Diyarbakır Barosu, Barış ve Demokratik Toplum sürecine ilişkin hukuki çalışmalar kapsamında bir komisyon kurdu. Komisyonun ilk toplantısında çalışma alanlarını ve alt grup önerileri ele alındı. Baro ilk aşamada entegrasyon ve toplumsal bütünleşme üzerine çalışmalar yürütecek.

İki sürecin de tanığı Güleç anlattı: Süleymaniye Habur olmasın
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, komisyonun kuruluş amacı ve yol haritasına ilişkin bianet'e konuştu. Güleç, Baronun Türkiye'nin demokratikleşmesi, yargı alanında ve insan haklarıyla ilgili gündemlerde her dönem için çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
"Çözüm önerileri oluşturacağız"
Meclis'te kurulan komisyonda yaptıkları sunumun ardından yaptıkları resmi görüşmelerin ardından bir komisyon kurma ihtiyacı oluştuğunu söyleyen Güleç, ilerleyen günlerde oluşturacakları alt komisyonların çalışmalarına ilişkin şöyle konuştu:
"Bu çalışma grupları yeni süreçte entegre yasalarıyla ilgili dünya deneyimlerini gözlemleyecek. Dünyada bu süreç nasıl ilerlemiş örnekleriyle incelenecek. Hem de bu sürecin kalıcı barışa dönüşmesi için Türkiye'nin içinde bulunduğu hukuksal sorunlara, yapısal sorunlara dair çözüm önerileri ortaya koyacağız. Bu kuşkusuz doğrudan Kürt meselesinin kalıcı çözümüne dair de önerileri içerecek. Yeni bir anayasa taslağı değil ama anayasada hangi hükümler hem Türkiye'nin demokratikleşmesinin önünde engel, hangi düzenlemeler Kürt meselesinin çözümünün önünde engel bunları tespit edeceğiz. Buna dair alternatif önerilerimizi sunmak için aslında bu çalışmayı önümüze koyduk."
Komisyonun toplantılarının devam edeceğini ve çalışmaların sonucunun kamuoyuyla paylaşılacağını duyuran Güleç, "Amacımız hem bu sürece katkı hem de Türkiye'nin 100 yıllık sorunu olan Kürt meselesinin demokratik ve hukuksal zeminde çözümüne katkı sunmaktır" dedi.
Meclis komisyonunun yeni aşaması
Güleç, Meclis'te kurulan komisyonun geldiği aşamayı da değerlendirdi. Baro başkanlarının, hukuk örgütlerinin, akademik alanda çalışan bilim insanlarının burada dinlenmesinin önemli olduğunun altını çizen Güleç, "Bütün aktardıklarımız, bir hafıza da oluşturdu" diyerek şöyle devam etti:
"Hem Kürt meselesinin çözümüne dair hem geçmişte yaşanılan acılarla yüzleşmek, hakikatin ortaya çıkması için epey bir birikim var orada. Umarım doğru bir şekilde özetlenip bir öneri şeklinde önce Adalet Komisyonu'na sonra da Genel Kurul'a gelir. Beklentimiz bu yönde."
"Çatışmanın sonlandırılmasıyla yetinilmemeli"
Komisyon'un görevinin Aralık ayının sonunda biteceğini hatırlatan Güleç, sonraki aşamada atılması gereken adımlara ilişkin şunları söyledi:
"Bu süreç Aralık ayına kadar çözülecek bir süreç değil. Aralık'tan sonra da belki o dönemin ihtiyaçlarına göre ya tekrar Meclis'te başka komisyonlar kurulur ya bu komisyonun görev süresi tekrar uzatılabilir. Biz komisyonda dinlendiğimizde de bunları ifade ettik. Komisyonun biraz daha içerik anlamında görev alanının genişletilmesi gerekir. Kuşkusuz yasama organı değil ama çerçevenin sadece bu çatışmanın sonlandırılmasıyla yetinilmemesi gerekir. Aslında asıl görev hakikatlerin araştırılması, geçmişle yüzleşme, helalleşme, onarıcı adalet, bütün bunların yine bu komisyon tarafından ele alınması gerekir. Tüm bunlara komisyon ve Meclis öncülük edebilir. Sivil toplum örgütlerini de hukuk örgütlerini de bu sürece dahil ederek bunu yapmalarını diliyoruz."
(AB)







