18 Ekim'de Diyarbakır'da Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) yanı sıra İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) de aralarında olduğu sivil toplum örgütü yöneticilerinin yargılanacağı davayı izlemek üzere Türkiye ve Avrupa'dan çok sayıda siyasetçi ve hak savunucusu Diyarbakır'da olacak.
Davada 103'ü tutuklu 151 kişinin ilk kez hakim karşısına çıkacak. Sanıklar, ilki yerel seçimlerin hemen ardından, 14 Nisan 2009'da olmak üzere düzenlenen polis operasyonlarıyla gözaltına alınmıştı.
7 bin 500 sayfadan uzun olan iddianame Haziran 2010'da tamamlandı. Sanıklar hakkında 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor. Suçlamalar arasında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak, "terör örgütüne yardım ve yataklık etmek" de var.
Savcılık sanıkları "PKK'nin şehir örgütlenmesi olan KCK/TM (Kürdistan topluluklar Birliği/Türkiye Meclisi) üyesi olmakla suçluyor.
Sanıklar arasında kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 28 yöneticisi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı, iki İl Genel Meclisi Başkanı ile iki belediye meclis üyesi de bulunuyor.
İHD Diyarbakır şube başkanı Muharrem Erbey de yargılanacaklar arasında.
Adliye önüne çadır
BDP'nin verdiği bilgiye göre, 14 Nisan 2009'dan bu yana farklı illerde farklı zamanlarda düzenlenen operasyonlarda 2 bin 200'den fazla insan gözaltına alındı. Yaklaşık 1 500 kişi halen tutuklu. Az sayıda sanık mahkum edilirken, bazıları da tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Son olarak Urfa'daki operasyonların ardından sekiz kişi tutuklandı.
Pazartesi günü başlayacak ve 12 Kasım'a kadar sürmesi beklenen duruşmaların ilk günüde Diyarbakır ve farklı illerde protestolar düzenlenecek.
İHD İzmir ve İstanbul'da basın açıklamalarıyla konuyu gündeme getirecek.
Türkiye Barış Meclisi'nin yanı sıra sol/sosyalist parti temsilcileri, STÖ temsilcileri, hak savunucuları ve aydınların da duruşmayı izlemek üzere Diyarbakır'da olması bekleniyor. BDP İstanbul'dan bir otobüs kaldırılacağını açıkladı.
BDP Diyarbakır örgütü de adliyenin karşısına çadır kurulacağını belirtti.
Tahliye talebi
DTP, iktidar partisinin iddiasına karşın 29 Mart seçimlerinden güçlenerek çıkmış, operasyonlar hemen ardından başlamıştı. Hükümet temmuzda "açılım"ı başlatmış, bir dizi toplantının ardından yıl sonuna yaklaşırken hava tersine dönmüştü.
PKK'nin saldırılarını yoğunlaştırmasıyla birlikte ölüm haberleri çoğalmış, 2010 ilkbaharından itibarense eylemsizlik kararı, Abdullah Öcalan'la görüşmelerin yoğunlaşması, referandum ve yeni anayasa tartışmalarıyla konu ilerlemişti.
BDP başta olmak üzere hak savunucuları ve aktivistlerin temel talebi tutuklu yargılananların ilk duruşmada serbest bırakılması. Uzun tutukluluğun cezalandırmaya dönüştüğünü savunan avukatlar sanıkların bir kısmı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne de başvurmuştu. (EÜ)