Cevahir Sadak Düzgün Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Daire Başkanı. Polisin belediye binasına girmesinin hemen ardından bina önüne gidip öğle saatlerine kadar beklemiş. Polisin tazyikli suyla saldırısı sırasında eşi ve kardeşi gözaltına alınmış; kendisi hastaneye kaldırılmış.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasının ardından yaşadıklarını hastane çıkışı bianet'e anlattı.
Belediye binasının etrafında polis hareketliliğini tesadüfen farkeden bir iş arkadaşının telefonuyla öğrenmiş baskını. Evden çıkıp binaya gidene kadar önce Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın gözaltına alındığını öğrenmiş. Ardından polislerin eşbaşkan Fırat Anlı’nın evine baskın yaptığını ve onun da gözaltına alındığını öğrenmiş.
Daha sonra gözaltına alınacak olan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zülküf Karatekin’in çağrısı üzerine belediye binasının önünde beklemeye başlamış.
“Genel sekreterimiz odalarda yapılan aramaların birim müdürleri, daire başkanları eşliğinde yapılması gerektiğini söyledi. Emniyet yetkililerine bu talebi iletti. Ancak belediye yetkililerini içeri almadılar. Genel sekreterimiz aramaya karşı çıkılmadığını ancak kapıları birim yöneticilerinin açması, ve aramaya avukatlarla birlikte eşlik etmemizi talep edildiğini belirtmesine rağmen olumlu yanıt alamadı.
“Kapılar kırılarak açılmış”
Cevahir Sadak Düzgün bir sergi açılışında. |
Sadak-Düzgün polisin çilingir eşliğinde odalara girdiğini söyledi; ancak kapılar yine de kırılmış: “Kapıların bazılarını çilingir açmış ama çoğunun kilitleri kırılmış, bazı kapılar tamamen kırılmış. “
“Avukatlar binayı terk etti”
Belediyenin avukatları ve Diyarbakır Barosu’ndan avukatların binayı terk etme nedenini ise şöyle anlattı:
“Aynı anda beş, altı odaya birden giriyorlar; avukatlar sağlıklı bir şekilde arama faaliyetini gözlemleyemediklerini belirtmelerine rağmen bu tavır sürmüş. Bunun üzerine aramanın usulünce yapılmadığı şerhini koyarak binayı terk ettiler.”
“Ellerinde çuvallarla çıktılar”
"Bundan sonra polis aramayı avukatlar ve belediye görevlileri olmadan sürdürmüş. Sabah 5.00 sularında çıkmışlar:
“Ellerinde çuvallar vardı. İçlerinde ne vardı bilmiyoruz.”
“Fotoğrafları zorla sildiler”
“Çuvallarla çıkışı görüntülemek isteyen Belediyenin basın biriminden gazeteci arkadaşımızı darp ederek durdurdular, fotoğraf makinesini aldılar ve çekimlerini sildiler. Vekiller araya girerek fotoğraf makinesini geri alabildi.”
Sadak-Düzgün, polislerin buradan Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (DİSKİ) binasına gittiğini söyledi. Birim amirleri ile durum değerlendirmesi yapmışlar. Genel Sekreter Zülküf Karatekin binaya avukatlar eşliğinde girip eksilen ve artan nelerin olduğuna dair tutanak tutmalarını istemiş. Ancak kapıları tutan polisler izin vermemiş. Personelle birlikte girebilecekleri yanıtını almışlar. Personel 8.00 gibi gelmeye başlamış. Ancak girmelerine yine izin verilmemiş. Bu sırada ısrar edenlerin gözaltına almakla tehdit edildiğini söylüyor; ardından bina tümüyle ablukaya alınmış.
"Binayı bariyerlerle çevirdiler"
“8.15 gibi kapıya bir TIR yanaştı ve bariyerleri indirmeye başladılar. Sonrasında bir kısım personeli içeri alındı. Biz de girdik. Genel sekreterimiz avukatlarla tespit için binayı gelmeye başladı. Ardından kimi personeli dışarı çıkartmaya başladılar. Özellikle HDP’li vekilleri bölgeden uzaklaştırmaya çalışıyorlardı.
“Saat 11.00 yaklaştığında daha da sertleşmeye başladılar. Diyarbakır vekili Feleknas Uca ve ziya Pir, Siirt vekili Besime Konca, Batman vekili Ayşe Acar Başaran’ı uzaklaştırmaya çalışıyorlardı; çünkü halk onların etrafında toplanıyordu. Daha sonra tazyikli suyla saldırdılar.
"Eşim ve kardeşim gözaltında"
"Gözaltılar başladığında beni de almak istediler bir ağaca sarılıp direndim. O sırada yanımda olan eşim Fırat Düzgün’ü ve kardeşim Haknaz Sadak’ı gözaltına aldılar. Başka gözaltıları da oldu ama o sırada gözüme yakın mesafeden biber gazı sıktılar. Beni Ziya Pir polisin elinden kurtardı. Gözümü hastanede açabildim.”
"Belediye hizmetini aksatmamak için çalışıyoruz"
Cevahir Sadak Düzgün belediye binasına döneceğini söyledi. Bu arada belediyenin tüm dış birimlerinin çalışmaya devam ettiğini, belirtti:
“Belediye binasına gideceğim birazdan. Genel sekreterimiz de saldırı sırasında gözaltına alındı. Şimdi yerine yardımcılarının koordinasyonu devraldığını; amacımız Diyarbakır’daki belediye hizmetlerinin aksamaması. Büyükşehir Belediyesi’nin 50’den fazla hizmet binası, 5 bin çalışanı var. Şu an sadece ana bina ve DİSKİ idare binasını kullanılmaz durumda; polis giriş çıkışa izin vermiyor. Ama belediye tüm bu baskıya rağmen çalışmayı sürdürüyor; çünkü biz durursak Diyarbakır’da hayat durur.” (HK)