Fotoğraf: Cait Kelly / The Guardian Avustralya
Teniste sezonun ilk grand slam turnuvası Avustralya Açık'ın başlamasına (17-30 Ocak) bir haftadan kısa süre kaldı. Ancak bugünün tartışması turnuva veya spor değil, sporcular ve COVID-19.
Avusturya önce Rus raket Natalia Vikhlyantseva’ya Sputnik V aşısını olmasına rağmen turnuvaya katılma hakkı vermedi. Gerekçe Avustralya'nın aşıyı tanımamasıydı.
20 Aralık’ta kararı duyuran Vikhlyantseva sakinliğini koruyarak “Ne yazık ki, bu yıl Avustralya Açık’a katılamayacağım. Son birkaç turnuvada gösterdiğim seviyesinden gerçekten çok mutluyum, Avustralya’da oynamak istiyorum ama Sputnik henüz doğrulanmadı. Tüm katılımcılara ve Avustralya Açık ekibine iyi şanslar” dedi ve konuyu kapattı.
Vikhlyantseva’nın açıklamasından 15 gün sonra aşı karşıtı olduğu bilinen Sırp raket Novak Djokovic’in durumu gündeme geldi.
Djokovic, Avustralya Açık'a tıbbi muafiyet kararıyla katılacağını duyurdu. Son 3 yıl üst üste olmak üzere 9 şampiyonluk yaşadığı Avustralya Açık'a katılacağını Instagram'dan yaptığı paylaşımla duyuran tek erkekler dünya 1 numarası, "Yeni sezon öncesi sevdiklerimle güzel zaman geçirdim ve bugün tıbbi muafiyet alarak Avustralya'ya doğru yola koyuldum. 2022 için hazırım" dedi.
Havalimanından sığınmacı merkezine
Aynı saatlerde tüm dünyada sporseverler adalet ve eşitlik tartışmasına girerken Avustralya’ya ulaşan Djokovic Melbourne Havaalanı'nda sorguya alındı. Turnuvadan tıbbı muafiyeti olmasına rağmen Djokovic’in vizesi kabul edilmedi.
Birkaç saat sonra da Avustralya Sınır Güvenliği Djokovic'in "Avustralya'ya giriş şartlarını yerine getirmek için uygun kanıt sağlamadığını" ve bu nedenle vizesinin iptal edildiğini açıkladı.
Yetkililer “Girişte geçerli bir vizeye sahip olmayan veya vizeleri iptal edilen kişilerin gözaltına alınacağını ve Avustralya'dan çıkarılacağı” hükmüne bağlı kalınacağını duyurdular.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison’dan da “Hiç kimse kuralların üzerinde değildir” açıklaması yaparak Djokovic'e farklı muamele yapılmayacağını söyledi.
Vizesi iptal edilen Djokovic, sınırdışı edilmek üzere Melbourne’ün Carlton semtinde mültecilerin tutulduğu bir otele (geri gönderme merkezi) yerleştirildi.
Djokovic bunun üzerine sınır dışı işlemini durdurmak için ihtiyati tedbir davası açtı. Avukatları Sırp raketin, Avustralya Tenis Birliği’nin verdiği "COVID-19 aşısından tıbbi muafiyet" kararıyla geçici vize aldığı öne sürdü. Tıbbi muafiyet gerekçesi olaraksa tenisçinin Aralık’ta geçirdiği korovavirüsü gösterdi.
Ve bugün Djokovic'in vize iptaline karşı yaptığı itirazı görüşen Avustralya Federal Devre ve Aile Mahkemesi tenisçiyi haklı buldu.
Djokovic'in savunmasını kabul eden mahkeme vize iptal kararını kaldırdı. Kararının ardından eğer ki başka bir gelişme olmazsa Djokovic'in bir hafta sonra başlayacak olan turnuvaya katılması bekleniyor.
9 yıllık geçici gözaltı
Peki Djokovic'in aşı karşıtlığı mültecileri nasıl gündem etti veya mülteci krizine karşı susan dünyanın gözlerini nasıl bir anda tekrardan buraya çevirmesini sağladı?
Aslında cevabı basit. Djokovic'in geçici olarak gözaltına alınıp Melbourne’de köhne bir mülteci oteline yerleştirilmesi, Djokovic destekçilerinin otel önünde toplanması, protestolar ve haber için otelin önüne akın eden gazeteciler.
Gelen haberler gösteriyor ki Avustralya’ya gelip sığınma talebinde bulunduğu için yıllardır aynı otelde geçici gözaltında olan mülteciler var.
The Guardian Avustralya habercisi Cait Kelly otel önünden bir fotoğraf paylaşarak şu notu düşmüş:
“Solda Djokovic taraftarları, sağda mülteci savunucuları. Bir Djokovic taraftarı az önce bana ‘Kendimi çok cahil hissediyorum. Onun için buraya geldim ve 9 yıldır burada gözaltında olduklarını öğrendim. Bu çok yanlış’ dedi.”
We’ve got Djokovic supporters on the left and refugee advocates on the right.
— Cait Kelly (@cait__kelly) January 6, 2022
One Djokovic supporter just said to me “I feel so ignorant. I came here for him, and find out they’ve been locked up nine years. It’s so wrong.” pic.twitter.com/elBDkJAZEl
The Guardian daha sonra otelde ‘gözaltında’ tutulan sığınmacı Adnan Choopani’yle bir röportaj yaptı. İranlı Choopani, 29 aydır gözaltında tutulduğunu söyledi ve tesisteki koşullardan bahsetti.
Otelde kalan mültecilerin temiz havaya veya egzersiz yapacak alanlara erişimlerinin olmadığını belirten Choopani 24 saat gözetim altında tutulduklarını söyledi.
Choopani, "Dürüst olmak gerekirse, koşullar her geçen gün daha da kötüleşiyor çünkü bir belirsizlik içinde tutuluyoruz” dedi.
'Sığınmadan vazgeçirme' girişimi
The Guardian gibi New York Times, Reuters, The İntercept, Aljazeera, NBS News ve Vice gibi birçok TV kanalı ve gazete Avustralya’daki mültecilerin durumunu manşetlere taşıdı, özel haberler yaptı.
Vice "Djokovic'in gözaltı otelinde mülteciler aylardır hapiste" diyerek verdi, Aljazeera “Sesini yükselt' Avustralyalı mülteciler Djokovic'i kendilerini savunmaya çağırıyor” başlığı attı.
NBC News ana haberde “Djokovic'in kalışı, Avustralya’da otelde gözaltına tutulan sığınmacıların endişelerine dikkat çekti” dedi. Bunlar manşetlerden sadece birkaçıydı. Gazetecilerle röportaj yapan ya da sosyal medyada tartışmaya dahil olan mülteciler, ‘bu bitmek bilmeyen’ geçici gözaltıyı Avustralya hükümetinin ‘sığınmadan vazgeçirme’ girişiminin bir parçası olarak değerlendirdi.
Aktivister 'sonrası' için endişeli
Ancak insan hakları aktivistleri, medyanın mülteciler üzerinde ilgisini memnuniyetle karşılasalar da Djokoviç'ten sonra bu gündemin değişeceğinden, Avustralya halkının geçici gözaltında olan sığınmacıları yeniden unutacağından endişe ediyor.
Bir aktivist "Avustralya'nın mültecilere ve sığınmacılara yönelik korkunç muamelesi artık uluslararası medyanın odağında. Ama hükümete insanları tutukluluktan kurtarması için baskı mı yapacak, yoksa Filistin, Afganistan ve diğer her şey gibi haber döngüsünün içinde mi kaybolacak?" dedi.
The whole world is watching as Novak Djokovic is detained at Park hotel prison. As a refugee I was imprisoned there, & refugees are still imprisoned there in tiny rooms without fresh air. No one deserves this. Let’s not forget the people that will remain long after Novak leaves.
— Moz (Mostafa Azimitabar) (@AzimiMoz) January 6, 2022
Bir başka sosyal medya kullanıcısı "Yıllardır bu otelde alıkonulan mültecilerin dramı, sadece Djokovic burada tutulduğu için nihayet tüm dünyada biliniyor" eleştrisi yöneltti.
The plight of refugees who have been detained in a hotel for years is finally being known around the world only because #Djokovic is being held here too. Australia’s border policies are cruel. pic.twitter.com/wGTIF4CAOV
— Anhar Khanbhai (@AnharKhanbhai) January 6, 2022
Bir kolektif olan WACA ise "Novak çok yakında süper zengin yaşam tarzını sürdürmekte özgür olacak ama mültecilerin bir kısmı 9 yıldır Avustralya'nın acımasız ve eziyetli gözaltında rehin tutuluyor." dedi.
#FreeTheRefugees #ParkHotel Novak will be free to continue his super rich lifestyle very soon but some of the refugees have been held hostage in Australia's cruel and torturous dentention for 9 years. #novakdjokovic #auspol #AustralianOpen #GameOver #Justice4Refugees pic.twitter.com/qcQ3AG3Z31
— WACA (@akaWACA) January 6, 2022
'Geçici gözaltında' olan binler
Ek olarak The Guardian'ın Aralık 2020’de yaptığı bir araştırma mültecilerin yıllardır 'geçici gözaltıda' tutulduğunu tezini verilerle ortaya koyuyor. Söz konusu araştırmaya göre, Temmuz 2013 ile Aralık 2014 arasında Avustralya'ya gelip sığınma başvurusu yapan 3 bin 127 kişiden neredeyse yarısı 2020'nin sonunda hala gözaltındaydı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Avustralya Temsilcisi Sophie McNeill de geçen yıl yaptığı açıklamada "Avustralya'nın kötü niyetli sığınmacı politikası savunmasız binlerce kişi için ölçülemez acılara neden oldu" demişti. McNeill'in eleştirisi sadece Avustralya'ya değil benzer şekilde bir politika izleyen Yeni Zelanda'ya karşı da bir tepki içeriyordu.
(HA)