerde engellenebiliyor; bu ve buna benzer müdahaleler Türkiye'de hukukun herkese eşit olarak uygulanmadığını ispatlarken, hükümetin ulusal ve uluslararası arenadaki inandırıcılığını iyice yitirmesine sebep oluyor
Kapsamlı seçki
LGBTI enerjisinin Gezi ruhuyla birleştiği anlara #direnayol adlı yapımda bir kez daha tanık olacağız. Yönetmenliğini Rüzgâr Buşki'nin yaptığı belgesel, trans-LGBTI aktivisti Şevval'i ön plana çıkarırken Türkiye'de insan hakları konusundaki katkısına ve katedilmesi gereken mesafenin uzunluğuna dikkat çekiyor.
Kobane'de IŞİD'e karşı mücadele yer alan Suriyeli Kürt kadın direnişçiler, Leyla Toprak'ın Dûr e… (Uzak.../Distant…) adlı filminin odağını oluşturuyor. İki kadın direnişçi yalnız özgürlük için değil, kadınların hakları için de iyimseriliklerini koruyarak duruşlarını inatla koruyacaklarını belirtiyorlar.
Diyarbakır'ın Bağlar basketbol takımı devletin baskı ve zulmüne rağmen ümidini korumayı başaran bölge insanının sembolü halinde. Yönetmenliğini Berke Baş ve Melis Birder'in yaptığı Bağlar adlı belgesel, takımın koçu Gökhan Yıldırım'a ithaf edilirken ortalığı kasıp kavuran şiddete rağmen sporun gençlere kazandırdığı pozitif enerji hepimizce desteklenmesi gereken bir değere dönüşüyor.
Ekalliyetin mahallesi olarak zamanında fazlasıyla imrenilen Beyoğlu ve bilhassa İstiklal Caddesi, günümüzde yeni bir düşkünlük sürecinden geçiyor. Semtin gittikçe azalmakta olan tarihi sembollerinden Emek sinemasını kurtarmaya yönelik direniş Özgürleşen Seyirci: Emek Sineması Mücadelesi adlı yapımın konusu. Yönetmen hanesinde Emek Bizim İstanbul Bizim kolektifini gördüğümüz belgesel, medeniyetin gereklerinden köklü olmanın değerini yok saymaya devam eden yöneticilerin cehaletini bir kez daha teşhir ediyor.
Yeşilçam sineması hakkındaki gayet ayrıntılı ve eğlenceli belgesel Motör. Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması (Remake, Remix, Rip-Off. About Copy Culture & Turkish Pop Cinema) DOK Leipzig seyircisini kesinlikle tatmin edecek. Başarısını dünyanın çeştili festivallerinde kanıtlamış yönetmen Cem Kaya, hayatını sinemaya adamış emekçilere de selam çakıyor.
Ermeni soykırımı bazıları tarafından hala inkâr edilmeye çalışılsa da, özellikle sözlü tarihle nesilden nesile aktarılan hakikat artık daha fazla su yüzüne çıkıyor. Yönetmenliğini Hale Güzin Kızılaslan'ın yaptığı Veratarts (Dönüş/The Return) adlı belgesel Anadolu halkının konuyla yüzleşme ve barışma sürecine tanıklık edip katkıda bulunuyor.
Kıbrıs'ın genelde tek taraflı anlatılıp, iki yakanın da milliyetçi politikalarına alet edilen kanlı geçmişi Koloni (Colony) adlı belgeselde mümkün olduğunca objektif aktarılmış. Filmiyle dünyanın zor beğenen festivallerine bile katılmaya hak kazanmış Gürcan Keltek, çekim süreci sırasında beklediğinden epey farklı gerçeklerle karşılaşıp, devletlerin aktardığı bilgilerden çok farklı sonuçlara ulaşmayı başarırken, zorlu konuyu etkin bir belgesel estetiğiyle işliyor. Keltek DOK Leipzig 2016'nın dinlerarası jürisinde de yer alıyor.
Festivalin Goethe Enstitüsü jürisinde yer alanların arasında Fügen Uğur'un ismi de dikkat çekiyor.
DOK Leipzig'in ayrıntılarına ulaşmak için tıklayın. (MT/NV)