* Görsel ve kaynak: MLSA.
8 Haziran 2022 tarihinde Diyarbakır'da gazetecilere yönelik olarak ev ve iş yeri baskınları ile başlayan operasyonda gözaltına alınan 16 gazeteci, 6 Eylül itibariyle cezaevindeki 90. günü geride bıraktılar.
Yazdıkları haberler ve haber kaynakları ile görüşmeleri üzerinden "örgüt üyeliği" ile suçlanan gazeteciler hakkında hâlâ bir iddianame hazırlanmış değil.
Tutuklu gazetecilere göre ortada bir iddianamenin olmaması, yargının "delil üretme" çabalarının devam etmesi anlamına geliyor. Tutuklu gazetecilerin çoğu, savcılığın tutuklamaya gerekçe gösterdiği "terör örgütüne üyelik" iddialarının "propagandaya" dönüşeceğini düşünüyor.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Av. Veysel Ok ve avukat Erselan Aktan, gazetecileri tutuklu bulundukları Diyarbakır 1 ve 2 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevlerinde ziyaret etti. Gazeteciler, durumun "iktidarın karnesi" gösterdiğini söyledi.
"Bu suçlama çökecek!"
Ziyaret sırasında süreçle ilgili değerlendirmelerini paylaşan tutuklu gazetecilerden Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Serdar Altan, "Bizi 'üyelikle' suçluyorlar. Bunu da yaptığımız haberleri gerekçe göstererek yapıyorlar. Beyhude! Bu suçlama çökecek. Biz gazeteciyiz ve bunu gayet iyi biliyorlar. Bilmeselerdi röportajlarımızı, haberlerimizi, makalelerimizi sorarlar mıydı? Muhtemelen yakında davayı 'propaganda' davasına dönüştüreceklerdir. Gerçekleri dile getirmeyi propaganda sanıyorlar," dedi.
"İktidarın karnesi"
On yılı aşkın süredir gazetecilik yaptığının altını çizen Aziz Oruç, iktidarın hoşuna gitmeyen, ve siyasi olarak yarar elde edemeyeceğini düşündüğü her habere dava ile karşılık verdiğini söyledi. "Bu davalar onların karnesi" diyen Oruç, "Bunca baskıya rağmen yaptığımız onlarca yayın, röportajlarımız, haberlerimiz de bizim karnemiz. Tutukluluğumuzun 90. gününü geride bıraktık. Buradan çıkacağız. Çıkınca da haberlerimize devam edeceğiz," dedi.
"Gitmiyorum, Gazeteciliğe devam edeceğim"
Tutuklu gazetecilerden Ömer Çelik, suçlamalarla ilgili olarak "Yıllardır beni örgüt üyesi yapmaya çalışıyorlar. Bir ara Fethullahçılar bu işe girişti. Benim üye olduğumu kanıtlamaya çalışan, her gün dosyaya başka bir haberimi koyan hakim, Fethullah'ın örgüt üyesi olmaktan hüküm giydi," dedi.
"Gazetecilik onlar için bir tehdit"
Tutuklu gazetecilerden Lezgin Akdeniz, "Haberlerimizden haberlerimizde kullandığımız kavramlara, kelimelere kadar, her şeyi didik didik edip suç bulmaya çalışıyorlar. Gazetecilik onlar için bir tehdit gibi. Bu yüzden baskılamaya çalışıyorlar" diyerek, mesleğe başladığından beri Diyarbakır'da dört vali değiştiğini ve dördünün de ayrı ayrı haberlerden suç duyurusunda bulunduğunu fakat bunların hepsinin takipsizlikle sonuçlandığını hatırlattı. Mevcut suçlamaları değerlendiren Akdeniz,"Yine haberlerim, röportajlarım ve çalışmalarım hedefte. Hakikatte ısrar etmek, gazetecilik etiğinin olmazsa olmazı. Israr edeceğiz. Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz," dedi.
Tutuklu gazetecilerden Mehmet Ali Ertaş, tutuklama kararının toplumun bilgiye ve hakikate erişimini engelleme girişimi olduğunu söyledi. "90 gündür özgürlüğümüzden mahrumuz. 90 gündür mesleğimizi yapamıyoruz," diyen Ertaş, dışarıdaki gazetecilerin bu boşluğu canla başla dolduracaklarını ümit ettiğini söyledi.
Diyarbakır'da tutuklanan gazeteciler yazıyorDiyarbakır'da 16 Haziran'da tutuklanan 16 gazeteciden bianet'e yazmalarını istedik. Zaten mekansal olarak kısıtlı oldukları için sorularla kendilerini kısıtlamak yerine ne yazacaklarını kendilerine bırakmayı tercih ettik. Mektupların ulaşması zaman alsa da, mektuplar geldikçe "İçerideki Gazeteciler yazıyor" üst başlığı altında yayınlamaya devam edeceğiz. 1. MEKTUP İÇİN TIKLAYINIZ: "Dirençli kalmaya çalıştığımızı bilin"- Serdar Altan Mezopotamya Haber Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, JinNews Haber Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFGD) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebun Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ile gazeteciler Ömer Çelik, Neşe Toprak, Mehmet Şahin, Zeynel Abidin Bulut, Elif Üngör, Remziye Temel, Suat Doğuhan, Lezgin Akdeniz, İbrahim Koyuncu, Abdurrahman Öncü, Ramazan Geciken ve Mazlum Güler. |
(TY)