Diyarbakır Başsavcılığı'nın 1996'da 11 kişinin öldürüldüğü Güçlükonak katliamıyla ilgili başlattığı soruşturmada, en esaslı kaynaklardan birinin hak savunucularının olayın hemen ardından hazırladığı rapor olduğunu söylüyor Avukat Ercan Kanar.
Kanar, savcılığın raporu incelemesinin önemli olduğunu, ayrıca öldürülenlerin yakınlarıyla görüşülmesi, olay yerinde keşif yapılması, yakılan aracın bulunması ve incelenmesi gerektiğini söylüyor, "Dönemin OHAL valisi de dahil olmak üzere yetkililer soruşturulmalı" diyor.
Ekmen: Henüz çağrı gelmedi, geldiğinde bildiklerimi savcıya anlatacağım
Star gazetesinin haberine göre, savcılık dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Adnan Ekmen'i de dinlemeye karar verdi.
bianet'in görüştüğü Ekmen henüz kendisine bir çağrı gelmediğini, ama bildiklerini savcıya anlatacağını söyledi.
Ekmen, Genelkurmay'ın "PKK yaptı" dediği olaydan yıllar sonra "PKK'nin yapmadığını herkes biliyordu" demiş ve JİTEM'i işaret etmişti. Ekmen 10 Şubat'ta bianet'e yargı süreci başlarsa savcılara ifade vereceğini söylemiş, "Benim bilgilerim duyumlara dayanıyor, ama isterlerse bildiklerimi memnuniyetle söylerim" diye konuşmuştu.
Başlangıç: Bildiklerimi anlatırım
Güçlükonak katliamıyla en çok ilgilenen gazetecilerden Celal Başlangıç da çağrılması halinde savcılığa bildiklerini anlatacağını bianet'e söyledi. Başlangıç olayla ilgili bilgilere, "Korku Tapınağı" adlı kitabında yer vermişti. Ergenekon soruşturmasına girmesi gereken dosyalardan biri olarak Güçlükonak katliamına ilk işaret eden de Başlangıç olmuştu.
İstanbul'daki suç duyurusundan ses yok
Başlangıç, Kanar, sendikacı Münir Ceylan, Barış Meclisi'nden Hakan Tahmaz ve aktivist Şanar Yurdatapan, Güçlükonak katliamının sorumlularının bulunması ve yargılanması için 13 Şubat'ta İstanbul'da suç duyurusunda bulunmuşlardı. Kanar, hâlâ bu suç duyurusuyla ilgili kendilerine bir bilgi verilmediğini söyledi.
Dönemin jandarm komutanı Temizöz
Star gazetesinin haberine göre Diyarbakır savcılığı, 1996'da, bölgedeki Şırnak Cizre Jandarma Karakolu Komutanı'nın şimdi Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu olan Albay Celam Temizöz, Şırnak il jandarma komutanının da Tahsin Evci olduğunu belirledi.
Güçlükonak'ta ne olmuştu?
15 Ocak 1996'da, PKK'nin ateşkes ilanından bir ay sonra, bazıları eski, bazıları aktif korucu olan köylüler öldürülmüş ve içinde oldukları araç yakılmıştı. Gazeteci Başlangıç ertesi gün Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'ye 'ateşkese yanıtının' sorulacağını anımsatıyor. Yanmış cesetlerin ordu tarafından gösterilen sağlam kimlikleri daha sonra "teflon kimlikler" olarak anıldı. Öldürülenlerin yakınları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) Temmuz 1996'da başvurdu. AİHM bu davada Türkiye'yi mahkum edip, öldürülenlerin yakınlarına tazminat ödenmesine hükmetti.
Olayla ilgili rapor hazırlayan heyetten Yurdatapan da, Güçlükonak'ın kamuoyunu çatışmasız çözümün mümkün olmadığına ikna etmek için kullanıldığını söylemişti. (TK)
* Video: "Güçlükonak'ta ne oldu?" İzlemek için tıklayın.