Fotoğraf: Ankara Adliyesi önünde Baro direnişi/Murat Bay, Sendika.org
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında görevlendirilen avukatlar için belirlenen tarifenin düşüklüğü, Danıştay'a taşındı. Amed Barosu, 2023 yılı için belirlenen tarifenin, avukatlık asgari tarifesine eşitlenmesi ya da o rakama yaklaştırılması için "Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi Ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2023 Yılı Tarifesinin" iptali istemiyle Danıştay'a başvurdu.
Yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle yapılan başvuruda, 271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 13'üncü maddesi gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine müdafi veya vekillerin görevlendirilmeleri hususunun düzenlendiğine işaret edilerek, bu kanun doğrultusunda baro ve Barolar Birliği tarafından görevlendirilen avukata ödenecek miktarın aralık ayında Adalet ve Hazine bakanlıklarınca belirlendiğini kaydedildi.
Barolar Birliği’ne atıf yapıldı
MA'nın haberine göre, tarife belirlenirken, Türkiye Barolar Birliğinin de görüşünün alındığı hatırlatılan iptal başvurusunda, Barolar Birliğinin "Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen avukatlara ödenen ücretler ile sarf edilen emeğin değeri karşılaştırıldığında CMK Ücret Tarifesinin 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre Türkiye Barolar Birliği tarafından her yıl çıkarılan Asgari Ücret Tarifesi ile eşitlenmesinin mutlak surette zorunlu olduğu …" yönündeki görüşünün dikkate alınmadığının altı çizildi.
“Aşırı ölçüde düşük…”
"Kanunda yer alan “görüş alınarak birlikte tespit edilmesi" şeklindeki ifadenin, sadece şeklen yazı ile görüş istenmesi anlamında değil, istenilen görüşün "dikkate alınması" anlamında olduğu vurgulanan iptal başvurusunda, "2023 yılı CMK Ücret Tarifesi ile 2022 yılı Tarifesindeki miktarlara enflasyon oranları ve TL'deki değer kaybı ile mevcut ücret tarifesinin aşırı ölçüde düşük olması göz ardı edilerek zam yapıldığı görülmektedir" denildi.
“Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı”
Bir hukuk devletinde adil yargılanma, savunma hakkı, silahların eşitliği ilkeleri gereği hem hukuk hem ceza davalarında maddi olanakları sınırlı olan kişileri yargısal koruma altına alınması gerektiğine işaret edilen iptal başvurusunda, şöyle denildi:
"Ülkemizde bu görev Adli Yardım ve CMK kurumları aracılığıyla sağlanmaktadır. Adli Yardım kapsamında, hukuk davalarında adli yardımla görevlendirilen avukata Adli Yardım Yönetmeliği uyarınca ücret ödenirken, CMK kapsamında görevlendirilen avukatlara adli yardım ücretinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin çok altında ücret ödenmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gibi Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan 'eşitlik 'ilkesine de aykırıdır.
"Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2023 yılı Tarifesi, yürürlükte kaldığı sürece avukatlar CMK kapsamındaki hizmeti sağlıklı bir şekilde yürütemeyecek, bu durum yargılama sistemimizde ciddi aksamalara neden olacak, bu durumların sonucunda adil yargılanma ve savunma hakkı zedelenecek, hukuk devleti ağır bir yara alacaktır. Onarılamaz zararın engellenmesi ve telafisi olanaksız durumların önlenebilmesi için yargılama sonuçlanıncaya kadar yürütmenin durdurulmasını ve hukuka aykırı dava konusu tarifenin ücretlerin düşük olması sebebiyle iptalini talep etmemiz zorunludur."
Bozdağ'ın "yeni düzenleme" uyarısı
Adalet Bakanı Eylül'deki iş yavaşlatma eylemleri sırasında da Barolara dönük "yeni düzenleme"den söz etmiş ve şöyle demişti: "Baroların siyasi hesaplarına avukat meslektaşlarımızın ve hukuki yardıma ihtiyacı olan darda ve zorda olan vatandaşlarımızın kurban edilmesine asla izin vermeyiz.
"Yeni bir düzenleme yaparak bu konuda Türkiye'de vatandaşlarımızın memnun olacağı avukatlarımızın da 'Allah razı olsun' diyeceği yeni bir uygulamayı hayata geçirmekte tereddüt etmeyiz."
Bozdağ, sözü Türk Tabipleri Birliği'ne ve adını vermediği başka meslek örgütlerine de getirerek "Türkiye'de sadece barolarda değil bu." "Tabipler Birliği'nin derdi de başka. Öte yandan efendim diğer bazı birliklerin derdi de bambaşka." diyerek meslek odalarını hedef almıştı.
Adalet Bakanı bu meslek örgütlerini "Kendi meslek mensuplarının haklarını, hukuklarını aramak yerine Türkiye'de siyaset yapmaya, iktidar devirmeye, kendi bildikleri ideolojilere değirmenine su taşımaya devam ediyorlar. O zaman sizi meslek mensuplarınızın hakkını kim savunuyor? Onların derdini kim dile getiriyor? Ben duymadım Tabipler Birliği kaç defa doktorların hakkını hukukunu getiriyor? Efendim sadece zaman zaman hükümet karar alıyor, hekimlere zam yapacak, şunu yapacak, 'zam gecikti' diye protesto yapıyorlar." demişti.
Oysa avukatlar "ücret tarifesi"yle ilgili tartışmanın ekonomik krizle doğrudan ilişkili olduğunu ve CMK Tarifelerinin günün koşullarına göre düzenlenmemesinin, hizmetten yararlanacak yurttaşların savunma haklarının da gerçekleşmesini engellediğini açıklamışlardı.
TIKLAYIN-Avukatlar "ücret tarifesi"ni kabul etmiyor
(EMK)