Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, hükümetle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında İzleme Heyeti üzerinden açığa çıkan tartışmanın iktidar kayması ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tabanında rahatsızlık yarattığını bianet'e açıkladı.
Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın izleme heyetine olumlu bakmadığını söylemesinin hem Cumhurbaşkanını hem de hükümeti yıpratabileceği uyarısı yapmıştı. Erdoğan, sözlerinin arkasında durarak Dolmabahçe görüşmesini de onaylamadığını belirtti. Arınç ise bu ülkede bir hükümet olduğunu hatırlattı.
İktidar kayması yaşanıyor
Doç. Dr. Coşkun bianet’in sorularını yanıtlarken, hükümetle Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki anlaşmazlığın, son iki yıldaki gelişmeler ekseninde çözüm sürecini aksatmayacağını ancak süreci uzatabileceğini söyledi.
Coşkun, bu tartışmalar nezdinde AKP’de bir bölünme yaşanacağı ya da bu gerginliğin seçimde AKP’yi yıpratacağı yönündeki öngörüler için henüz erken olduğunu belirtti.
Hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında kamuoyu önünde yaşanan tartışmaların hükümeti iş yapamaz hale getiren ve AKP tabanını rahatsız eden iki önemli sonucu olduğuna dikkat çeken Coşkun şöyle devam etti:
“Şu anda hükümet ve Erdoğan arasındaki anlaşmazlık ilk değil, daha önce de çeşitli konularda farklı noktalarda durdular. Dört bakanın Yüce Divana sevk edilmesi ve Hakan Fidan’ın siyaset girmesi konusunda hükümet ve Erdoğan farklılaştı. Sonunda Erdoğan’ın söylediği oldu. Ancak bu sefer konunun kamuya yansıyan taraflar arasında söz düellosuna dönmesinin iki önemli sonucu olabilir.
“Birincisi hükümet açısından yıpranamaya neden olur. Yani kendi düşüncelerini uygulayamayan ya da cumhurbaşkanının keskin muhalefetiyle karşılaşan bir hükümeti muhalefet de muhatap almıyor. Muhalefet sadece Erdoğan’ı muhatap alıyor. İktidarın merkezinde ciddi bir kayma var.
Başkanlık sistemi zora girebilir
“İkincisi AKP açısından ciddi problem var. AKP tabanı iki taraf arasındaki didişmeden memnun değil. Abdülkadir Selvi’nin bugün yazdığı gibi büyünün bozulması gibi bir duruma gidiyor.
“Seçimlere iki ay var, tarafların bu tür gergin bir pozisyonda seçime giremezler. Mutlaka dengeyi bulmaya çalışacaklar. O yüzden bu tartışmaların seçim üzerindeki etksini söylemek için henüz erken. Aynı şekilde AKP arasında bir bölünmeye yol açacağını da öngörmek için henüz erken. Hükümet Erdoğan’a karşı dursa da liderliğini, parti üzerindeki hakkını rolünü inkar etmedi.
"Ancak Davutoğlu ve çevresi mutlak bir başkanlık sistemine sıcak bakmıyor. Bu tartışmalar devam ederse anayasada başkanlık sistemini kabul ettirmek zorlaşır ve ve gerginlik yaratır."
İzleme heyeti hemen olmasa da kurulacak
Coşkun, tartışmanın ortaya çıktığı izleme heyeti meselesinin çözüm süreci için mutlak bir gereklilik olduğunu ve bunun biraz gecikse de mutlaka kurulacağını söyledi.
“Izleme heyetinin kurulmasının mutlak bir gereklilik olduğunu hükümet de biliyor. Yalçın Akdoğan' biz isimleri belirliyoruz başbakan onayı sonrasında kamuoyuna açıklayacağız' diye kesin bir taahütte bulundu. Geri adım atılması süreç için problem yaratır. Buradaki durum hükümet inisiyatif aldı. Erdoğan da bundan rahatsız.
"Ancak süreç baştan itibaren hem devlet hem de PKK açısından bir tercihten ziyade zorunluluğa tekabül ediyor. Taraflar arasında ve kendi içinde sürecin nasıl yürütüleceği ve hangi mekanizimalar olması gerektiğine dair tartışmar olsa da sürecin devam edeceğine inanıyorum.
"Çünkü iki yıllık süreçte olmaz denen birçok şeyin olduunu gördük. Öcalan ile 'görüşülemez' dendi, 'PKK ile irtibata geçilemez' dendi, 'yasa çıkmaz' dendi. Hepsi oldu. Sürecin kendi dinamiği var, yürüyecek. Tartışmalar zamanlamayı geciktiriyor ama nihayetinde oluyor. Bu izleme heyeti için de geçerli. Kurulacak bence. Bizim umduğumuz kadar kısa sürede olmayacak ama olacak.” (NV)