Haberin İngilizcesi için tıklayın
Aralarında Rosa Kadın Derneği, HDP İl Örgütü, Diyarbakır Barosu, KESK Şubeler Platformu ile İnsan Hakları Derneği’nin bulunduğu ve Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Meclisi, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin destek verdiği Diyarbakır Şiddetle Mücadele ağı Mart-Haziran raporunu açıkladı.
TIKLAYIN - bianet erkek şiddeti çeteleleri
Rapor, Diyarbakır’da şiddete maruz kalmış kadın ve çocukların başvurduğu STK ve meslek örgütlerinin aldıkları başvuru sayıları maruz kalınan şiddet türleri dikkate alınarak hazırlandı.
Son aylarda Diyarbakır’da işlenen kadın cinayetlerine dikkat çekmek için harekete geçen kadın dernekleri bugün siyah ve mor giyinerek şiddeti protesto etti. Rosa Kadın Derneği’nde bir araya gelen kadınlar, raporu basınla paylaştı. Raporu Rosa Kadın Derneği’nden Ruken Ergüneş okudu.
Rapora göre; şiddet ağı imzacı ve destekleyici kurumlara son dört ayda gelen toplam başvurucu sayısı 954. Bu süreçte 3 kadın katledildi. Kurumlara ulaşan kadınlar aile içinde ve aile dışında erkekler tarafından fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik, sosyal ve dijital şiddete uğradıklarını ifade etti.
954 Kadın Şiddete Uğradı
Başvuru gerekçesi ne olursa olsun başvuruda bulunan her kadın birden fazla şiddet türüne maruz kaldı.
954 başvurucunun 701’i farklı şiddet türleriyle beraber ‘psikolojik şiddete’ sürekli olarak maruz kaldı. 418 kadın fiziksel şiddet görürken 160 kadın ise cinsel şiddete uğradı. 301 kadın başvuru gerekçesi farklı olsa da sürekli olarak ekonomik şiddet gördü. 129 kadın sosyal şiddete, 9 kadın dijital şiddete maruz kaldı.
258 kadının can güvenliğinin risk altında olduğu rapora göre; 6 kadın hürriyetinden mahrum bırakılırken, sığınakta kalma talebiyle 106 başvuru yaptı.
1716 çocuk şiddete maruz kaldı
Rapora göre sadece kadınlar değil çocukların da şiddet görme konusunda geride kalır yanı yok. Diyarbakır Barosu çocuk hakları merkezi verilerine göre son 4 ayda 1716 çocuk şiddete maruz kaldı.
Ayrıca kentte son dört ayda 1526 çocuk suça sürüklendi.
Rakamlar sadece bir kısmını içeriyor
İnsan Hakları Derneği’nden Gurbet Yavuz, ellerindeki verilen sadece şiddet ağına yansıyan sonuçlar olduğunu kaygıyla belirttiklerini söyleyerek, ”Sunduğumuz sayıların tüm Diyarbakır’da son dört ayda meydana gelmiş kadın ve çocuklara yönelik şiddet sayısının bir kısmını oluşturduğunu biliyoruz. Bu rakamlar karakolların, resmi kurumların verilerini içermemektedir.” dedi.
Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadelede sivil toplum örgütleri etkin bir şekilde mücadele ediyor olsa da bu rakamların azaltılmasındaki başat aktörün devletler ve hükümetler olduğunu ifade eden Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tüm bu yıldırıcı süreçlerin sonunda ceza indirimi, iyi hal indirimi, delil yetersizliği gibi gerekçelerle faillerin cezasız kalması, koruma kararlarına rağmen kadınların öldürülmeye devam ediyor olması mağdurlar açısından hukuki mekanizmalara karşı ciddi bir güvensizlik yaratmaktadır” diye konuştu.
Adli görüşme odaları niteliksiz
Mağdur çocukların, adli yargılama içerisinde örselenmemeleri adına faaliyet gösteren Çocuk İzleme Merkezleri ve Adli Görüşme Odaları’nın niteliksizliğinin çocukları mağdur ettiğini aktaran Yavuz şöyle dedi:
“Çocuklarda cezaevi algısı yaratarak kendilerini ifade etmelerini olanaksızlaştırmıştır. Faaliyet gösteren bu kuruluşların mağdur çocuk psikoanalizine uygun olması gerekmektedir. Bu hususlarda onarım yapılmadıkça mağduriyet farklı bir mağduriyeti beraberinde getirecektir. Bu alanlar, yetişkin ruhuna değil de saf çocuk ruhuna uygun görsel vb metaryeller kullanılarak tasarlanmalıdır. Bu konuda kurumları ve tüm uzmanları sorumluluk almaya davet ediyoruz”
İntihar girişimleri endişe verici
Çocuk ve kadınların intihar girişimi sebebiyle resmi makamlara yansıyan rakamların da oldukça endişe verici olduğunu anımsatan Yavuz, son olarak şunları belirtti:
“İntihar girişimlerinin en küçüğü 11 ve ağırlıkta olarak 15-16 -17 yaşta olan çocuklarda görülüyor. Ayrıca kadınlarda 18 yaş üstü intihar girişimleri de 18-19 yaş aralığında ciddi bir artış göstermektedir.
“Kentimizde son aylarda intihar sebebiyle hayatını kaybeden çocukların ve kadınların olduğunu gerek şiddet ağındaki kurumlara yansıması ve gerekse de basında yer alması sebebiyle bilmekteyiz. İntihar gerekçeleri genellikle evliliğe zorlama, gelecek kaygısı ve bunlar gibi toplumsal baskılar olmakta ve kişiyi çözümsüz bırakarak ölümüne alenen sebebiyet vermektedir.”
Yavuz son olarak mücadeleyi sürdüreceklerini ve her kesimden destek beklediklerini söyledi. (BD/EMK)