Kürt edebiyatçı Mehmed Uzun'un cenazesi, onlarca araçlık konvoyla önce Dağkapı Meydanı'na, ardından Ulu Cami'ye kadar uzun bir kortejle getirildi. Uzun’u Ulu cami önünde sevenleri gözyaşları ile karşıladı.
Romanlarıyla Kürtçe'nin gelişmesine büyük katkıda bulunan Mehmed Uzun'un cenaze törenine Diyarbakır'da 30 bini aşkın kişi katıldı. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Morgu'ndan alınan Mehmed Uzun'un cenazesi, onlarca araçtan oluşan konvoyla, Dağkapı Meydanı'na getirildi.
11 Ekim'de kaybettiğimiz Uzun için cenaze töreni 15 Ekim'de düzenlendi.
Cenaze aracını Dağkapı Meydanı'nda Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkanı Ahmet Türk, DTP Eşbaşkan Vekilleri Selma Irmak ve Nurettin Demirtaş, DTP milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Ayla Akad Ata, Emine Ayna, Sevahir Bayındır, Gültan Kışanak, Bağımsız Milletvekili Hamit Geylani, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, Şırnak Belediye Başkanı Ahmet Ertak ile diğer DTP'li belediye başkanları, Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi, Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Sanatçı Ferhat Tunç, Sine Sen Genel Başkanı Yusuf Çetin, eski DEP Milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Selim Sadak, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, eski İHD Genel Başkanı Yusuf Alataş, Barış Meclisi üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, Osman Kavala, Muhsin Kızılkaya, Keya İzol, Handan Çağlayan, Orhan Miroğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu ile İsveç ve Yunanistan'dan temsilciler karşıladı.
Dağkapı Meydanı'nda cenaze aracına eşlik etmek için yürüyüş korteji oluşturuldu. Kortejin önünde "Em ji bir nakin" yazılı büyük pankart taşındı. Uzun'un 11 yaşındaki oğlu Alan Uzun da cenaze aracına bindi. Cenaze yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşle Suriçi Semti'ndeki Ulu Cami'ye getirildi. Kortej cami önünde zılgıt ve "Şehit namirin" sloganları ile karşılandı. Uzun'un eşi ve çocukları tabutu sarılarak öptü, cenazeye katılanlar Kürtçe ağıtlar yaktı.
Bir süre cenaze aracında bekletilen Uzun'un cenazesi gözyaşları arasında cami avlusuna getirildi. Uzun'un cenazesi, vatandaşlar tarafından tek tek selamlandı.
Uzun'un ölümünden büyük üzüntü duyan çok sayıda yabancı kurum temsilcileri ve Net Kurd, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, Vedat Türkali, Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, TZP Kurdi gibi kurum ve kişiler de çelenk gönderdi. Uzun'un eşi, çocukları ve yakınları da siyah giysiler giyinirken, cami avlusunda kılınan namazın ardından Uzun'un naşı dışarıya çıkarıldı.
Mehmed Uzun'un vasiyeti yerine getirildi: Elçi, Kemal ve Türk "diyalog" mesajı verdi
Uzun'un vasiyeti üzerine Uzun'un cenazesinde yazar Yaşar Kemal, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk ve Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi'nin yanı sıra ev sahibi olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir konuştu.Uzun'un vasiyeti üzerine cenaze töreninde konuşan Yaşar Kemal, Uzun'un Ahmedê Xani, Feqiye Teyran, Evdalê Zeynike'nin soyundan geldiğini, her zaman şiddete karşı durduğunu belirterek, "Yakında bu çatışma bitecek. Ne olursa olsun, kimler karşı koyarsa koysun, Türkiye barışa kavuşacaktır. Bu çatışmaların sürüp gitmesi için hiçbir sebep yok. Yakında bu savaş barışla bitecek ve Mehmed mezarında rahat edecek" dedi. Kürt siyasetçi Şerafettin Elçi ve Ahmet Türk de Kürtlerin birlik ve beraberliği için diyalog mesajı verdi.
Kemal: İlk kez bir romancının cenazesine bu kadar kişi geldi
Kemal, "Benim en yakınım öldü. Ölüm acıdır ama bu kadar kişinin toplanması çok önemlidir. İlk defa bir romancının cenazesine bu kadar kişi geldi. Mehmed benim her şeyimdi. Mehmed bir halkın gözbebeğidir. Zorluklarla yazmak Mehmed gibi insanların işidir. Mehmed'den sonra da bu dil gelişecektir. Roman kültür demektir. Kürtçe'nin romanını Mehmed yarattı. Ben Kürt kökenliyim ancak Kürt yazar değilim. Mehmed Kürt yazarıdır. Kürt diline romanının dikenli yolunu açtı Mehmed. Dengbêjlerin dilinden düşmeyen destanları Kürtlerin güzelliklerini Mehmed romanlarıyla yarattı. Mehmed'in romanları aynı zamanda dünya diline çevrilmiştir" dedi.
Elçi: Bu aydınlığı yaşatmak Kürt halkının elindedir
Kürt siyasetçi Şerafettin Elçi, Kürtçe yaptığı konuşmasında "Kekê Mehmed Kürtlerin gülüdür. Fakat bu gül erken soldu. Mehmed Kürt halkı için bir aydınlıktı. Fakat bu aydınlık erken söndü. Bu aydınlığı yaşatmak Kürt halkının elindedir" dedi.
"Mehmed acılar içinde yaşadı. Hapis ve zindanlarda kaldı. Hakkında bir sürü dava açıldı. Ülkesinden sürgün edildi. Bunlar Mehmed'in içinde çok büyük yaralar açtı ve hasta olmasına neden oldu. Mehmed sadece fiziksel olarak gitti. O bizim gönlümüzdedir. Kendi yaşamını Kürtlerin yaşamı üzerinde kurmuştu. Çünkü yaşamı Kürtlerin içinde devam edecektir."
Türk: Onun için Nobel değil, halkın vereceği ödül önemliydi
DTP Grup Başkanı ve Mardin Milletvekilli Ahmet Türk, ise "Başımız sağ olsun. Yüreğimizde, beynimizde, Mehmed'i yaşatıyoruz. Halkına sunduğu hizmetleri unutmayacağız. Az önce Şerafettin Elçi bir şey söyledi. 'Mehmed Uzun Nobel Edebiyat Ödülü'nü almayı hak ediyordu diyordu.' Onun için Nobel değil halkın vereceği ödül önemliydi. Bu halk bugün ona ödülünü verdi buraya gelmekle. Onu çok genç yaşta kaybettik" dedi.
Baydemir: Onun kalemine sahip çıkın
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürtçe yaptığı konuşmada "Halkının dostu, sözünün sahibi bugün bayramdır. Kimse siyah elbiselerimize bakmasın. Üzüntümüze bakmasın. Yüz yıldır bizim topraklarımızda bayramlar üzüntülü geçiyor. Buruk bir şekilde geçiyor. Bugün de bayramımız karadır. Ancak halkımız, bu zahmetlerimiz, gökteki kar ve buzu eritecek. Umutlarımız, sizin umutlarından geliyor. Değerli halkım; gün gelecek bu karabulutlar ve karanlık dağılacak. Onu omuzlarınıza alın. Onun kalemine sahip çıkın" dedi.
Baydemir konuşmasının sonunda “ Dicle gibi Diyarbakır sokaklarına akın. Mehmed Uzun'un bayrağı Elî Heriri, Ehmedê Xani, Cigerxwin, Hejar, Hemin, Celadet, Osman Sabri, Erebê Şemo ve Yaşar Kemal'den aldığı bayrak, şimdi sizin elinizdedir. Mesuliyetiniz ve yükünüz çok ağırdır. Kalkın, misafirimizin üzüntüsünü rengarenk güllerle sarın. Biz onun yaşamını başka bir yaşama gönderelim. Kollarınızı açın ve rüzgara karşı kaldırın. Uçun. Beyaz bir güvercin size katılıyor. Kalkın onu yolcu edelim. Uğurlu olsun. Onu Musa Anter'in, Vedat Aydın'ın, Orhan Doğan'ın yanına gönderiyoruz. Hepimiz diyoruz ki, Yolun hayırlı olsun" diye konuştu.
Mezarında bir adet nar fidanı
Ulu Cami'deki cenaze töreninin ardından Mehmed Uzun'un naşı, 30 bini aşkın kişinin katıldığı yürüyüşle Mardinkapı Mezarlığı'na doğru yola çıkarıldı. Yürüyüş boyunca "Kürt halkı seninle gurur duyuyor", "Şehit namirin" sloganları atıldı. Yürüyüş kortejinin önünde yer alan DTP'li milletvekilleri ile yakın arkadaşları, "Em ji bir nakin" yazılı pankartı taşıdı.
Cenaze yaklaşık yarım saat süren yürüyüşün ardından Mardinkapı Mezarlığı'na getirildi.
Uzun'un cenazesi Ben u Sen Burcu ile Yedikardeş Burcu'nun tam karşısındaki alanda hazırlanan mezara defnedilmek üzere cenaze aracından indirildi.
Cenaze indirilirken tabutu omuzlamak isteyenler izdihama neden oldu. Cenaze toprağa verildiği sırada eşi Zozan ile kızı Zerya fenalık geçirdi. Cenaze defnedildikten sonra eşi Zozan Uzun ile çocukları mezara toprak attı. Törene katılanlar da alkışlar eşliğinde mezara karanfil attı.
Daha sonra dualar okundu. Törene katılan Uzun'un yakın arkadaşı Şair Selim Temo, Melaye Bateyi'den Küçe bir beyit okudu. Ardından Ferhat Tunç, Ahmet Kaya'nın Paris'te defnedildiği sırada seslendirdiği ve Mehmed Uzun'un çok sevdiği "Daye Daye" isimli şarkıyı seslendirdi. Tunç, "Mehmed Uzun'u özgürlüğe uğurluyoruz" dedi.
Uzun'un köyünden getirilen nar fidanı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Yenişehir Belediye Başkanı Fırat Anlı, sanatçı Ferhat Tunç, yazar Şeyhmus Diken ve şair Selim Temo tarafından başucuna ekildi. (Gün TV/TK)