Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te öldürülmesinin ardından 8-9 Ekim 2016’da baro Genel Kurul’a gidiyor.
Genel Kurul’da baro başkanı ve yönetim kurulu da seçilecek.
Baro başkanlığı için iki aday var: Diyarbakır Barosu Başkan Vekili Ahmet Özmen ve Avukat Mesut Beştaş.
Diyarbakır Barosu başkan adayları ile bundan sonraki iki yıllık dönemde neler yapacaklarını, baronunu takip ettiği insan hakları odaklı davaları ve yaklaşımlarını, bugüne dek ne gibi görevlerde bulunduklarını konuştuk.
TIKLAYIN - HRANT DİNK ÖDÜLÜ DİYARBAKIR BAROSU’NUN
Avukat Özmen ayrıca baro olarak takip ettikleri Tahir Elçi cinayetiyle ilgili soruşturmada ne gibi gelişmeler yaşandığını anlattı, soruşturma dosyasıyla ilgili bilgi verdi.
Özmen: Tahir Elçi’nin mirasını sürdüreceğiz
Diyarbakır Barosu Başkan Vekili Ahmet Özmen de Diyarbakır Barosu’nun kurulduğu günden bu yana insan hakları, adalet mücadelesi verdiğini, tüm üyelerinin bu mücadelenin içinde yer aldığını ifade etti.
“Bu yıl kötü bir yıl oldu, değerli baro başkanımız Tahir Elçi alçakça katledildi."
"Hem Tahir Elçi’nin bıraktığı mirası hem de Diyarbakır Barosu’nun geçmişten günümüze misyonunu, yeni seçilecek başkan ve yönetim kurulu üyelerinin, kim olursa olsun, devam ettireceklerini ve yoğun bir insan hakları, adalet, demokrasi mücadelesi içinde yer alacaklarının bilinmesini isterim.”
“Ne yazık ki son süreçte insan hakları ihlallerinin yoğunluğu da gözönüne alındığında yeni yönetim yoğun bir çalışma ile karşı karşıya kalacak."
"Seçilecek başkan ve üyelere, hak ihlalleriyle karşısında durma, raporlamalar gibi ağır bir yük düşecek. Ama hiçkimsenin bu çalışmaların yürütüleceğinden şüphesi olmamalı."
"Bayrağı kim devralırsa alsın bu mücadele yürütülecek ve ileri noktalara taşımak için çabalayacağız.”
Beştaş: Hukuk mücadelesine devam edeceğiz
Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın eşi olan avukat Mesut Beştaş, Diyarbakır Barosu’nda 1998’de yöneticilik görevinde bulunduğunu, 26 yıldır da baro üyesi olarak avukatlık yaptığını anlattı.
Diyarbakır Barosu’nda staj eğitimi ve Ceza Muhakemeleri Kanunu Komisyonunda da görev almış olan Beştaş, neden aday olduğunu ve planlarını bianet ile paylaştı:
“26 yıllık meslek deneyimim ile katkı sunabileceğime inanıyorum. Bugüne kadar da ceza hukuku davalarını takip ettik, baro olarak hak ve özgürlüklere dair davaları takip ettik, etmeye de devam edeceğiz.”
Diyarbakır’da son dönem artan hak ihlallerine karşı da hukuk mücadelesi vereceklerini söyleyen Beştaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Olağanüstü Hal (OHAL) durumunda yaşanan hukuk alanına müdahalelere karşı, her avukatın bir duruşa sahip olması gerekiyor. Bu hukuk biliciyle baronun, hukuk ve insan haklarının yaşama geçirilmesi anlamında OHAL ile ilgili söyleyecek çok sözü var. Her türlü hukuk dışı müdahale baro tarafından değerlendirilecektir.”
Beştaş seçildiği takdirde yapacaklarını da şöyle anlattı:
“Avukatlık sorumluluğu ile hukukun üstünlüğü ve insan haklarının yaşama geçirilmesi için kurumsal olarak, üyelerimizle de bütünlüklü halde, hukuktan yana safımızı alacağız.”
Tahir Elçi soruşturmasında cezasızlık endişesi |
Avukat Ahmet Özmen, Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili soruşturmanın şu an için “savcısız kaldığını” belirtti ve dosya kapsamında şu ana kadar hiçkimsenin şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmadığını söyledi. Sur iddianamesi sanığı E.Ö., Elçi'nin vurulma anının görüntülerini izlediğini iddia ederek, “Net bir şekilde Mahsum Gürkan'ın (olay sırasında kaçan iki PKK’liden önde olan) tek bir atışla Tahir Elçi'yi vurduğunu bizzat gördüm” iddiasında bulunmuştu. Özmen soruşturmayla ilgili basına yansıyan bu ve buna benzer ifadelerin yer aldığı haberlerle ilgili şunları söyledi: “Tahir Elçi’nin ölümünün ardından basında, bize verilen soruşturma dosyası içinde olmayan ifadeler yayınlandı. Dosyada gizlilik yok. Yetkililerle sözlü görüşmelerimizde de bize tüm bilgi ve belgelerin verildiği söylendi. Buna karşın dosyada yer almayan bazı gizli tanık, sanık ifadeleri, basında dosyada varmış gibi yer aldı.” “Basında yer alan ifade tutanakları dosyada yok. O gizli tanık ifadelerine inanmıyoruz. Bizim bilmediğimiz ifadelerin basında yer alması da kabul edilebilir değil. Elçi ailesinin ve Diyarbakır Barosu’nun ulaşamadığı evrakların basında çıkması da dosyanın selameti açısından sıkıntı oluşturur.” Ahmet Özmen, cinayetin cezasızlıkla sonuçlanmasına izin vermeyeceklerini de ekledi: “Türkiye’de yargının temel problemlerinden biri cezasızlık. 90’lardan bu yana faili meçhul cinayetlerden aydınlatılmış olanı yok denecek kadar az. Dosyaların üstüne gidilmediğini, cezasızlığı her zaman söylüyoruz. Cezasızlık, Elçi soruşturması üstünde de kara bulut olarak duruyor. Elçi’yle ilgili dosyanın faili meçhul dosyalar içine katılmasına müsaade etmeyeceğiz.” “Soruşturma dosyasındaki somut delillerle gerçek ortaya çıkarılmalı. Şu ana kadar dosyada şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan kimse yok. Failin bulunduğu yönündeki haberler gerçek dışı. Soruşturma dosyasında bir şüpheli yok.” Adli Tıp Kurumu’nun olay yeri incelemesi ve diğer delillere dair raporunu henüz dosyaya sunmadığını belirten Özmen, dosyaya bakan savcının da tayin edildiğini anlattı: “15 Temmuz darbe girişimi sonrası çok görevden alınan oldu. O tarihten beri soruşturma ilerlemiyor, dosyaya bakan savcı tayin oldu, yerine atama yapılması gerekiyor. Adliyede genel olarak savcı ve hakim eksikliği var. Bu da soruşturma dosyasını sekteye uğratan bir unsur oldu.” |
(AS)