Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Iraklı Kürtlerle Kürt sorununu görüşmesinin, Irak'ta bir Kürt Konferansı düzenlenecek olmasının, Diyarbakır'daki büyük Newroz kutlamasının etkilerini değerlendiren Diyarbakır Sanayi ve İşadamları Derneği (DİSİAD) Başkanı Raif Türk "Seçim atmosferine rağmen karşılıklı yumuşama yaşandığını görüyoruz. Barış için umutlar artıyor" diye konuşuyor.
bianet'in görüştüğü Türk, Diyarbakır'da havanın olumlu olduğunu söylüyor, süreç için "Boşa gitmemesini umuyoruz" diyor.
Türk: İlk ihtiyaç çatışmasızlık ortamı
Türk'e göre ilk ihtiyaç duyulan adım çatışmasızlığın sağlanması: "Dağlarımızda avcılar dışında, asker yada PKK'li, silahlı kimsenin bulunmasını istemiyoruz. Dağların üretime, hayvancılığa, turizme açık olmasını bekliyoruz. Bugüne kadar çektiklerimiz yeter."
Çatışmasızlığın sonuçlarını önce Diyarbakır'da göstereceğine dikkat çekiyor Türk: "Silahlar Hakkari'de, Şırnak'ta patlasa, önce Diyarbakır'da maddi manevi sıkıtı yaşanıyor. Kalkınma, huzur, refah da Diyarbakır'dan başlayacak."
Türk, Cizre'nin eski JİTEM komutanı Albay Cemal Temizsöz'ün gözaltına alınmasının da altını çiziyor ve "Ergenekon soruşturmasının, bırakalım Fırat'ı, Dicle'nin ötesine geçmesi de çok olumlu" diyor.
Aktar: Çözüm için adım atmak zor değil
Diyarbakır Baro Başkanı M. Emin Aktar da kentte "Bu bahar barış gelecek umudu var" diyor. Ancak çok önemli bulduğu Kürt Konferansı'ndan yalnızca PKK'nin silah bırakması projesinin çıması yeterli olmayacak Aktar'a göre. Kalıcı olması için, çözüme yönelik adımların projelendirilmesi gerektiğini, bunda da işin hükümete düştüğünü düşünüyor.
"Silahların bırakılması gerekli. Zaten bir süredir fili çatışmasızlık durumu var. Ama kalıcı çözüm için dile, kültüre, eğitime ilişkin adımların atılması gerekiyor. Türkiye'nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde konsolosluk açması, Irak'tan Türkiye'ye geçişlerde vize uygulamasının kaldırılması, ilişkileri ekonomik, toplumsal ve kültürel yönden normalleştirecektir."
Akar, çözüm kapsamında PKK militanlarının topluma kazandırılmasının, sivil hayatta siyaset ve iş yapabilmesinin, çalışmalarının önünün açılmasının kritik olduğu kanısında. "Bu benzer süreçlerin yaşanmaması için gerekli. 'Genel af' sözü iki taraf için de rahatsızlık yaratabilir. Toplum 'affetmek'ten, PKK militanları kendini suçlu görmeme psikolojisinden dolayı rahatsızlık duyabilir. Buna belki de 'eve dönüş' gibi, başka bir ad bulunabilir."
Aktar'ın önemli bulduğu bir başka konu da, bu sürecin provokasyonla kesintiye uğramasının önüne geçilmesi. "Bunu 1993'te Bingöl'de 33 askerin öldürülmesinde de benzer bir süreç yaşanmıştı. Her iki tarafın da sürecin kalıcılaşması için elinden gelen duyarlılığı göstermesi gerek. Çözüm için kararlılık gerekiyor. Bunun psikolojik zemininin de hazırlanması gerekir. Hükümet, atılacak adımların zor olmadığını görmesi, topluma sorunun çözülebileceğini telkin etmesi gerek."
Balıkçı: Gül "Kürdistan" diyerek yeni süreç başlattı
Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Faruk Balıkçı da, Gül'ün Irak'a gitmesinin, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden resmi adıyla bahsetmesinin olumlu bir hava yarattığını söylüyor: "Bu tarihi bir sözdür. İnkardan dönüştür."
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin "PKK silah bırakmalı ya da Irak'tan çıkmalı" sözlerini, Leyla Zana'nın Newroz'da söylediği "Kürtler yeterince incindi; Kürtler silahlara aşık değil" sözleriyle birlikte değerlendiriyor Balıkçı.
İlk adımın çatışmasızlığın sağlanması olduğunu o da vurguluyor; ama Diyarbakır'da umutlanan insanların bundan sonra atılacak somu tadımların ne olduğunu görmeyi beklediğini dile getiriyor ve ekliyor: "Artık Türkiye, PKK, Irak'taki Kürtler, et tavır ve taleplerini ortaya koymalı." (TK)