Diyarbakır’da 16 gazeteciyle birlikte tutuklanan Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş’ın bir meslektaşına yazdığı mektubu cezaevi yönetimi alıcıya göndermedi.
Ertaş, Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilmeden önce tutuklu bulunduğu Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden meslektaşı Eylem Akdağ’a Kürtçe bir mektup kaleme aldı.
Cezaevinin Okuma Komisyonu, Türkçeye tercüme ettiği mektubu “sakıncalı” buldu. Mektup, bunun üzerine cezaevinin Disiplin Kurulu’na gönderildi. Kurul, mektuba el koyarak, alıcıya gönderilmemesini “haklı” buldu.
Gerekçe "gazetecilik faaliyetlerine devam etmesi"
Kurul kararında, Ertaş’ın mektubunda “Kürt ve Kürtçeye (Kurmancî) sansür devreye girmiş durumda” ifadelerini kullandığı ve bu ifadelerin “gerçeklikten uzak ayrıştırıcı dil” olmasını gerekçe gösterdi.
Kararda Ertaş’ın gazetecilik faaliyetini devam ettirmeye çalıştığına işaret edilerek, “(…) Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgüleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilmez. Hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez” ifadelerine yer verildi.
Kararda, iç hukuk ve uluslararası hukuk yolları tükenene kadar mektubun idarede muhafazasına karar verildi.
İlk el koyma değil
Daha önce de yine Diyarbakır'da tutuklanan gazetecilerden Ömer Çelik'in meslektaşına gönderdiği mektup "şifreli haberleşme", kendisine gönderilen mektup ise "kurumun asayiş ve görevlilerini tehlikeye düşüreceği" gerekçesiyle "sakıncalı" bulunmuş ve mektuplara el konulmuştu.
TIKLAYIN - Gazeteci Çelik'in mektubuna el konuldu | Savcıları küçük düşürüyor
(HA)