Doğum kontrol haplarının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamına alınması için change.org’da imza kampanyası başlatıldı.
Berna Karael’in başlattığı kampanyada, önceden sağlık ocaklarınca ücretsiz verilen, SGK reçeteleriyle ücretsiz alınabilen bu hapların şu anda güvence dışında olduğuna ve birçok kadının ilaca erişimi olmadığına dikkat çekiliyor.
Eczanelerin verdiği bilgilere göre, doğum kontrol hapları 26 Haziran 2012’den beri SGK sisteminde “pasif ilaç” kategorisinde. Yani SGK ilaç ücretini hiçbir koşulda karşılamıyor.
Doktorlar, doğum kontrol haplarının sadece tedavi amaçlı değil, gebelik önleme amaçlı kullanıldığında da devlet tarafından karşılanması, bunun bir üreme sağlığı hakkı olduğu görüşünde.
“Doğurganlık baskıyla teşvik ediliyor”
İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu’ndan jinekolog Gülnihal Bülbül, doğum kontrol haplarının gebeliğin önlenmesinin yanısıra kist tedavisi, adetlerin düzenlenmesi, adet sancısının ortadan kaldırılması, yumurtalık kanserinden korunma gibi ana nedenlerle tedavi amaçlı kullandığını hatırlattı.
Doğum kontrol haplarının hem gebelikten korunma hem de üreme sağlığı açısından vazgeçilmez bir yeri olduğunu vurguladı.
Eskiden bu hapların tedavi amacıyla kullanıldığında sosyal güvence kapsamında olduğunu söyleyen Bülbül, “Devlet kürtaj hizmetini kısıtlıyorsa, kadının gebe kalmaması için tüm hizmetleri ücretsiz ve erişilebilir sunması lazım” dedi.
“Devlet üreme sağlığı haklarını önemsiyorsa, bu hizmeti de sunması lazım. Doğum kontrol hapları SGK kapsamına alınırken bir takım şartlar konması da doğru değil.
“Kadının ne zaman, kaç çocuk sahibi olacağına karar verme hakkı vardır. 1994’te Kahire’de imzalanmış üreme sağlığı bildirgesinde Türkiye’nin de imzası var. Üreme sağlığı haklarını savunan bir ülkeysek, bunun yöntemleri konusunda yardım etmemiz gerekiyor.
“Bu hapların SGK kapsamında olmaması, etik olmadığı gibi bilimsel de değil. Ayrıca bunlar güvence kapsamına alınmayacak kadar pahalı ilaçlar da değil.
“Devletin bunu karşılamaması, kadınların doğurganlığının teşvikini baskıyla sağlamaya çalışılması anlamına geliyor. Bu baskıdan dolayı, sadece korunmak değil, tedavi amaçlı bile kadınların ilaç alması engelleniyor.
“Bu kampanya çok iyi olmuş. Kadınların hiçbir gerekçe olmaksızın hapları ücretsiz alabilmesi gerekiyor.”
“Ürememek adeta cezalandırılıyor”
İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu’ndan Lale Tırtıl da 2007’de dönemin sağlık bakanının “Artık nüfus planlaması kavramını rafa kaldırdık, üreme sağlığını esas alacağız” dediğini hatırlatırken, “Aile planlaması hizmeti; bireylerin istedikleri zaman, istedikleri kadar üremelerine saygı gösteren bir anlayışın ürünüyken; mevcut uygulama adeta ‘üremek istemiyorsan bedeline katlan’ tarzında” diye konuştu.
“2011’de değişen yasayla* önceden Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasında yer alan ‘Ana ve çocuk sağlığının korunması ve aile planlaması hizmetlerini yapma’ ne hizmet görevi olarak ne de hizmet birimi olarak söz edilmemeye başlandı. Sonuç olarak sağlık çalışanlarının özveri ile çalıştıkları Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatı tarihte kaldı.
“Bununla birlikte koruyucu sağlık hizmetlerini öne alan birinci basamak sağlık hizmetleri de kökten değişti. Sağlık Ocağı sisteminin temel direği olan insanları hasta olmadan korumak, izlemek yerine Aile hekimliği sistemi ile hastaları tedavi etmek ana eksen oldu. Toplum Sağlığı Merkezleri koruyucu hizmetleri vermeye çalışsa da bu hizmetler aksıyor.
“Son iki yıldır aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerine doğum kontrol hapı, kondom ve rahim içi araç sevki son derece sıkıntılı. Bu merkezlerden Halk Sağlığı Kurumu’na sürekli istek yapılıyor ancak çok kısıtlı sayıda ve düzensiz aralıklarla malzeme gönderiliyor. Buna gerekçe olarak ‘araçların yakıt sorunu’ bile ileri sürülüyor.
“Örneğin birkaç aydır ilaç gelmediğini bildiğim bir aile sağlığını merkezini bugün aradım ve altı tane hap gönderildiğini öğrendim. Tabii bir saat içinde tükenmiş. Bu çok komik bir rakam, orada kaç kadın var…
“Doğum kontrol hapı ile korunanlar ilacı eczaneden kendi paraları ile almak zorunda. Dolayısıyla doğum kontrol ilacını bütçelerine pay ayırmak yoksullar için çoğu kez tercih edilmiyor. Sigorta sistemi tarafından üremenin engellenmesi adeta cezalandırılıyor.” (ÇT)
(*) 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname.