Diyarbakır'da 23-28 Eylül 2002 arasında düzenlenen kongrede, Gaziantep, Harran ve Dicle üniversiteleri Tıp fakültesi halk sağlığı anabilim dallarının uygulayıp sonuçlandırdığı araştırmalara yer verildi.
Bölgedeki sağlık koşullarının düzeltilmesi için katılımcı etkin politikalar yürütülmesi gerektiği vurgulanan bildirgede şu görüşler yer aldı:
" Sağlık hizmetleri hala yetersiz"
* Kadın ve çocuk sağlığına yönelik olarak yapılan çalışmaların sonuçlarının halk sağlığı yönünden hâlâ kabul edilemeyecek düzeyde olduğu görülüyor.
* Sağlık ve sosyal düzey göstergelerindeki olumsuzluk ve eşitsizliklerin, ülkemizin diğer bölgeleriyle kıyaslandığında daha da arttığı görülmektedir.
* Çocuklarda beslenme bozuklukları, istenmeyen gebelikler, aile planlaması hizmetlerinden yararlanma yetersizliği, doğum öncesi bakım ve sağlıklı doğum oranlarındaki düşüklük gözleniyor.
* Bölgedeki sağlık durumuna etki eden, nüfus yapısı, değişimi, doğurganlık, yerleşim sorunları, üretim koşulları, yoksulluk, işsizlik, cinsiyet, dil, geleneksel kültürel faktörler, çevre/ekolojik denge, beslenme, bulaşıcı hastalıklar gibi faktörlerin sosyal bilimlerden de yararlanarak; toplum hekimliğinin bütüncül yaklaşımıyla değerlendirildikten sonra çözüm üretilmesi gerekiyor.
* Halen yürürlükte olan 224 Sayılı "Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Yasası"nın temel sağlık hizmetlerinin çözüm için anahtar niteliğinde olduğu ortaya çıkıyor.
* Söz konusu yasanın uygulanmasının önündeki engellerin giderilmesi gerektiği ve yasanın inançlı ve liyakatli yöneticilerle uygulanmasının sağlanması gerekiyor.
* Sağlık ve sosyal hizmet meslek mensuplarının zenginleştirilmiş kadrolarla ve özendirici önlemlerle verimli çalışmalarının sağlanması için kamu hizmetleri için kaynak ayrılmalı.
* Dünyada halk sağlığında insanlığın kazanımlarını ortadan kaldıran, insani gelişmeye aykırı olarak son on yıllarda giderek tırmanan ve ekonomik politikaların getirdiği yoksulluk, açlık, çevre yıkımı, kriz, terör ve savaş tehditleri için ciddi kaygı duyuyoruz.(NK/BB)