Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı; 2021-2022 yılları arasında Diyarbakır’da kadınlara, çocuklara ve LGBTİ+lara yönelik gerçekleşen hak ihlallerinin verilerini açıkladı.
Diyarbakır Barosu’nda yapılan toplantıda, raporu İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nden (İHD) Ezgi Sıla Demir ve Rosa Kadın Derneği’nden Avukat Berfin Polat ve Avukat Gözde Engin okudu.
Rapora göre; Diyarbakır özelinde 20 Kasım 2021-2022 tarihleri arasında toplam 1901 başvuru şiddet başvurusu yapıldı.
Alınan başvurular doğrultusunda; Diyarbakır’da son bir yılda 3 kadın erkek şiddeti sonucu öldürüldü, 6 kadının ölümü “kuşkulu” olarak kayıtlara geçerken; 4 kadın da öldürülmeye teşebbüs edildi.
İHD Diyarbakır Şubesinin yayınladığı “Kasım 2021-2022 yılları arası Kadına Yönelik Şiddet” raporuna göre Diyarbakır’da aile içi ve toplumsal alanda yaşanan şiddet sonucu 6 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Aynı rapora göre Diyarbakır’da 6 kadın kuşkulu bir şekilde öldü.
Rapordaki “diğer şiddet” kategorisi ise ısrarlı takip, sözlü taciz, ajanlaştırma, cezaevlerinde yaşanan ihlaller, şantaj, cenaze teslimleri ile ilgili başvuruları içeriyor.
Diyarbakır’da ekonomik şiddetin geçtiğimiz yıllara göre arttığı ifade edilen raporda, toplamda 1095 kadın, “kadın yoksulluğu ve yoksunluğu” üzerine başvuru yaptı.
NOT: Adli makamlara yansımayan olaylar ile hiçbir kuruma yansımamış olaylar bu sayıların dışındadır.
"Cinsel istismar başvurusu ilk sırada"
Diyarbakır’da son bir yılda 1240 çocuk cinsel şiddete maruz bırakıldı. Bu rakam her gün 3 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını gösteriyor. Çocukların cinsel istismarı 865 başvuru ile ilk sırada yer aldı.
İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Komisyonun raporuna göre (2017-2022) Bölge kentlerinde 26 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Çocukların kuşkulu bir şekilde en çok yaşamını yitirdiği iller sıralamasında Antep, Diyarbakır, Van ve Mardin yer aldı. Aile içi şiddet sonucu 16 çocuk yaşamını yitirdi, 50 çocuk ise yaralandı. 43 çocuk aile içinde cinsel istismara maruz kaldı, 6 çocuk kaçırılmış/alıkonuldu.
Toplumsal alanda şiddet sonucu 20 çocuk yaşamını yitirdi, 27 çocuk ise yaralandı. Çocukların özgürlüğü ve güvenliğine yönelik ihlaller sonucu 157 çocuk gözaltına alındı 14 çocuk tutuklandı. 2017 ile 2021 yılları arasında Kürt kentlerinde tespit edilebilen en az 132 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi, 385 çocuk yaralandı.
"Kadınlar çatışmalı ortamda şiddete uğruyor"
Raporda yer alan verilere göre; kadınların, çocukların ve LGBTİ+ların en fazla maruz kaldıkları şiddet biçimi psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet olduğu ortaya çıkıyor.
Psikolojik şiddet tek başına uygulandığı gibi fiziksel, ekonomik, dijital, flört şiddeti veya ısrarlı takip gibi diğer şiddet biçimleriyle birlikte de uygulanıyor.
Yine kadınlar toplumsal alanda yaşanan şiddet, intihar, kuşkulu ölüm, alıkonulma, cinsel saldırı ve fuhuş yapmaya zorlanma gibi birçok alanda şiddete ve ihlale maruz kalıyor.
Kadınlar çatışmalı ortamda, hapishane ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiriyor.
Çocuklar ise hem aile içinde hem toplumsal alanda ciddi düzeyde şiddete maruz bırakılıyor.
Çocuklar cinsel istismar, çocuk işçiliği, yaşam hakkı ihlali, şüpheli ölümler, özgürlüğü ve güvenliğine yönelik ihlaller gibi birçok ihlale maruz kalıyor.
LGBT+'ların uğradığı ihlaller
2015 yılından itibaren onur yürüyüşleri başta olmak üzere LGBTİ+ların tüm eylem ve etkinlikleri kamu makamları tarafından sistematik olarak yasaklanmaya başlandı.
Etkinlikleri yasaklayan kamu makamları, “kamu düzeni”, “ genel ahlak” , “genel sağlık” gibi muğlak ifadelere başvurarak LGBTİ+ların örgütlenme ve toplanma hakkını ihlal etti, eylem ve etkinliklere katılım gösterenler işkence ve kötü muamele ile gözaltına aldı.
LGBTİ+ların başta yaşam hakkı olmak üzere; adalete ve sağlığa erişim ile çalışma ve eğitim hayatında yaşadığı hak ihlalleri görünmez kılındı.
2022 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi LGBTİ+lara yönelik devlet destekli nefret söylemleri devam etmiş ve devlet; nefret söylemleriyle LGBTİ+ları hedef gösterdi.
Başlıca öneriler
- İstanbul sözleşmesinden tek taraflı olarak çekilme kararına ilişkin açılan davalarda yargının acilen yürütme durdurma kararı ile birlikte esasa ilişkin karar vermesi gerekmektedir.
- Kadının yaşam hakkının önüne geçen her türlü eşitsizlik, adaletsizlik ve engelin ortadan kaldırılması için devletin, iktidar ve muhalefeti oluşturan tüm siyasi aktörlerin sorumluluk alması gerekmektedir.
- 6284 Sayılı Kanunun etkili bir şekilde uygulanabilmesi devletin, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi ilke olarak belirlemesi ve bu nedenle, kadın alanında çalışan derneklerin üye ve yöneticilerine yönelik yargı tacizi sona erdirilmeli ve devlet, kadın cinayetlerine yönelik acil eylem planı oluşturarak asıl görevini hatırlamalıdır.
- Şiddet mağduru kadınların adli ve idari makamlara yaptığı başvurular ivedi olarak takip edilmeli, kısa süreli işlevsiz koruma tedbiri kararları verilmemeli ve bu alanda çalışan kamu görevlilerinin toplumsal cinsiyet eşitliği, nefret ve ayrımcılıkla mücadele gibi konularda kapasiteleri artırılmalıdır.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı’nda yer alan kurumlar
Diyarbakır Barosu LGBT+ DİYARBAKIR BAROSU LGBTİ+ Hakları Komisyonu, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, ÖHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) Diyarbakır Şubesi, KESK Amed Kadın Meclisi, TMMOB İl Kadın Kurulu, Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Kadın Komisyonu, Rosa Kadın Derneği, Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAH-DER)
(RT)