Diyarbakır’da Nur Sena Düzgün’ün ölümü sonrası bir akademisyen görevden uzaklaştırıldı

Nur Sena Düzgün’ün arkadaşları, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda genç kadının intihara sürüklendiğini öne sürdü.

BİA Haber Merkezi

u fotoğrafta, gece saatlerinde bir protesto ya da eylem sırasında çekilmiş bir görüntü yer alıyor. Görselde, turuncu renkte bir kartona siyah keçeli kalemle yazılmış bir döviz tutuluyor. Dövizde şu ifadeler yer almakta: "ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ YOKTUR. GİZLENEN ERK*K ŞİDDETİ VARDIR" — Fotoğraf: csgorselarsiv.org

Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Nur Sena Düzgün’ün cansız bedeni 27 Mayıs’ta Onkoloji Hastanesi bahçesinde bir ağaca asılı halde bulundu. Olayın ardından başlatılan soruşturmada, aynı fakültede görev yapan araştırma görevlisi Ahmet P.’nin üniversite yönetimince görevden uzaklaştırıldığı açıklandı.

Dicle Üniversitesi’nden yapılan açıklamada, Düzgün’ün ölümüyle ilgili olarak üniversite, emniyet ve savcılık tarafından geniş çaplı bir soruşturma yürütüldüğü belirtilerek, “Üniversitemizin etik değerleri ve kamu hizmeti sorumluluğuyla bağdaşmayan iddialar nedeniyle ilgili öğretim elemanı hakkında ivedilikle soruşturma başlatılmış ve kişi görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.

Olay yerinde bir intihar notu bulundu

Polis, olay yerinde Nur Sena Düzgün’e ait olduğu düşünülen bir intihar notuna ulaştı. Notta, “Bütün elbiselerimi yardım kuruluşlarına verin. Kitaplarımı üniversiteye, oyuncaklarımı yuvaya, balığı Ahmet’e. Ve asıl mesele, Ahmet asla mezarıma gelmesin” denildi.

Notta adı geçen “Ahmet”in, fakültede araştırma görevlisi olan Ahmet P. olduğu iddia edildi.

İntihara sürüklendiği iddiası

Nur Sena Düzgün’ün arkadaşları, sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda genç kadının intihara sürüklendiğini öne sürdü. “Sena intihara sürüklenirken onun çığlığını kimse duymadı. Bu konunun her yönüyle araştırılmasını istiyoruz” diyen arkadaşları, “Sena için adalet” çağrısı yaptı.

YÖK ve Diyarbakır Barosu devrede

İddiaların ardından Yükseköğretim Kurulu (YÖK) da harekete geçti. YÖK’ün, adı geçen akademisyen hakkında soruşturma başlattığı ve bir müfettiş görevlendirdiği öğrenildi.

Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi ise yaptığı açıklamada, süreci yakından takip ettiklerini belirterek, şöyle dedi:

“Soruşturmanın şeffaflıkla yürütülmesi ve maddi gerçeğin tüm yönleriyle ortaya çıkarılması için takipçisi olacağız. Bu ölüm, yalnızca bireysel bir kayıp değil, kadınların maruz kaldığı sistematik baskıların ve görünmez şiddet biçimlerinin bir sonucudur.”