* Rize / Fotoğraf: AA
Derelerin Kardeşliği Platformu Kurucu Başkanı avukat Remzi Kazmaz, 1929’dan bu yana Doğu Karadeniz’de yaşanan sel, taşkın ve heyelanlarda 650 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, acilen Meclis Araştırması açılması gerektiğini söyledi.
En son Rize ve Artvin'de şiddetli yağış sonucu meydana gelen sel ve heyelanlar meydana gelmiş, 6 kişi hayatını kaybetmişti.
TIKLAYIN - Karadeniz'de insan yapımı felaketler
Rize ve diğer Doğu Karadeniz şehirlerinde önlem alınmazsa ölümlerin devam edeceği uyarısında bulunan Kazmaz, bölgede yaşanan afetlerin nedenlerine ve alınması gereken önlemlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
49 sel, heyelan ve taşkın
Avukat Kaymaz şunları söyledi:
“Doğu Karadeniz bölgesinde 1929-2012 yılları arasında, çok sayıda heyelan, taşkın ve sel yaşandı, büyük maddi hasarlar meydana geldi. 49 sel, heyelan ve taşkında 650 kişi hayatını kaybetti. Bu bölgede ölü sayılarının yüksek olduğu ortadadır.
“Doğu Karadeniz Bölgesi, sel felaketleri açısından, her zaman hassas bölge konumundadır. Buna rağmen güncel verilere dayalı doğal afet bilgi sistemi yoktur!
“Doğal afet bilgi sistemi oluşturulmalı”
“Doğu Karadeniz Bölgesinde hatta tüm Karadeniz bölgesinde doğal afet bilgi sistemi altyapısının oluşturulması, doğal afet risklerinin önceden belirlenmesini sağlayarak, herhangi bir yerde afet yaşanması durumunda sağlıklı planlama yapılabileceği için can kayıplarının önlenmesi ya da azaltılması mümkün olabilecektir.
“Bunun yanında yerleşim yerleri doğal afet risk haritası dikkate alınarak planlanacağından mal kayıpları da en aza inecektir.
“HES yapımı tam gaz devam ediyor”
“Yaşanan sel felaketlerinin önemli bir nedeni de derelere kurulan HES’lerdir. Dere yataklarına ve onları besleyen havzalara HES kurarak doğaya müdahalenin kesinlikle durdurulması lazım.
“Derelerin Kardeşliği Platformu olarak açtığımız davalarla çok sayıda HES’in yapımını durdurduk, insanların hayatını kurtardık. Ama hala HES’lerin yapımı tam gaz devam ediyor.
“Yöre halkının en önemli geçim kaynağının çay ve fındık tarımı olması, bu bitkinin kontrolsüz biçimde açılan orman alanlarına doğru yaygınlaştırılması da bu bölgedeki doğal afet nedenlerinden biridir.
“Doğal olmayan biçimde yapılan karayolları”
“Topoğrafik özellikler dikkate alınmadan yapılan karayolları, yoğun yağışlarda dere yatağı işlevi görerek suların alçak noktalara toplanmasını kolaylaştırmaktadır. Topoğrafyanın kendine özgü suyu boşaltma yolları vardır. Yağmur yağar ve su toplama çizgilerinden denize ulaşır.
“Doğal olmayan biçimde kara yollarıyla bunların önünü keserseniz, o zaman su denize ulaşmak yerine kara yolunu doğal nehir haline getirecek ve suyu bölgedeki en alçak noktada toplayacak. Oralarda da göllenmeye neden olacaktır.
“Buraların tespit edilip suyun denizle buluşmasını sağlayacak önlemlerin alınması, kentte su altında kalacak çukur bölgelerde gerekli düzenlemelerin yapılması şarttır.” (TP)