Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Alternatif Bilişim Derneği’nin düzenlediği Yeni Medya Çalışmaları 2. Ulusal Kongresi’nde İnternet Teknolojileri Derneği Kurucusu Doç. Dr. Mustafa Akgül konuk konuşmacı olarak yer aldı.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Yerleşkesi’nde gerçekleşen kongredeki konuşmasında Doç. Dr. Akgül internetin gelişimini anlattı, internet teknolojisinin önemini vurgulayarak Türkiye’nin ihtiyaçlarına değindi.
İnternetin gelişimi
“İnternet, Soğuk Savaş günlerinde, Sputnik'in yarattığı şok sonrasında, ABD'nin bilim ve teknolojiye yönelmesinin yarattığı ortamda bir proje olarak ortaya çıktı. İnterneti ortaya çıkartan ArpaNet projesi, ordunun araştırma ofisince fonlandı.
“Ama internetin ABD ordusu için, askeri amaçlarla geliştirildiğini söylemek haksızlık olur. Licklider ‘Galactik Ağ’ ile bugünlere yakın bir ağ hayal ediyordu. Bu 1963 de oldu, ArpaNet'in ilk düğümü 1969 Eylül’ünde kuruldu, TCP/IP Ocak 1983’te kullanıma girdi, webin ilk tasarımı 1989, ayağa kalkması ise 1993'te oldu. Bizim internete bağlandığımız yıl ise 1993’tü.”
"Türkiye treni yakaladı ama algıda geç kaldı"
“Treni yakaladık ama algıda geç kaldık” diyen Doç. Dr. Akgül bilgi toplumundan bahsedilen bu dönemde bireyin tarihte hiç olmadığı kadar öne çıktı; bireysel gelişme olanakları artı, kendi başına bir merkez olduğunu ancak Türkiye’nin bu “devrimsel” yaklaşımı algılayamadığını ifade etti.
“Türkiye bir yandan, internet ve temsil ettiği bilişim, Ar-Ge, inovasyon teşviği, e- devlet projesi, örnek vaka haline gelmekte olan Fatih Projesi için çömertce para harcıyor."
“Rol model olarak Bil Gates, Steve Jobs, Zukerman'ı öne çıkartıyor, öte yandan gerekli ön koşul olan özgürlükler, hukukun üstünlüğü, ifade ve basın özgürlüğü ve adil rekabet koşullarını sağlaması gerektiğini anlayamıyor, algılayamıyor, uygulayamıyor.”
"Türkiye internetin neyi temsil ettiğini anlamadı"
Türkiye internetin neyi temsil ettiğini kavrayamadığı için, internetin gelişmesi, toplumsal yarar sağlanması, toplumu bütünleştirmesi, dünya ile rekabetin önemli aracı olarak kullanılmasına değil, daha çok tasarruf, ihracatı teşvik gibi parçalara odaklandığını söyleyen Doç. Dr. Akgül şöyle devam etti:
“Bu nedenle, bütünsel, tüm paydaşları kapsayan, ortak aklı ortaya çıkaran katılımcı yapılar kuramamış ve ortaya çok parçalı, daha çok marjinal problemlere ve dar çıkarlara odaklanılmış ve sonuçta Türkiye gemisinin rotası bilgi toplumuna dönemedi. Gates, Jobs, Zukerman çıkartmak isteyenler, Twitter, Facebook ve YouTube'un kökünü kazımayı hedefledi.”
İnternet ve bilgiye erişimin artık insan hakkı olarak kabul edildiğini, bazı ülkelerin anayasalarına bu şekilde gürdüğünü belirten Doç. Dr. Akgül her yurttaşın programlamayı öğrenmesi gerektiğini ifade etti.
Öneriler
Doç. Dr. Akgül bu çerçevede şu önerileri sunuyor:
* İşin önemi kavranıp ona yönelik ulusal strateji oluşturulmalı.
* Siyasal sahiplenme sağlanmalı.
* Ülke bazında koordinasyon merkezi kurulmalı. Paydaşları kapsamalı, yapıcı ve katılımcı vir yapı kurulmalı.
* Her yıl gözden geçirilen eylem planı oluşturulmalı.
* Parlamentoda bu işlere bakan bir komisyon kurulmalı.
* Açık ortamlarda bu işlerin tartılıp gözden geçirilebileceği konferanslar yapılmalı.
Kongre iki gün boyunca atölyelerle devam ediyor. Kongre programına bu linkten ulaşabilir, canlı yayınlanan oturumları şu linkten izleyebilirsiniz. (EA)