*Görselde, çiftçilerin korunması için önem verdikeri, mücadele ettikleri, "yerelleşmiş tohumları" görüyorsunuz.
Türkiye’nin kendi kendine yetebilen bir ülke olmaktan giderek uzaklaştığı, tarımla ilgilenmesi gereken, kırsalı kalkındırmak için çalışması beklenen kurumların çalışmadığı ve pek çok gıda kalemini ithal ettiği bir dönemde, “tarım benim işim değil!” demeden, kırsal kalkınmaya ağırlık vererek, yerelleşmiş tohum*, doğal gübre ve temiz toprak gibi konularda farkındalık yaratmak isteyen Nilüfer Belediyesi, 2020 yılını “Tarım Yılı” ilan ederek, bu alanda önemli adımlar attı.
Örnek tarımcılık: Nilüfer Belediyesi
Bu adımı atmalarının nedenleri arasında tarım alanlarının imara açılmasını önlemek; tarımdan yeterince gelir elde edemeyen çiftçilerin tarlalarını satmamaları için onları yeni ve pazar değeri daha yüksek ürünlerle üretime teşvik etmek ve yaşlanan köy nüfusu gerçeğinden hareket ederek, gençlerin kırsaldan kente göçmelerinin önüne geçmek de vardı.
Kırsal üreticiyle kentli tüketici arasında aracılık kurumunu kaldırıp, ikisi arasında bir köprü olmayı da amaçlayan bu çaba bugün karşılığını bulmaya başlamış gibi görünüyor. Bu çalışma ile kırsal üretici yine para kazanıyor ama kentli tüketici de fahiş fiyatlar yerine daha makul fiyatlarla sağlıklı gıda ihtiyacını karşılıyor.
Bursa’nın Nilüfer ilçesi 480 bin civarında nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unun kırsalda yaşadığı ve toprak varlığının 3’te 2’sinin tarımsal üretim potansiyeline sahip olduğu bir kent. Nilüfer Belediyesi’nin birçok yerel yönetime örnek olabilecek boyutlarda gerçekleştirdiği çalışmalarını basından, medyadan takip ediyorduk. İstanbul Kent Konseyi Kent Bostanları Çalışma Grubu’ndan Kiraz Özdoğan ve Memet Ahmet Sönmez ile bu çalışmaları yerinde görebilmek için geçtiğimiz günlerde Nilüfer’e gittik.
Bursa Nilüfer Belediyesi Çevre ve Kırsal Alandan Sorumlu Başkan Danışmanı, Ziraat Mühendisi Arca Atay 2013 yılından bugüne belediyenin tarım ve gida konularındaki çalışmalarını ve projelerini koordine ediyor. Atay aynı zamanda 2002 yılında Bursa’da kurulan Ekolojik Yaşam Derneği’nin, 2018 yılında kurulan Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin kurucu üyesi ve başkanlığını yürütüyor.
Artezyen sudan damlama suya
Arca Atay’ın verdiği bilgiye göre Nilüfer Kent Bostanı, 2015 yılında kentin dışındaki Ürünlü Köyü’nde 6 dönüm arazi üzerine kurulmuş. Girişteki idari bina, Kompost Binası, yan yana dizili mini seralar ve Tohum Kütüphanesi hemen göze çarpan yapılar.
Artezyen suyunun yeraltı tankında toplanarak hidrofor vasıtasıyla parsellerin başındaki musluklara gitmesi ve parsellere döşenen damlama sulama sistemiyle ürünlerin sulanması sağlanıyormuş.
İdari binanın çatısında ve bostanın gece aydınlatılmasında kullanılan lambalarda güneş panelleri var. Bostanın ihtiyacı olan elektriğin bir bölümü buralardan üretiliyormuş. Kış aylarında bu sistemle ihtiyaç duyulan enerjinin 3’te 2’sini, yazın da 3’te 1’ini üretebiliyorlarmış. Anlık üretilen enerjinin fazlası elektrik idaresine satılıyormuş.
Arazi 64'er metrekarelik parsellere ayrılmış ve her birinde çok çeşitli ürünler yetiştiriliyor. Örneğin 2021 sezonu için 18 çeşit buğday üretiliyormuş. Antik buğdayların bazıları Avrupa’daki bir tohum bankasından alınmış.
Bazıları Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden getirilmiş. Baklalar tüketimden çok toprağı zenginleştirmek için üretiliyor ve yeşil gübre olarak toprağa karıştırılıyormuş.
Sezonda çok sayıda domates, biber, patlıcan, kabak, mısır, ayçiçeği, patates çeşidi üretiliyormuş. İçlerinde Peru’dan getirilen siyah ve kırmızı mısırlar da var. İsviçre pazısı, dikenli ıspanak, marul, lahana, brokoli, turp, maydanoz, havuç, Aronya, Biberiye, nane, kekik ve lavanta şu an parsellerde olan bitkiler. Pazar getirisi oldukça yüksek olan Safran da burada yetiştiriliyor ama Atay, söyleşimizde çiftçilerin henüz bunu yetiştirmeye ikna edilemediğini belirtti.
Atay'ın verdiği bilgiye göre geçen 4 yılda bu parsellerin 12 adedinde mahalle komiteleri üretim yapmış. Arca Atay, mahallelerden gelen talepler üzerine başlangıçta 5 mahalleyi kapsayacak olan yeni bir kent bostanı projesi üzerine çalıştıklarını belirtti. Buralarda kurulacak mahalle bostanlarına tohum ve fide desteği verilecek ama mahalle muhtarı ve mahalle komitelerinin yönetiminde üretim yapılacakmış.
Nilüfer Kent Bostanı bugün kent insanlarına tohum yetiştirmeyi, tohumun ekimini, dikimini, hasadını saklanmasını anlatmayı- göstermeyi öne çıkaran bir işletmeye, adeta bir ekolojik tarım okuluna da dönüşmüş.
Nilüfer’de organik atıklar çöpe atılmıyor
Nilüfer Belediyesi, hem çevre sağlığına hem de ekonomiye katkı sağlamak amacıyla, kentin organik atıklarını organik gübreye dönüştüren bir kompost ünitesini 4’te 3’ü hibe olmak üzere kurmuş.
“Nilüfer’de çöpe atmıyoruz Toprağa kazandırıyoruz!” sloganıyla Ürünlü Köyü’nde Kent Bostanları’nda kurulan ve Bursa’da bir ilk olan Kompost Ünitesi’nde yiyecek atıkları, semt pazarlarından ortaya çıkan meyve ve sebze atıkları, işlemden geçirilerek organik gübreye dönüştürülüyor.
Üç hazneden oluşan kompost ünitesinin ilk bölümü parçalama ünitesi olup günde 200 litre organik atık ve yaklaşık 10 kg talaş ile besleniyor. Burada öğütücüden geçen ürün fermantasyon olayının gerçekleştiği bölümde 15 gün kalıyor daha sonra olgunlaştırma işleminin geçtiği bölümde de 15 gün kaldıktan sonra organik gübre diyebileceğimiz komposta dönüşüyor. Elde edilen gübre de hem Kent Bostanları’nda kullanılıyor hem de Nilüfer kırsalındaki çiftçilere dağıtılıyor.
Arca Atay, 1 yılda 73 bin litre organik atığı işlemden geçirerek, 9300 kg gübre üretildiği bilgisini bizimle paylaştı. Karbon ayak izinin azaltılmasına da dolaylı yoldan katkıda bulunan projenin sürdürülebilir bir tarım ve sürdürülebilir bir yaşam için küçük de olsa çok değerli bir proje.
Tohum Kütüphanesi’nde 500’den fazla tohum
Nilüfer Belediyesi, yerel ve sürdürülebilir tohumları bulmak, saklamak, üreterek çoğaltmak ve dağıtarak yaygınlaştırmak için başlatılan çalışmalar sonucunda Türkiye’de hiçbir belediyede olmayan biyolojik çeşitlilikte ve miktarda tohum içeren bir Tohum Kütüphanesi oluşturmuş.
2015 yılında bugüne yapılan Tohum Takas Şenlikleri geçen yıl pandemi nedeniyle düzenlenemeyince hazırlanan 6 bin 350 paket tohum ve 200 bin fide kentli yurttaş ve çiftçilere ücretsiz olarak dağıtılmış. Arca Atay, bu yıl da dağıtım yapacaklarını söyledi.
Meyve bahçeleri teşvik ediliyor
25 Mahallede çiftçilere yaklaşık 30 bin adet meyve fidanı dağıtılmış. Atay, bir yandan çiftçiyi iyi tarıma yönlendiren Nilüfer Belediyesi, büyük ölçekli üretim yapan çiftçinin ürününü daha uygun ekonomik koşullarda değerlendirmesini sağlamak için soğu hava deposu fizibilite çalışmalarına başlandığını söyledi. Belediyeye ait bir arazide NİLKOOP aracılığıyla hibe başvurusunda bulunulacak olan proje kapsamında, soğuk ve donmuş muhafaza, üretim ve paketlemenin yapılacağı tesisin inşa edilmesi için girişimler devam ediyormuş.
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi
Nilüfer Kent Bostanı’nda “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Projesi” kapsamında kekik, nane, adaçayı çeşitleri, safran, ekinezya, civanperçemi, biberiye, ıtır, aynısefa, gülhatmi, ölmez otu, hintyağı, melisa ve lavanta çeşitleri ile doğal olarak yetişen tıbbi papatya, ısırgan, sinirli ot, rezene, sarı kantaron, karahindiba gibi 50’ye yakın tıbbi hoş kokulu şifalı bitkilerin üretim denemeleri yapılıyor. Adaçayı, lavanta, defneden yağ ve hidrosolünün; ekinezya, melisa, kekik, gülhatmi, ıtır, ölmez otu, papatya, biberiye ve ıhlamur ile kışlık çayların deneme üretimleri de yapılıyor.
Ekolojik tarım koşullarında Buğday üretimi
2019-2020 sezonunda Nilüfer’de NİLKOOP üyesi çiftçilerle birlikte 147 dekarda, tarım zehirlileri kullanılmadan 4 çeşit buğday yetiştirildiğini belirten Atay, 39 ton ürün hasadı yapıldığını söyledi. Geçen Kasım ve Aralık aylarında 140 dekarlık alana buğday ekilmiş ve 80 dekarlık alanda da sebze ve ayçiçeği ekimi için hazırlık yapılmış.
Nilüfer Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü Kırsal Alan Bürosu’nun Kent Bostanları’nda yaptığı ürün denemeleri, NİLKOOP (Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi) aracılığıyla çiftçileri de sürece katarak kırsaldaki tarım arazilerine taşımış. Belediye envanterinde bulunan 17 mahalledeki toplam 484 dekarlık tarım arazisinin belediye meclis kararı ile tahsisini üstlenerek bu alanlarda toprak analizi yaptırarak hangi ürünlere uygun yapıda olduğunu araştıran NİLKOOP, toprak yapısına uygun ve pazar değeri olan ürünler tespit edilip kırsalda çiftçilerle ortak ya da sözleşmeli olarak bu ürünlerin üretilmesini hedefliyormuş.
Konaklı Ekoçiftlik projesi
Atay’in verdiği bilgiye göre Nilüfer Belediyesi, Konaklı Mahallesi’ndeki 117 dönümlük tarım arazileri üzerinde bir “Ekoçiftlik” projesini yaşama geçirmeye hazırlanıyor.
Atay sadece kırsalda değil, kent insanında da tarımsal üretim konusunda bir farkındalık yaratmak amacıyla Nilüfer’in en merkezi noktasında beton binalar arasında bir mini bostan oluşturulduğunu ve İhsaniye’de Nilüfer Belediyesi Halk Evi’nin yanındaki 600 metrekarelik alan mini bostana dönüştürülerek buraya yerel tohumlardan sebze fideleri ekildiğini söyledi.
Özellikle çocuklara bu alan açılarak yeni nesillerin toprakla ve üretim süreçleriyle tanışmasını amaçlayan Nilüfer Belediyesi, ilk ekim ve ilk hasadı da Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Üyeleri ve bölgede yaşayan çocuklar ve ailelerine yaptırmış.
Mini bostanda toprağın zenginleştirilmesi amacıyla pazar yerlerindeki atık sebze- meyveleri kullanarak ürettiği organik madde miktarı yüksek olan kompost kullanılıyor. Özellikle eğitim kurumlarının ziyaretine açılan mini bostanda çocukların ekosistemdeki dönüşümü gözlemlemesi, tarımsal üretimle tanışması ve bir sebzeyi dalından koparıp yemeyi deneyimlemesi sağlanıyor.
Nilüfer Çiftçi Evi
Atay, kentteki tarım ve sağlıklı gıda çalışmaların merkezi olması hedeflenen Çiftçi Evi de Akçalar’da kurulduğunu ve Akçalar hizmet binasını bu amaçla yeniden düzenleyerek Çiftçi Evi’ne dönüştüren Nilüfer Belediyesi’nin, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü Kırsal Alan Bürosu’nu da bu binaya taşıyarak, bu mekânda çiftçilere ve özellikle de kırsaldaki kadınlara ve kadın derneklerine yönelik eğitim çalışmaları yapmaya başlandığını belirtti.
Fide bizden, ürün sizden
Atay, belediyenin sadece kırsalda değil, kent merkezinde de tarımsal üretimi teşvik etmek amacıyla “Balkon Tarımı” uygulaması başlattığını belirterek “Fide Bizden, Ürün Sizden” sloganıyla fide dağıtımı yapıldığını söyledi ve kampanya kapsamında çiftçilerin yerel tohumlardan elde ettiği toplam 9 çeşit sebze fidesinin halka dağıtıldığını belirtti.
Atay, Nilüfer Belediyesi tarım faaliyetlerine devam ederken Uludağ Üniversitesi ile işbirliğine giderek, ilçe genelinde tarım alanlarının amaç dışı kullanımını önlemek ve mevcut alanlardan daha fazla verim elde edebilmek amacıyla “Detaylı toprak etütleri, arazi kullanım haritalarının hazırlanması” projesini de hayata geçirdiklerini belirtti.
Projeyle Niliüfer’in toprak yapısına göre havza bazında pazar değeri olan ekonomik ürün deseninin oluşturulması, bilinçsiz gübre kullanımının önüne geçilmesi, toprak yapısına uygun sulama sistemlerini belirleyip, su kaynaklarının verimli kullanımının sağlanması hedefleniyor.
Hasanağa Enginarı, coğrafi işaret aldı
Bu arada Nilüfer Belediyesi, bir yanda yeni ürün denemeleri yaparken bir yandan da yöreye özgü var olan ürünlerin tanıtımına yönelik çalışmalar yapıyormuş. Türkiye’nin en iyi enginarının üretildiği Hasanağa için coğrafi işaret tescili alınmış.
Doğala gel
Atay, bir yandan sağlıklı gıdanın üretimi çabaları sürerken, öte yandan sağlıklı gıdayı tüketiciyle buluşturmak üzere NİLKOOP aracılığıyla “Nilüfer Bostanı” satış merkezini Halk Evi yanında hizmete açtıklarını vurguladı. Başta Bursa’daki kooperatifler ve kadın dernekleri olmak üzere Türkiye’nin farklı kentlerindeki kooperatiflerden alınan ürünler ve NİLKOOP tarafından üretilen veya ürettirilen gıda maddeleri satışa sunuluyor.
Bir ay önce tedarik ve satışına başladıkları Ari süt işletmesi belgesine sahip Çiğ Süt Nilüfer Bostan’ın en beğenilen ve yoğun talep gören ürünü. Bu girişim kooperatifçiliği, sağlıklı tarım yapan çiftçiyi ve kadın derneklerini desteklerken, kent insanının sağlıklı gıdaya erişimini kolaylaştırmayı da sağlıyor.
Atay 2020’de kaliteli, sağlıklı, sürdürülebilir tarım için birçok etkinlik ve projeyi hayata geçiren Nilüfer Belediyesi’nin, geçen yıl olduğu gibi 2021’i de Gıda Yılı ilan ederek “Herkes için eşit, ulaşılabilir, sağlıklı gıda” amacıyla çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
Umarım Nilüfer Belediyesi’nin karı öncelemeyen ama zarar da etmeyen, masraflarını karşılayabilen ve en önemlisi kent halkının mutluluğu ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını amaçlayan, kırsalla kenti buluşturan bu örnek çalışması Türkiye’deki diğer Büyükşehir ve İlçe Belediyelerine de örnek olur.
İlk fırsatta bu çalışmayı İstanbul Küçükçekmece Belediyesi yetkililerine ve İKK Tarım Gıda ve Su Ürünleri Çalışma Grubu üyelerine anlatmayı planlıyoruz. Umarız İstanbul’da da benzer projeler yerel yönetimlerin ve kent halkının çabasıyla yaşama geçirilir.
Nilüfer Kent Bostanı’ndan ayrılırken Bostan Anı Defteri’ne duygularımızı yazdık.
İstanbul Dayanışma Ağı Kent Bostanları’nda ekmek için tohumlar aldık. Mart ayında bu kez fide almak için yeniden gelmek üzere İstanbul’a doğru yola çıktık.
(EG/EMK)
*Arda Atay, talık tohum yerine bu tanımı kullanmayı tercih ediyor.