Gazetecilerden röportaj yaptıkları kişilerin isimlerini açıklamaları isteniyor; mahkeme kararıyla muhabirlerin haber için kaydettikleri görüntülere el konuyor, ajanlık teklifi yapılıyor, gazetecilere yönelik saldırılar cezasız kalıyor…
Doğan: Basın meslek örgütleri yerinde izlesin
Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Doğan, 24 Kasım 2007 tarihli “Gazeteciye Ajanlık Önerisi” başlıklı yazısında, ajanlık önerisine karşı bir önerisini dile getirdi:
“Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve diğer basın kuruluşları bir ekip oluştursun, Güneydoğu'ya göndersin ve gazetecilik koşuları yerinde incelensin.”
Doğan, Gündeydoğu’da terörle mücadelenin gazeteciyle mücadeleye dönüşmesinden endişe ettiğini açıkladı.
Durum gerçekten de müdahale etmeyi gerektirecek halde...
Sadece haber kaynaklarına altı saldırı
Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) organize ettiği Newroz kutlamalarında "PKK lehine slogan atıldığını" bildiren polise kamera çekimi yapan Emin Bal'dan görüntülerin alınması için 21 Mart'ta izin verildi. Kasetlere el kondu. Gazeteciye "suçu ihbar etmediği" gerekçesiyle dava açıldı.
Dünya Kadınlar Günü’nde DTP’nin Beytüşşebap'ta düzenlediği panelde "yasadışı örgütün propagandası yapılıp yapılmadığı"nı soruşturmak için verilen izniyle Bal'ın bürosunda arama yapıldı.
Kuzu Kırpma Kültür Sanat ve Yayla Şenlikleri Festivali'ni izleyen Bal'ın bürosuna polis operasyon düzenledi. Polis, "mahkemede delil olarak kullanacağı" gerekçesiyle Bal'ın tüm kaset ve cd'lerine savcılık izniyle el koydu.
Polis, sokak isimlerini değiştirdiği için kaymakamın tepki gösterdiği Belediye Başkanı Faik Dursun tarafından düzenlenen basın toplantısında çekilen görüntüleri gazetecilerden istedi. Haberciler vermek zorunda kaldı.
İhlas Haber Ajansı (İHA) bölge muhabirliğini yapan Abdil Tekin, festival dönüşünde Beytüşşebap Alay Komutanlığı'na bağlı askerlerce arama noktasında durdurularak karakola götürüldü. Sorgulanan Tekin'in de kaset ve cd'lerine el konuldu.
Haberciye saldırılar cezasız kaldı
28 Ekim 2004 gecesi, Diyarbakır'da oylarının çalındığını iddia ederek eylem yapanları izleyen "SKY Türk" ve "Show TV" kameramanı Hakim Çetiner, "Show TV" muhabiri Şaban Boz, yerel "Söz" gazetesi ve "Söz TV" muhabiri Beşir Arız ve Faysal Karadeniz, Ahmet Bulut ve Bayram Bulut, Dicle Haber Ajansı (DİHA) kameramanı Mehmet Şirin Hatman ve muhabiri Bahire Karataş ve yerel "Gün TV" muhabiri Fırat Düzgün sivil polislerin saldırısına uğradı. Bazıları ağır yaralandıysa da ne gazetecilerin zararları giderildi ne de sorumlular yargılanabildi.
Haber izlerken yaygın suçlama: Propaganda
"Hürriyet" gazetesi muhabiri Sebati Karakurt, Kandil Dağı dönüşünde Ekim 2004'te gözaltına alınarak çektiği fotoğraflar istendi. Karakurt, halen “Hürriyet” gazetesi sorumlu müdürleri Hasan Kılıç ve Necdet Tatlıcan ile birlikte Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.
PKK'nin 11 Temmuz 2005 tarihinde Tunceli'de alıkoyduğu er Coşkun Kırandi'nin serbest bırakılması için girişimlerde bulunan insan hakları heyetini izleyerek görevini yapan Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabiri Ferit Demir, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı, DİHA muhabirleri Abdülkadir Özbek ve Rüştü Demirkaya “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılandılar. Heyet ve gazeteciler, ancak 24 Mayıs 2007’de beraat edebildi. (EÖ/NZ)