Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın hükümetin Kürt sorununa çözüm projesinin yöntemi üzerine söylediklerinin, Diyarbakır'daki barış umutlarını artırdığını dile getiriyor:
"Dünkü konuşmadan sonra Diyarbakır'da kimle görüştüysem, herkes umutlu. İnsanlar 'Artık bir şeyler olacak' diyor."
bianet'in görüştüğü Aktar, "Sorunun bir açılımla çözümlenemeyecek kadar geniş, karmaşık olduğu, ancak bir süreç içinde çözülebileceği anlaşılmış durumda. Bizim beklentimiz de bir açılım değil, bir çözüm projesi" diyor; sürecin eşgüdümüyle görevlendirilen Atalay'ın sözlerinde şu noktaları önemli buluyor:
1. Sorunun kendi adıyla, "Kürt sorunu" olarak adlandırılması.
2. Devletin tüm kurumlarının çözüm için mutabakat yöneliminde olmasına dair vurgu.
3. Çözüm için bütün çevrelerle görüşüleceği taahhüdü ve herkesin katkı sunmasına ilişkin talep.
4. Dünyadaki toplumsal ihtilafların çözümüne dair örneklerin de değerlendirilip sorunun Türkiye'ye özgü yeni bir modelle çözüleceğine ilişkin vurgu.
Baro hükümetle görüşmek istiyor
Atalay'ın sivil toplum örgütlerinin ve meslek örgütlerinin görüşlerini alacaklarına dair taahhüdünü de önemseyen Aktar, baro olarak hükümetle görüşmek istediklerini söylüyor. Ancak henüz hükümetten gelen resmi bir davet ya da temas yok.
"İlk adım çatışmasızlığı yaratmak"
Aktar'a göre, konuşabilmek için çatışmasızlığın yaratılması gerekiyor. Bunun için de PKK militanlarının ve askerlerin fiziksel temasını önleyecek adımlar atılmalı. Bunu, ordunun operasyonlarının durdurulması ve PKK'nin fiziksel temas yaşanmayacak şekilde çekilmesi olarak açıklıyor.
"Hükümetin yapabileceği kolay değişiklikler var"
Atalay'ın sürecin kısa orta, uzun vadeli uygulamalardan oluştuğunu, bunu da "yasal değişiklik gerektiren ve gerektirmeyenler" olarak açıkladığını anımsatan Aktar, hükümetin kısa vadede yapabileceği, ortamı rahatlatacak değişikliklerden bazılarını sıralıyor:
Yerleşim yerlerinin Kürtçe adlarının iadesi.
Koşulları uygun olan üniversitelerde, ihtiyacın çok hissedildiği Diyarbakır gibi yerlerde, Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin açılması.
Kürtçe radyo ve televizyon yayıncılığının önündeki engellerin kaldırılması. TRT Şeş için yapılanın özel radyo ve televizyonlara da yaygınlaştırılması. Bu arada TRT Şeş'in statüsünün yasal güvenceye kavuşturulması.
Aktar "Kürtçe'nin eğitim dili olarak kullanılması sağlanmalı. Ama bu bir süreç işi. Orta ya da uzun vadede olabilir. Ancak Kürtçe yayınlarla ilgili adımlar hemen atılabilir" diyor. (TK)