Hayatı boyunca cezasızlığa karşı hukuk mücadelesi veren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin suikastına dair dava da cezasızlıkla sonuçlandı. “Bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçlamasıyla Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuksuz yargılanan polisler S.T. F.T. ve M.S. dünkü duruşmada beraat etti.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Tahir Elçi davasında verilen kararı bianet’e değerlendirdi.
“İlk günden itibaren olayı aydınlatma niyeti yoktu”
Cezasızlık sürecinin, suikastla ilgili soruşturma sürecinden başladığını söyleyen Eren, “Tahir Elçi dosyasında ilk günden itibaren ne yargı makamlarında ne kamu nezdinde, olayı aydınlatma niyetini görmedik. Bu niyete dair bir çalışma soruşturma dosyasında yansımadı” dedi.
Tahir Elçi davasında sanık polislere ceza yok
“İddianame yetersiz ve eksikti”
Bir ceza soruşturmasında yapılması gerekenlerin yapılmadığı belirten Eren, “Kamusal erk, ceza soruşturmasında atması gereken adımları atmadı, çalışmaları yapmadı, İddianame yetersiz ve eksikti” dedi, yargılama sürecinde de bu tavrın devam ettiğini söyledi:
“Yargılama başladığında mahkemeden taleplerimiz oldu, delillerin toplanması, kamera kayıtlarının tespiti, istihbaratçı tanıkların dinlenmesi, Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi gibi… Tüm taleplerimiz reddedildi. Mahkeme, bir ceza davasında yargılama açısından alması gereken kararları almadı.”
“Yargılamaya dışsal müdahale”
Avukat Eren, mahkemenin yapması gerekenleri yapmamasının yanı sıra “yargılamaya dışsal müdahaleyi düşündürecek birçok karara hükmettiğini” de söyledi.
“İlk günden itibaren cinayetin aydınlatılmayacağı yönündeki algımızı mahkeme haklı çıkardı.”
“Kamera kayıtlarının kaybı tesadüf değil”
Delillerin toplanmaması itirazlarını da kamera kayıtlarının “bulunmaması” konusundan örneklendirdi:
“Tahir Elçi’nin vurulduğu yeri gören dört özel işletme kamerası var. Polis tutanaklarına göre, bu kameralar ‘arızalıydı’. Mahkeme de bu tespitin kabulüyle yargılamaya devam etti.
Vurulma yerini gören bir özel işletme kamerasında görüntü kaydı olmadığına dair tutanak tutuldu. Yine PTT kamerasında da ne tesadüfse ‘görüntü kaybı’ tespiti dosyada yer aldı.
Bu kayıtlar, kolluğun tespit raporlarındaki gibi arızalı mıydı yoksa dışsal bir müdahale mi oldu? Tesadüf değil, bir dış müdahale olduğu iddiasındayız ve kamera kayıtlarının tespitini mahkemeden talep ettik. Kaldı ki teknik olarak bunun tespiti çok kolay. Ama mahkeme bu taleplerimizi kabul etmedi. Dosyadaki kamera kayıtlarında 12 saniyelik kayıp var…”
“Cezasızlık, sistematik bir devlet politikası”
Eren, alışıldık cezasızlık kültürünün bu davada da kendini gösterdiğini ekledi:
“Cezasızlık, sistematik bir devlet politikası olarak, mağdurun Kürtler olduğu dosyalarda 90’lı yıllardaki suçlardan bu yana varoldu. Bu pratik kendini Tahir Elçi dosyasında da gösterdi. Ama henüz bu dava bitmedi. Hukuk mücadelesine devam edeceğiz, itirazlarımızı yapacağız. Gerektiği durumda da Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine dek davanın takipçisi olacağız.”
Tahir Elçi Kimdir?
(AS)